"gidecekti" - Traduction Turc en Arabe

    • سيذهب
        
    • ذاهباً
        
    • كانت ذاهبة
        
    • كان ذاهب
        
    • كانت ستذهب
        
    Karaciğeri, Durham'daki Cytonet adlı hücre-tedavi şirketi gidecekti. TED وكَبدُه سيذهب إلى شركة علاج خلايا في دورهام
    Oda bu olaydan bir parça istedi Yada polise gidecekti. Open Subtitles أراد شيء من ذلك العمل. أو سيذهب إلى الشرطة
    Ama erkek arkadaşım U. Minn'e gidecekti ve onunla birlikte gitmezsem ayrılacağımızı biliyordum. Open Subtitles ولكن رفيقي كان سيذهب لجامعة مينيسوتا وعلمت أنها ستكون النهاية إذا لم اذهب معه
    Şey... O karnavala gidecekti. Yanında da ördek gibi bir şey götürüyordu. Open Subtitles لقد كان ذاهباً إلى الكرنفال و سيحضر معه بطاً
    Electrolux Meksika'ya gidecekti. TED وإلكترولوكس كانت ذاهبة للانتقال إلى المكسيك.
    Eski karısına gidecekti, onu uyarmalıyım. Open Subtitles كان ذاهب لرؤية الزوجة السابقة عليّ أن أصل إليها
    - O zaman başka birine gidecekti. - Belki onlar da 'hayır' diyeceklerdi. Open Subtitles كان سيذهب الى شخص آخر وربما كانوا سيقولون لا
    Arkadaşına gidecekti ama çocuk son anda caymış. Open Subtitles لقد كان سيذهب إلى صديقه إلا أنهم بكوا بآخر لحظة
    Marcus Bay Emple'la olay yerine gidecekti. Open Subtitles ماركوس سيذهب إلى مسرح الجريمة مع السيد إمبل
    - Mostow'un çizimlerini görmeye gidecekti. Open Subtitles - حيث مولدر؟ - هو كان سيذهب يرى حول تلك رسوم موستو.
    Bakın, bir arkadaşım Afrikaya gidecekti. Ona bir iyilik yaptım. Open Subtitles اسمعوا,صديق لي كان سيذهب إلى أفريقيا
    Bir Bellow üniversiteye gidecekti. Open Subtitles "بيلو" سيذهب للجامعة "بيلو" سيقوم بداسة التجارة.
    O bu zafer gecesi için nereye gidecekti? Open Subtitles إلى أين سيذهب ليحتفل بليلته العظيمة؟
    Ailesi yoktu, çürüyüp gidecekti. Değil mi? Open Subtitles جسده سيذهب سدى في الأرض على أية حال.
    Arkadaşına gidecekti ama çocuk hastalanmış, biz de son dakikada çıktı yani. Open Subtitles ...الصديق الذي كان سيذهب إليه لديه إحتقان بالحلقة لذا .جلبناه معنا بآخر اللحظات
    Gençken Almanya'ya gidecekti. Open Subtitles كان سيذهب لألمانيا عندما كان أصغر
    Haftasonu gidecekti. Open Subtitles كان ذاهباً إليها فى نهاية الإسبوع؟
    Mindamin'e gidecekti... ondan sonra da Greek'e uğrayacaktı. Open Subtitles كان ذاهباً إلى (مونداومين) ومن ثم إلى المطعم اليوناني
    Daha çok kız ayartmak için üniversiteye gidecekti. Open Subtitles كانت ذاهبة للكلية لتجنيد المزيد من الفتيات
    Sonbaharda tıp fakültesine gidecekti. Open Subtitles أعني، كان ذاهب إلى الكليّة الطبيّة في الخريف
    Para uyuşturucu kaçakçılarına ve afyon yetiştirenlere gidecekti. Open Subtitles الأموال كانت ستذهب لمهربي المخدرات و مزارعي الأفيون.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus