Klara'nın etrafındaki çocukların okul sonrası evlerine dağılmak yerine hep birlikte köyün çıkışına doğru gitmeleri bana hep garip geliyordu. | Open Subtitles | بدا لي غريباً أن الأولاد من حول كلارا بدلاً من أن يذهبوا لبيوتهم بعد المدرسة كانوا يذهبون معاً لطرف القرية |
Çok iyi vakit geçiririz ve sonra gitmeleri gerekir. | Open Subtitles | و عندما نصل لمثل هذا الوقت الرائع يذهبوا إلى البيت |
Çocuklarınızın beş derse ihtiyacı var. Birinci ders, söylendiği zaman yatağa gitmeleri idi. Halledildi. | Open Subtitles | أطفالك يحتاجون لخمسة دروس، الدرس الأول أن يذهبوا للنوم حين يطلب منهم انتهى. |
Birden bire kalkıp gitmeleri hiç mi tuhafına gitmedi? | Open Subtitles | ألا تستغرب أقلّها قيامهما ومغادرتهما توًّا؟ |
O, birini daha öldürmeden ve kanıtları yok etmeden önce oraya gitmeleri gerek. | Open Subtitles | يجب أن يصلوا إلى هناك قبل أن يفعل هو مجدداً وقبلَ أن يخفي الآدلة |
İlk kez giderken çocukları da götüreceğim oraya gitmeleri çok önemli. | Open Subtitles | سأتحمل مسؤولية الأبناء لأول مرّة لي لذلك فمن المهم أن تزول الأحزان |
Kimse çocukları oraya gitmeleri için zorlamadı. | Open Subtitles | لم يرغم أحداً أولئِكٌ الفتية بأن يذهبوا هُناكٌ |
Annem yeterince kabiliyetli olduğumu ve Kanada'ya gitmeleri gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لكن أمي قالت أن مهارتي كانت كافية و أنه عليهم ان يذهبوا لكندا. |
Ona bazen babaların bir süre gitmeleri gerekebileceğini ama mutlaka geri döndüklerini söyle. | Open Subtitles | يجب أن تقولي لها أن في بعض الأحيان يتعيّن على الأباء أن يذهبوا بعيدًا ولكنهم يعودون دائمًا |
Yurtdışına gitmeleri ne kadar güzel. Keşke beni de götürselerdi. | Open Subtitles | كم رائعاً منهم أن يذهبوا لـ(اليونان) أتمنى لو آخذوني معهم |
Sırada insanlar var, bir yerlere gitmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | هناكأناسينتظرون، أناس يجب أن يذهبوا |
Herkese gitmeleri gerektiğini söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرت الجميع أنه يجب أن يذهبوا |
Herkese gitmeleri gerektiğini söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرت الجميع أنه يجب أن يذهبوا |
Nereye gitmeleri gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | و أخبرتهم لأين يذهبوا. |
Ya da, gitmeleri gereken yer. | Open Subtitles | أو إلى اين يريدون أن يذهبوا |
Neden gitmeleri gerekiyor? | Open Subtitles | أنت, لماذا بجب أن يذهبوا هم؟ |
dileğim def olup gitmeleri. | TED | لكم أتمنى أن يذهبوا بعيداً " |
gitmeleri gerekiyormuş. | Open Subtitles | يجب أن يذهبوا |
Birden bire kalkıp gitmeleri hiç mi tuhafına gitmedi? | Open Subtitles | ألا تستغرب أقلّها قيامهما ومغادرتهما توًّا؟ |
Hemen Durant'ın enkazına gitmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن يصلوا إلى موقع تحطم (دورانت) بسرعة |
İlk kez giderken çocukları da götüreceğim oraya gitmeleri çok önemli. | Open Subtitles | سأتحمل مسؤولية الأبناء لأول مرّة لي لذلك فمن المهم أن تزول الأحزان |