Yeniden evlendim, yeni bir hayatım var ve böyle kalmasını istiyorum.. yeni. | Open Subtitles | تزوّجت ثانية، لدي حياة جديدة، وأريد لحالي أن يبقى . . جديداً. |
çünkü harika bir hayatım var, ve eğer farklı birşey yapsaydım, | Open Subtitles | لأنه لدي حياة عظيمة وإن كنت قد قمت بأي شيء مختلف |
Burada iyi bir hayatım var. Deniz havası ciğerlerimi temizliyor, güneş beyaz cildimi koyulaştırıyor ve en önemlisi, mutlu olmak için paranın önemli olmadığını öğrendim. | Open Subtitles | لديّ حياة رائعة هنا ، هواء البحر نظف رئاتي والشمس أعطت لجلدي لون صحيّ |
Belki sizi şaşıtacağım ama, benim bir özel hayatım var. | Open Subtitles | -ألا يمكنك فعل هذا اللّيلة؟ -كلا . لأنّي، صدّق أو لا تُصدّق، أملك حياة أيضاً. |
Güzel bir eşim ve güzel bir hayatım var ama avuçlarımdan akıp gidiyor. | Open Subtitles | لدي زوجة جميلة وحياة جميلة إنها تنزلق من صحني |
Birine para verdim, aratıyorum. Böylece bir hayatım var sanıyorlar. | Open Subtitles | أدفع لمحاسبة الصيدلية لتتصل بي بين الحين والآخر إلى المركز، ليعتقد رفاقي أن لدي حياة خاصة |
Ben de seni her gün istiyorum ama burada bir hayatım var. | Open Subtitles | حياة أنا اريدك بكل يوم ايضاً ولكن لدي حياة هنا |
Çok iyi anladım. Ama, senor, yalnızca bir hayatım var. | Open Subtitles | أفهمك بشكل مثالي لكن سيدي، لدي حياة واحدة فقط |
-Orada bir hayatım var ve son veriler bende olduğu için bize yardım edemiyorlar. | Open Subtitles | لدي حياة هناك ولا يمكنهم مساعدتنا في المقر لأن القراءات الأخيرة معي هنا |
Benim de bir hayatım var ve bunu mahvetmenden bıktım! | Open Subtitles | أنا لدي حياة أمتلكها وأنا مريض من تخريبها |
Anne, sinema kulübünün başkanı olmana çok sevindim ama benim de bir hayatım var. | Open Subtitles | أمي، هذا عظيم أنك تترأسين نادي النقد، لكن لديّ حياة أيضاً |
Şimdi iyi bir hayatım var. Şort giyen bir kargocunun... hayatımı mahvetmesine izin vermem | Open Subtitles | إسمع، لديّ حياة جيّدة، الآن أنا لن أدع ساعي بريد في سراويل يُدمّرها |
- Melinda, benim de bir hayatım var! | Open Subtitles | (مليندا)، أنا أملك حياة خارج الجامعة اتفقنا؟ |
Hepimiz bir şeylere sahibiz, bir kariyerim ve bir hayatım var. | Open Subtitles | جميعا نعانى مشاكل ولدى حياة مهنية وحياة خاصة اتفهميننى ؟ |
Benim bir özel hayatım var. Arkadaşlarım var. | Open Subtitles | عندى حياة شخصية عندى اصدقاء |
Hayır, anne, ben senin oğlunum. Kendi hayatım var. | Open Subtitles | لا يا أمي , أنا ابنكِ لديّ حياتي الخاصة |
Şimdi bir hayatım var. | Open Subtitles | لدي حياةٌ جيدة الآن |
Burada bir hayatım var. | Open Subtitles | انا لدى اشياء لأحلها هنا , انا لدى حياة هنا |
Artık kendi hayatım var. Mükemmel olmayabilir, ama benim. | Open Subtitles | لدى حياتى الخاصة الآن قد لا تكون مثالية ، و لكنها حياتى |
Artık eve dönmem gerek. Yaşamam gereken bir hayatım var. | Open Subtitles | يجب أن أرجع لبيتى، لدىّ حياة لأعيشها |
Ve uçlarda yaşamam. Gayet sakin, normal bir hayatım var. | Open Subtitles | ولا أحيى حياة مُثيرة بل أحيى حياة طبيعية هادئة |
- Evet var. - Hayır. Benim de bir özel hayatım var. | Open Subtitles | نعم ، عليك ذلك لا ، يحق لي حياة شخصية |
Ama beni bekleyen normal bir hayatım var. Biliyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | ولكن لديّ حياةً طبيعية بانتظاري، كما تعرفون ؟ |
Tamam, çocuklar eğer izin verirseniz çabaladığım ve yaşadığım bir hayatım var. | Open Subtitles | حسناً، إن سمحتم لي، أيتها الفتيات فلديَّ حياة خاصة أحاول أن أعيشها |
Bunu takdir ediyorum,Ama San Francisco'ya geri dönmek zorundayım.İyi kötü bir hayatım var | Open Subtitles | اقدر لك هذا لكن يجب ان اعود الى سان فرانسسكو عندي حياة ، تقريبا |