O... o... orası dağlarda gizlenmiş, ve bir savaşçı ordusu tarafından korunuyor. | Open Subtitles | إن القلعة مخبأة في الجبال ويحرسها جيش من المحاربين |
Saçının içinde gizlenmiş olmalı. Kes saçını, numarayı göreceksin. | Open Subtitles | إذا لم تكن الإشارة مرئية فلا بد أنها مخبأة تحت الشعر |
Bu algoritmalar, yüzleri kısmen gizlenmiş olsa da protestocuların kimliğini belirleyebilir. | TED | هذه الخوارزميات يمكنها أن تتعرف على المعارضين حتى ولو كانت وجوههم مخفية جزئياً. |
Sonra zekice gizlenmiş bir kamerayla umulmadık yerlerden görüntü alır. | Open Subtitles | التالي، يفتش المصرف عن طريق آلة تصوير مخفية بشكل ذكي في مكان غير معروف |
Mektuba göre para, 24 ncü kilometra taşından sonraki hurda bir arabaya gizlenmiş. | Open Subtitles | تقول الرسالة بأنّ المال مخبأ بسيارة مهجورة بعد علامة الأربع و عشرين ميل |
Evi arayıp gizlenmiş viski şişeleri buldum ve... tek tek topladım. | Open Subtitles | و كان يجب علي أن أدور حول المنزل لجمع قارورات الجعة المخفية واحدة بواحدة |
Ama boyutlar gizlenmiş olsa bile, bizim gözlemleyebildiğimiz şeyler üzerine etkisi olacaktır, çünkü bu ek boyutların biçimleri sicimlerin ne şekilde titreşeceğini sınırlıyor. | TED | ولكن بالرغم من ان الابعاد مختبئة ولكن لديها تأثير على الاشياء نستطيع ملاحظته لأن شكل الابعاد الاضافية يقيد كيفية قدرة الأوتار على الاهتزاز |
Mücevherlerin tenis raketinin sapına gizlenmiş olduğu sadece bir şekilde bilinebilirdi. | Open Subtitles | مع العلم بأن هذه المجوهرات كانت مخبأة داخل مقبض مضرب تم الحصول عليه فقط في اتجاه واحد |
Paravan şirket arkasına gizlenmiş İsviçre merkezli bir firma. | Open Subtitles | إنها شركة سطحية مخبأة بحساب إئتمان سويسري محجوبة بإسم شركة وهمية |
Otobüste ölen kimse yok ve buraya gizlenmiş bir bedende yok. | Open Subtitles | لميمتأحدفيهذهالحافلة, ليس و كأن هناك جثة مخبأة هنا |
Duyulan silah sesleri, kurşunların açtığı delikler tırabzan ve kilimdeki kan izleri dolabınızda gizlenmiş kıyafetleri ve birden ortadan kaybolması. | Open Subtitles | طلقات نارية سُمعت , ثقوب وُجدت دماء على الدرابزين والسجادة ملابسة مخفية داخل خزانتك وهو نفسه أختفى |
Kendi uydu sistemimiz içinde gizlenmiş bir sinyal buldum. | Open Subtitles | حسنا لقد وجدت اشارة مخفية في نظام أقمارنا الداخلي |
Baban iyi bir adın altına gizlenmiş borçlardan başka birşey bırakmadı bize. | Open Subtitles | والدك لم يترك لنا شيء ما عدا ميراث من الديون المعدومة . . مخفية باسم جيّد |
Ayı derisiyle tepeden tırnağa gizlenmiş bir halde kış uykusundaki kara ayıya yaklaşmış. | Open Subtitles | و تخفت من الرأس للقدم في مخبأ الدب أقتربت من الدب الأسود الهائج |
Kişiliğim, görünürde sessiz olan bir vücut içine gömülmüştü, güpegündüz bir koza içine gizlenmiş canlı bir zihin... | TED | شخصيتي كانت مدفونه داخل مايبدو الجسد الصامت ، عقل نابض بالحياة مخبأ داخل شرنقة على مرأى من الجميع. |
Ve 16 mm.'lik bir film makarasının yiyecekler arasında gizlenmiş olduğunu görünce... | Open Subtitles | وحين رأيه فيلم بقياس 6 ملم مخبأ بين الأغراض |
Evinde gizlenmiş kanıt vardı. Dün onu görmesi hakkında yalan söyledi. | Open Subtitles | كان لديه بعض الدلائل المخفية وكذب علينا أمس حولها |
Hondalar termik santralin dışında bir yere gizlenmiş. | Open Subtitles | أن سيارات الهوندا مختبئة في مكان ما خارج المدينة |
Kelimeler arasına gizlenmiş bir mantık ama birinin hazır olup olmadığını anlamak için iyi bir ölçek. | Open Subtitles | التفكير السليم متنكر في أحجية من الكلمات,لكنه مقياس ممتاز لتقييم استعدادية شخص ما |
Üç bacaklı hamamböceğini bir piyano ile karıştıran bile olsa... burada gizlenmiş birisini bulmamız için dua etsen iyi olur. | Open Subtitles | من الافضل أن تصلى أن نعثر على شخص مختبئ هنا حتى لو كان متنكراً فى صورة صرصار بثلاث أرجل |
Hondalar termik santralin dışında bir yere gizlenmiş. | Open Subtitles | سيفيس مخفى في مكان ما خارج التيار الدافئ. |
Sanırım bu bir çifte olumsuzluk ardına gizlenmiş bir iltifattı yani...teşekkürler. | Open Subtitles | أعتقد هذا كان إطراء مدفون برد سلبي لذا شكراً |
Aynı zamanda, evde gizlenmiş olabilecek programı arayacaksın. | Open Subtitles | بينما هم هناك، أنت ستبحث عن البرنامجِ المخفي أيضاً |
Ama Bayan Purcell'in bilgisayarındaki gizlenmiş fotoğraflar daha çok ilgimi çekti. | Open Subtitles | لكنّي اكتشفت, صور فوتوغرافيّة مخبّأة في كمبيوتر السيدة بيرسل |
Sabit diskinin gizlenmiş bir bölmesinden gizli bir e-posta adresini yönetiyormuş. | Open Subtitles | كان يُدير بريداً إلكترونياً سرياً من داخل قسم مخفي بقرصه الصلب. |
Işığın gölgesinde gizlenmiş bir gezegen. Büyük ihtimalle bir yıldız kümesi. | Open Subtitles | كوكب يختبأ فى ظل الضوء ربما فى مجموعة نجمية |
Belki de grafitinin içine gizlenmiş bir ipucu vardır. | Open Subtitles | رُبما هُناك شيء ما مُخبأ في زخرفة الجدران |
Orada, yörüngede bir yerlerde gizlenmiş bir gemi olabileceğini biliyor ve onu elde etmeyi çok istiyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يعلمون أن هناك إحتمالية أن تلك السفينة متخفية في المدار وهم أرادوها بشدة |