"hayatımdan" - Traduction Turc en Arabe

    • حياتي
        
    • حياتى
        
    • بحياتي
        
    • حياتِي
        
    • حياتيّ
        
    • لحياتي
        
    Öyle olabilir, ama 2000 senesinin başlangıcıyla hayatımdan çıkmış olacak. Open Subtitles وإن يكن، ولكنه سيخرج من حياتي بدءاً من العام 2000.
    Size sonsuza kadar kapalı tutmak istediğim hayatımdan bir hikayeyi anlatma zamanı geldi. Open Subtitles حان وقت إخباركم حول جزء من حياتي تمنيت أن يبقى مغلقًا إلى الأبد
    hayatımdan hiç bir şeyden bu kadar utanıp, sıkılıp, küçük düştüğümü hatırlamıyorum. Open Subtitles لم أكن قط في حياتي كلها أكثر خزياً أو خجلاً أو عاراً
    Aslında bunu başarabilmemin tek yolu sadece L.A'den ve hayatımdan uzaklaşmak. Open Subtitles سأفعلها لأني أريد أن أبتعد عن حياتي قليلاً وأخرج من الروتين
    Orada başka insanların ızdıraplarına şahit oldum bazı yoğun ve duygusal hikayelere şahit oldum ve bazı zamanlarda kendi hayatımdan endişelendim. TED وواجهت هنالك معاناة الأخرين عن قرب، غمست نفسى فى قصص عاطفية و مكثفة، وفى بعض الأحيان شعرت بخوف شديد على حياتى.
    Kendine gelene kadar burada kal ve sonra yalvarırım, lütfen, hayatımdan çık! Open Subtitles ابقي يهنا حتى تعودي على قدميك ثم أتوسل إليك، اخرجي من حياتي
    Ben bunu Yukarı Doğu Yakası'ndaki gerçek hayatımdan kaçmak için kullanıyordum. Open Subtitles لقد أعتدت على الهروب من حياتي الحقيقة في الجانب الشرقي الأعلى
    Eğer hata yapmış olan herkesi hayatımdan çıkarmış olsaydım geriye kimsem kalmazdı. Open Subtitles لو قاطعت كل من ارتكب خطأ في حياتي لما بقي لي أحد
    hayatımdan öyle korktum ki, hayatta bir sürü şey kaçırdım. Open Subtitles لأني دائما خائف من أتخاذ القرارات وهذا ما أفقدني حياتي
    Oğlumu koruyacağım, ama sadece gösteriş olsun diye hayatımdan vazgeçmekten bıktım. Open Subtitles وسوف أقوم بحماية إبني لكن اكتفيت من التخلي عن حياتي للمظاهر
    Of Allah'ım. hayatımdan nefret ediyorum. Geç oldu. gitsem iyi olur. Open Subtitles يا ألهي أنا أكره حياتي لقد تأخرت , يجب علي الذهاب
    Sonra da-- eğer hapse girmezsen-- kendini benim hayatımdan çıkaracaksın. Open Subtitles بعد ذلك إذا لم تذهب للسجن ستخرج نفسك من حياتي
    Seni ve gerileyen endüstrini şu an itibarıyla hayatımdan çıkarıyorum. Open Subtitles لذا بموجب هذا أطردك و أفصل حياتك المهنية من حياتي
    Jeremiah: Bu, hayatımdan nefret etmemin ikinci sebebi. MCM: Jeremiah buraya gel, TED إرميا: هذا هو السبب الثاني في أنني أكره حياتي.
    Şimdi size kendi hayatımdan başka bir örnek vereceğim. TED الآن سأعطيكم مثالا آخر من حياتي الشخصية.
    Bu konuda yığınla araştırma var, ama ben kendi özel hayatımdan biliyorum. TED توجد أبحاث كثيرة بهذا الخصوص، ولكنني أعلم ذلك من حياتي الشخصية
    Belki de bütün bu pisliği hayatımdan temizleyebilirdim. Open Subtitles ربما بإمكاني أن أبعد كل هذه الفوضى من حياتي
    Kayboluşunuzla, hayatımdan bir parça götürdünüz. Open Subtitles كلكم اختفيتم، لقد أخذتم معكم شطرا من حياتي
    Ben yalnızca karımdan söz etmiyorum ki, hayatımdan söz ediyorum! Open Subtitles انا لست فقط اتحدث عن زوجتي انني اتحدث عن حياتى
    Ben yalnızca karımdan söz etmiyorum ki, hayatımdan söz ediyorum! Open Subtitles انا لست فقط اتحدث عن زوجتي انني اتحدث عن حياتى
    Düşebilirim, ama ölmem, bunun için içimdeki gerçek ben ilerler ve onlar için hayatımdan vazgeçtiğim dostlarımla yaşamaya devam eder. TED فإنني قد أسقط ، لكنني لن أموت ، وماهو حقيقيٌ بداخلي سيبقى ويعيش مع رفاقي الذين ضحيت بحياتي من أجلهم.
    Biliyorsunuz ki, bu hikâyeleri bana ilhâm eden şeyler özel hayatımdan geliyor. Open Subtitles الآن, تعرف بأن إلهامي لهذه القصص تأتي بالطبع، مِنْ حياتِي الشخصيةِ
    Lütfen sadece her şeyi mahvetme. hayatımdan çık ki ben de yoluma devam edebileyim. Open Subtitles فقط, أرجوكِ, لاتفسديّ كُل شيء، أخرجيّ من حياتيّ وحسب, ودعينيّ أمضي بها
    Ama veremezsin... o zaman hayatımdan çık git! Open Subtitles ولكنك لا يمكنك لذا، لما فقط لا ترحل بعيداً وتتركني لحياتي اللعينة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus