"hatırladı" - Traduction Turc en Arabe

• تذكر
• تذكرت
• تذكّر
• يتذكر
• تذكّرت
• يتذكّر
• وتذكر
• تعرّف
• يتذكرني
• يتذكرها
• تَذكّرتْ
• تَذكّرَ
• يتذكره

Bir kız sesi ve kız ona seslendiğinde, kızı hatırladı."
صوتُ فتاة .. و عندما صاحت باسمه , فإنه تذكر

Kanunsuz olduğunu hatırladı sadece. Her şeyi göze almış bir haydut.
لقد تذكر فقط أنه خارج عن القانون لا ينطبق عليه القانون

Ama o plajdaki, Mai Khao plajındaki, insanları değil, çünkü o küçük kız, bir ay önceki coğrafya sınıfından bir bilgi hatırladı.
ولكن ليس على هذا الشاطئ، ليس على شاطئ ماي خاو، لأن هذه الطفلة تذكرت حقيقة واحدة من مدرس الجغرافيا لها قبل شهر.

Sonra da masa oyunlarını bu kadar seven tanıdığı tek adamı hatırladı.
ثم تذكرت الشخص الآخر الذي تعرفه والذي كان يحب هذه الألعاب كثيراً

Babam bu meziyeti hatırladı ve evli bir adamla neredeyse kaçıyorken beni affetti ve bizim evliliğimizi kolayca onaylayabildi.
أبي تذكّر تلك المقولة الحكيمة.. وغفر لي عندما كنتُ قريبةً من الهروب مع رجلٍ متزوج. وسمح لزواجنا بهذه السهولة.

Görünüşe göre eski dostunu birisi daha hatırladı.
على ما يبدو شخص آخر يتذكر أصدقائه القدماء.

Topu birden kontrol etmeye ve hissetmeye başladı çünkü vücudu, önceden sekiz yaşından beri sahip olduğu, o, orijinal şekli hatırladı.
أصبح فجأة قادرًا على التحكم بالكرة والشعور بها، لأن جسده تذكر الشكل الأصلي الذي كان يمتلكه حتى ثمان سنوات مضت.

2001'de ölmek üzere yerde yatarken Tanrı'ya bir söz verdiğini hatırladı; hayatta kalırsa tüm günlerini insanlığa hizmetle geçirecekti.
تذكر وعده لربه حين كان يحتضر سنة 2001، أنه إذا عاش سيخدم الإنسانية طيلة حياته.

Adamlarımdan biri, geçen Mart ayında çözdüğümüz telsiz şifresini hatırladı:
لقد وضعنا فى موقف حرج الى ان تذكر احد رجالى اختراق للعدو حللنا شفرته فى مارس

Bu 30 yıl önce ilişkim mi oldu demek? Hayır ama Niles günlüklerini karıştırdı sonra da seni ve onu annemle kavgalı olduğunuz dönemde sarılırken gördüğünü hatırladı.
لا,ولكن نايلز تذكر انه راكم في ذلك الصيف وانتم متعانقين

Irena'yla Bloomsbury'deki partide ilk tanışmalarını hatırladı.
إنها تذكر أول مرة التقى بها في مارينا في حفلة

Kara yollarında görevli bir ustabaşı kullandıkları aracı hatırladı.
وجدنا رئيس عمال أريزونا الذي تذكر سيارتهم اللاندكروزر

İmzamın altına ismini yazdığını hatırladı.
لقد تذكرت أنها قد وضعت أحرفها الأولى تحت توقيعي

Hatırlamana çok sevindim, yetimhanedekilerin çok azı hatırladı.
انا سعيدة للغاية انك تذكرت كما فعل القليل هنا في الملجأ.

Mucize gibiydi, orada her şeyi tüm ayrıntısıyla hatırladı.
بشكل لا يصدق، تذكرت كل شيء تقريباً، من ثمَّ..

Deniz Piyade'deki eğitimini hatırladı. ve kendini kalmaya zorladı.
تذكّر تدريبه في قوات مشاة البحرية، وواصل طريقه خلال استياءه.

Adamlardan biri, arkasında şirket logosu olan bir giysi giydiğini hatırladı.
أحد رجالنا تذكّر أنه كان يلبس حقيبة ظهر تحمل نوع من الشعار لشركة ما

Bize önerdiğin üzere markete gittik ve sahibi Kersey'yi hatırladı ama hiç kuşkulanmamış ondan.
لقد عدنا الى المتجر مثلما اقترحت والمدير يتذكر كيرسى ولكن لا شئ مريب

Hatırlayıp hatırlamayacağını öğrenmek için onu denedik ve hatırladı.
كنا نحاول أن نرى إن كان يتذكر وحصل وتذكر

H.M.'nin bilinçsiz motor merkezi, bilinçli zihnin unuttuğu şeyi hatırladı.
فقد تذكّرت مراكزه الحركية اللاواعية ما نسيه عقله الواعي.

Bir gün öncesinde okulun etrafında takıldığını gördüğünü hatırladı.
إنّه يتذكّر رؤيته يتسكّع حول المدرسة في اليوم السابق.

Ondan aldığımı sanmıyorum ama beni hatırladı, o yüzden beni alırken gördü mü bilmiyorum.
لا أعتقد أنني أشتريت منه... ولكنه تعرّف على هويتي لا أعرف كيف رآني

Sanırım beni son seferden hatırladı.
أعتقد أنه يتذكرني منذ آخر مرة جاء إلى هنا

Buradan geçtiğini hatırladı.
يتذكرها تقود للخارج

Önceki günkü toplantıyı hatırladı ve iyice şaşırdı.
تَذكّرتْ الإجتماع في اليومِ السابقِ، و مازال الأمر محيراً بدرجة كبيرة.

İlk periyotta tekrar kontrol edildi ve hatırladı.
عمل اختبارات سريعة في اول فترة ثم تَذكّرَ.

Bir kaçı onu hatırladı.
البعض يتذكره