Benim en iyi arkadaşım, düğünümde sağdıcımdı ve resepsiyonun nerede olduğunu hatırlamıyordu bile. | Open Subtitles | لن يتذكر هذا ، فقد إكتفي بالبقاء في قاعة الإستقبال ألا تتذكر ؟ |
Ateş etmeyle alâkalı bir polis memurunun vurulmasıyla alâkalı bir şey hatırlamıyordu. | Open Subtitles | لم يتذكر أي شيء بشأن إطلاق النار. ولم يتذكر أي شيء بشأن إطلاق النار على ضابط شرطة. |
Kimse soyadını bilmiyordu, hatta kimse gördüğünü de hatırlamıyordu. | Open Subtitles | لم يعرف أحد لقب عائلتها لم يتذكر أحد رؤيتها حتى |
Phil bize aniden saldırdı. Bizi öldürmeye çalıştı ve hiçbir şey de hatırlamıyordu bununla ilgili. | Open Subtitles | فيل إنقلب علينا , حاول قتلنا , وبعدها لم يتذكر أي شيء |
Herhangi birini hatırlamıyordu. Oğlunu hatırlıyordu. | Open Subtitles | لم يكن يتذكّر أيّ شخص بل كان يتذكّر ابنه. |
Kimse bu fikri benim öne sürdüğümü hatırlamıyordu. | Open Subtitles | لا أحد يتذكر أنه أنا من أثار فكرة الذهاب للإنزلاق بالحبل |
Ertesi sabah, kavgayı neredeyse hatırlamıyordu bile. | Open Subtitles | في صباح اليوم التالي لم يتذكر حتى بأننا تشاجرنا |
Bir sonraki jüri, sorunu neydi bilmiyorum, ama duruşma hakkında hiçbir şey hatırlamıyordu. | TED | لكنه لم يتذكر شيئاً البتة عن المحاكمة. |
Artık nasıl çiğneneceğini de hatırlamıyordu. | Open Subtitles | لم يستطع أن يتذكر بعدها حتى كيف يمضغ |
Benim en iyi arkadaşım, düğünümde sağdıcımdı ve şimdi resepsiyonun nerede olduğunu hatırlamıyordu bile. | Open Subtitles | ... إنه من أفضل أصدقائي لن يتذكر هذا ، فقد إكتفي بالبقاء في قاعة الإستقبال |
Bir yılbaşı, gece yarısı merdivenlerden aşağı indi ve tüm hediyeleri açtı ama sonraki sabah hiç birşey hatırlamıyordu. | Open Subtitles | في أحد الأعياد ذهب إلى الطابق السفلي في منتصف الليل ونزع أغلفة جميع الهدايا ولكن في صباح اليوم التالي قال أنه لا يتذكر القيام بذلك |
Ne zamandan beridir tevazu sahibi biri olduğunu hatırlamıyordu; ama ona sahip olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | لم يكن يتذكر " " ... منذ متى كان يتمتع بصفة التواضع " ... |
İsmini bile hatırlamıyordu. | Open Subtitles | حتى أنه لم يتذكر إسمه. |
Hiç bir şey hatırlamıyordu. | Open Subtitles | هو لا يتذكر أي شيء. |
Sanki olanları gerçekten hatırlamıyordu. | Open Subtitles | . كما لو كان لم يتذكر ما حدث |
Bu yüzden hiçbir şey hatırlamıyordu. | Open Subtitles | لهذا لم يكن يتذكر اي شيئ |
Rip'in beyni o kadar pelteleşmişti ki, muhtemelen cinayeti işlediğini bile hatırlamıyordu. | Open Subtitles | من المحتمل أنّ (ريـب) لم يكن يتذكر إرتكابه للجريمة حتـى |
Yaptıklarını hatırlamıyordu. | Open Subtitles | لم يكن يتذكر إذا كان قد فعلها |
Ve sonra geri döndük ve kimse John'u veya Carlos'u hatırlamıyordu. | Open Subtitles | ... وبعدذلك ... عدناو .لا أحد يتذكّر جون أو كارلوس |
İki çocuk, bir kadın... Hepsi "Baba"diye haykırıyordu ama Gary hatırlamıyordu. | Open Subtitles | طفلان، و إمرأة ، الدموع في عيونهم، الأصوات كانت تدعو بابا بابا، لكن غاري لا يستطيع أن يتذكّر أنه راهم أبدا قبل ذلك في حياته |
Ve hiçbiri de bir şey hatırlamıyordu. | Open Subtitles | و لا يتذكّر أحدهم شيئاً لعيناً |