| Eğer sadece grip virüsünü alırsanız, dünyada insanların ölümüne neden olan bir grip salgını olduğu zamanlarda pik yaptığını görürsünüz. | TED | إن أخذتم الإنفلونزا سترون ذرى في الأوقات التي تعرفون كانت تقتل فيه أوبئة الأنفلونزا الكبرى الناس في جميع أنحاء العالم. |
| grip ya da onun gibi bir şey olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكدة من أن السبب هو الإنفلونزا وليس شيئاً آخر |
| Theraflu hapı almıştım ama sonra fark ettim ki grip değilim. | Open Subtitles | تناولت دواء الإنفلونزا مسبقاً وعندها اكتشفت انني لا أعاني من الانفلونزا |
| Neden abartılı bir grip virüsü için hastaneye yattın ki? | Open Subtitles | لماذا أدخلتَ نفسك إلى المستشفى من أجل جرثومة إنفلونزا مبجّلة؟ |
| Tanrım. grip mikropları, başımın her oyuğundan içeri giriyor! | Open Subtitles | يا للهول ، جراثيم انفلونزا تدخل من جميع فتحات رأسي |
| Genetik olarak grip türlerini yok ederek tüm griplere karşı etkili bir tedavi geliştirmeye çalışıyordun. | Open Subtitles | من الناحية الجينية حين يكون لدينا أنفلونزا ا كنا نصنع علاجا للأنفلونز |
| Bugün bunlardan ortada var, reçetesiz soğuk algınlığı ve grip ilaçları. | TED | ولدينا ذلك اليوم بطريقة تشاركية، في علاجات البرد والإنفلونزا دون وصفة طبية. |
| Bazı grip vakaları, streptokoksak boğaz ağrısı şikayetleri artmıştı birkaç ay önce. | Open Subtitles | ، بعض حالاتٍ من الإنفلونزا . و التهابٍ بالحلق انتشر قبل أشهر |
| Bazı grip vakaları, streptokoksak boğaz ağrısı şikayetleri artmıştı birkaç ay önce. | Open Subtitles | ، بعض حالاتٍ من الإنفلونزا . و التهابٍ بالحلق انتشر قبل أشهر |
| Bu ilacın grip komplikasyonlarını azaltacağına yönelik bir umut nedeniyle harcadılar bu parayı. | TED | وقد تم صرف هذا المال على أمل أن هذا العقار سوف يقلص من تبعات الحمى أو الإنفلونزا. |
| Bakalım o grip aşısının içinde ne olduğunu anlayabilecek miyiz. | Open Subtitles | لنرى إن كنا نستطيع معرفة ما يحويه لقاح الانفلونزا ذاك |
| Bu grip salgınıyla mücadele etmek için yeterince ilacımız kalmadı artık. | Open Subtitles | نحن لا نملك مدس على مواصلة القتال هذه الانفلونزا بعد الآن. |
| Tedavinin ilk aşamaları ağır bir grip hastalığı gibiydi. | TED | المراحل المبكرة من الإنسحاب تشبه إلى حد كبير حالة سيئة من الانفلونزا. |
| Sonra Novartis'teki iş ortaklarımız, bu sentetik DNA'yı hızlı bir şekilde grip aşısına dönüştürdüler. | TED | المتعاونون معنا في نوفارتس بدأوا بسرعةٍ القيام بتحويل الحمض النووي المصنع إلى لقاح إنفلونزا. |
| Yani, büyük noktalar daha çok arkadaşınızın grip olduğu anlamında. | TED | لذا، النقاط الكبيرة تشير إلى أن كثير من أصدقائك لديهم إنفلونزا |
| Hasta başlangıçta grip benzeri belirtiler gösterir. | Open Subtitles | رائد عندما ياتقط المريض الفيروس في البداية, يشتكي من عوارض انفلونزا |
| Bir grip salgını Archway'deki bütün yaşlı insanları öldürüyormuş. | Open Subtitles | نوبة انفلونزا في آركواي تحصد كبار السن المساكين. |
| Ne rahatsızlığınız olursa olsun, kanser, raşitizm, felç, grip, belsoğukluğu, kepek. | Open Subtitles | أنا لا أبالي مم تشكو : سرطان كساح لا يهمني قشرة راس , أنفلونزا الخنزير |
| Polislerin yakalandığı şu mavi grip var ya? | Open Subtitles | أتعرفان نزلة البرد التي تكون ملازمة لرجال الشرطة؟ |
| Sadece grip de olabilir. Öldürücü bir şey olması gerekmiyor. | Open Subtitles | أجل, قد يكون زكام, ليس من الضروري أن يكون قاتلاً |
| Bu son 30 yıldaki en ölümcül grip salgını olabilir. | Open Subtitles | موسم الزكام هذا يمكن أن يكون الأخطر في 30 سنة |
| Siz grip için şunu düşünebilirsiniz; kötü bir soğuk algınlığı. Ama grip bir ölüm fermanı da olabilir. | TED | الآن, ربما تظنون أن الأنفلونزا ما هي إلا برد ثقيل الأعراض. و لكنها من الممكن أن تكون حكما بالموت. |
| Finch üç ay önce geldi. Ertesi gün, personelin yarısı grip oldu. | Open Subtitles | جاء فينش منذ ثلاثة شهور وفي اليوم التالي أصيب نصف العاملين بالأنفلونزا |
| Diyelim ki sandviç alıyorlar ya da grip olmuş hasta yataklarına yatıyorlar. | Open Subtitles | لنقُل أنهم يبتاعون شطيرة، أو بالفراش مصابون بالزكام.. يتعافون تحت اسم مفترض |
| Kırmızı noktalar grip vak'asını, sarı noktalar ise grip olanların arkadaşlarını, | TED | النقط الحمراء تشير إلى حالات الإنفلونزا و النقط الصفراء تشير إلى أصدقاء الأشخاص المصابين بالإنفلونزا |
| Lex Luthor'un balosuna benimle gelecek olan adam grip olmuş. | Open Subtitles | الرجل اللذي كنت سأذهب معه حفلة ليكس لوثر أصاب بالبرد. |
| Ya da sadece grip olabilir, ve bizim de acile dönmemiz gerekir. | Open Subtitles | أو قد يكون الرشح وعلينا جميعاً العودة إلى غرفة الطوارئ |