Asla başkasının çocukları hakkında kötü şeyler söylememelisin. | Open Subtitles | لايمكنك أبداً قول أمور سيئة عن أولاد شخص آخر |
İnsanlar senin hakkında kötü şeyler söyleyebilirler ama sen asla kendi hakkında kötü şeyler söylememelisin. | Open Subtitles | سوف أشرح ذلك الناس قد يقولون أشياء سيئة عنك لكن يجب عليك ألا تقول أشياء سيئة عن نفسك |
İnsanlar hakkında kötü şeyler konuşmak, yüreğini kurutur. | Open Subtitles | التحدث بسوء عن الناس يجعل من قلبك ذابلا، هذا صحيح |
Dobby az daha ailesi hakkında kötü şeyler söyleyecekti, efendim. | Open Subtitles | كاد دوبي أن يتكلم بالسوء عن عائلته، يا سيدى |
Ve insanlar yine kendileri hakkında kötü hissetmeye hazırlardı. | Open Subtitles | كانت قد انقضت الستينيات منذ مدّة وكان الناس مستعدين من جديد، للشعور بالسوء حيال أنفسهم. |
Malesef size Jessica hakkında kötü haberlerim var. | Open Subtitles | أخشى انه لدي اخبار سيئة بشأن جيسيكا |
Bunun hakkında kötü hislerim var. | Open Subtitles | هيا بنا" كان لدي شعور سيء بشأن هذا |
Bir saniye bekle. Bunun hakkında kötü hislerim var. | Open Subtitles | انتظر ثانية، لدي شعور سيء حول هذا |
Peter, belki de kanal hakkında kötü şeyler söylememelisin. | Open Subtitles | بيتر، لَرُبَّمَا يَجِبُ أَنْ لا تَقُولَ أيّ شئ سيئ حول الشبكة |
Delirdin, çünkü seni dinlemiyorum, arkadaşlarını sevmiyorum ve annen hakkında kötü şeyler söyledim. | Open Subtitles | أنتِ غاضبة بسبب أني لا أستمع إليكِ وأنا لا أحب أصدقائكِ وقلت أشياء سيئة عن أمكِ |
Aslında, Anne, Alex hakkında kötü haberlerim var. | Open Subtitles | في الواقع أمي ، هناك أخبارٌ سيئة عن أليكس |
Kimse, sevdikleri hakkında kötü şeylere inanmak istemez evlat. | Open Subtitles | لا أحد يريد أن يؤمن بأشياء سيئة عن الناس الذين يحبوهم يا أبني |
Ortağım hakkında kötü konuşmayı bıraktım artık. | Open Subtitles | توقفت عن التحدث بسوء عن زميلي 595 00: 20: 38,361 |
Hey kızım, şu iki zengin annenin arkadaşın hakkında kötü konuştuklarını duydum. | Open Subtitles | يا رفيقتي, لقد سمعت الوالدتان الثريتان يتحدثون بسوء عن صديقتك. |
Terbiyeni takın. Ev sahibimiz hakkında kötü konuşmak bize yakışmaz. | Open Subtitles | تأدّب، التحدُّث بالسوء عن مضيّفينا وقاحة. |
Buraya muhtemelen size Peder Tammy hakkında kötü şeyler söylemeye geldim. | Open Subtitles | كلا، اتيت لتحدث بالسوء عن الموقرة "تامي" وذلك تصرف دنيء مني |
...Binbaşı Lorne seninle konuşmak istiyor. Olanlar hakkında kötü hissediyor. | Open Subtitles | الرائد لورين يريد التحدث إليك أنه يشعر بالسوء حيال ما حصل |
Kimse kişiliğim hakkında kötü hissetmemi sağlayamaz. Çünkü ben buyum. | Open Subtitles | لا يمكن لأحد أن يجعلني أشعر بالسوء حيال نفسي لأنّ هذه هي طبيعتي |
Minivan hakkında kötü haberlerim var, bebeğim. | Open Subtitles | أخبار سيئة بشأن الشاحنة يا عزيزي |
Bu hayalet hakkında kötü şeyler hissediyorum. | Open Subtitles | لدي شعور سيء بشأن هذا الشبح |
Çocuklar, televizyonu kapatın. Lenny hakkında kötü haberlerim var. | Open Subtitles | أيها الولدان ، أطفئا التلفاز، لديّ خبر سيء حول (ليني) |
Britanya hakkında kötü şeyler söyleyemeyiz. | Open Subtitles | لا نستطيع قول أي شئ سيئ حول بريطانيا |
Bu Glee Kulübü hakkında kötü hislerim var. | Open Subtitles | .لديّ شعورٌ سيء بشأنِ ناديّ الغناءِ هذا |
Bir kancık kendisi hakkında kötü bir şey söylediğinde dikkat et. | Open Subtitles | عندما تقول العاهرة شيئا سيئا عن نفسها، انتبه. |
Patron hakkında kötü konuşmak yok. | Open Subtitles | لا تتحدّث بكلام سيّء عن الرئيس. |
Bu konu hakkında kötü hissettiğimi düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقد بأني اشعر بالقدر الكافي من السوء حول هذا؟ |
Kurbanlardan birinin Marlo hakkında kötü konuştuğunu, onun da içerlediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أن احد الضحايا تحدّث بالسّوء عن السيد (مارلو) |
Sende benim karım hakkında kötü bir şey söylemek istiyorsan söyleyebilirsin. | Open Subtitles | هيا, أتريد قول شيء سيء عن زوجتي, يمكنك ذلك لا أهتم |
Toz tanesi senin hakkında kötü hiçbir şey söylemedi ki. | Open Subtitles | ذرة الغبار لم تقل شيئاً سيئاً عنك قط |