"hak ediyordu" - Traduction Turc en Arabe

    • استحق
        
    • كانت تستحق
        
    • استحقت
        
    • يستحق
        
    • إستحق
        
    • إستحقت
        
    • إستحقّ
        
    • استحقوا
        
    Ölmeyi hak ediyordu demiyorum tabii ki en azından rahmetli kocamın balıkçı kulübesinde değil ama fırıldak gözleriyle ve sapıklığıyla birçok insanı sinirlendiriyordu. Open Subtitles لا أقول إنه استحق الموت.. وفي الكوخ الثلجي لزوجي الراحل.. لكنه أثار غضب الكثير من الناس هنا
    Evet ama yine de o kötü adam düzgün bir şekilde yargılanmayı hak ediyordu. Open Subtitles أجـل، ومع ذلك هذا الرجل السيء استحق محاكمـة من قِبل أقرانه
    Tek ümidim, ona iyi bakmış olman çünkü o bunu hak ediyordu. Open Subtitles أتمنى فقط أنك كنت تهتم لأجلها لأنها كانت تستحق هذا
    Temiz bir sicille doğmayı hak ediyordu. Open Subtitles لقد كانت تستحق أن تولد فى بيئة صالحة
    O bir asalaktı, bir parazit, ve dışlanmayı hak ediyordu. Open Subtitles لقد كانت سلعة كانت طفيليه على جلد المجتمع التي استحقت تصفيته
    Toplumumuz bir şeyleri başarmak için yeni yolları hak ediyordu. TED مجتمعنا يستحق طريقة جديدة في فعل الأمور
    O, benden iyisini hak ediyordu, ben de senden iyisini. Open Subtitles لقد إستحق الأفضل منى ، كما أستحققت الأفضل منك
    İyi bir CIA memurunu öldürdüler. Daha iyisini hak ediyordu. Open Subtitles لقد قتلوا عميلة إستخبارات جيدة، لقد إستحقت أفضل من هذا
    Robert okula devam edebilmek için bir şansı daha hak ediyordu. Open Subtitles استحق روبرت فرصة لإكمال دراسته
    O da bulunmayı hak ediyordu. Open Subtitles استحق أن نعثر عليه
    Çünkü bunu hak ediyordu. Open Subtitles لأنه استحق ذلك
    Mike evrenin verdiğinden daha fazlasını hak ediyordu. Open Subtitles (مايك) استحق أفضل من الكون
    Dul bir kadın olmayı beklemekten çok daha iyi bir hayatı hak ediyordu. Open Subtitles كانت تستحق حياة أفضل من أن تصبح أرملة
    Bundan daha iyisini hak ediyordu Open Subtitles كانت تستحق منك أفضل من هذا
    Senden çok daha iyisini hak ediyordu. Open Subtitles كانت تستحق الأفضل منك
    Para, uyuşturucu, ferah bir yaşantı ama o daha iyisini hak ediyordu. Open Subtitles الأموال ، المُخدرات ، حياة سعيدة لكنها استحقت ما هو أفضل من ذلك
    Çok güzel bir hayatı hak ediyordu. Open Subtitles اعتقد انها استحقت حياة مليئة
    - O kabadayı bunu hak ediyordu. Open Subtitles تلك المتنمرة استحقت ذلك
    Daha iyisini hak ediyordu. Open Subtitles كنت تعطيه أحضاناً سيئة حقاً كان يستحق أفضل من ذلك
    O bebek elimizdeki en iyi pediatrik cerrahı hak ediyordu ama işleri berbat ettiğin için orada değildin. Open Subtitles إستحق ذلك الطفل أفضل جرّاحي الأطفال الذين لدينا و لم نحظَ به لأنّكَ أخفقت
    Büyükanne Leah güzel şeyleri hak ediyordu. Open Subtitles لقد إستحقت الجدة "ليّا" شيئاً لطيفاً
    Oysa, kesinlikle dayağı hak ediyordu. Open Subtitles -إذا كان هو، فقد إستحقّ بالتأكيد الضرب كان هو.
    İkisi de başlarına geleni hak ediyordu. Open Subtitles لقد استحقوا ما أصابهم، وأنا ايضاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus