Savaş sona erdi ve gelecek kazandı. Geçmişin hiç şansı yoktu. | Open Subtitles | الحرب انتهت والمستقبل قد فاز لم يكن للماضي أي فرصة للفوز |
Jüride siyahlar olmazsa Hailey'in hiç şansı yok demek istiyor. | Open Subtitles | يعني أنه بدون سود في هيئة المحلفين، فهذا الرجل ليس لديه أي فرصة |
Beyaz bir adam siyah biriyle ringe çıktı mı, siyahın hiç şansı yoktur. | Open Subtitles | يدخل رجل أبيض للحلبة أمام زنجي، ليس للزنجي أي فرصة. |
O giderse Muggle kökenlilerin hiç şansı kalmaz! | Open Subtitles | إن أخذته لن تكون أمام المولودين من العامة أية فرصة |
# Sevgi güçlü görünse de bazen # # hiç şansı yok, karanlık onu ezen # | Open Subtitles | {\cH92FBFD\3cHFF0000}قد يدخل الحبّ أحياناً لكنّه لن يصمد |
hiç şansı yoktu. Şimdi, beni dinle kuzen. | Open Subtitles | لم يكن له فرصة مطلقاً الآن ، استمع إليّ يا ابن العم |
- Buna hiç şansı olmadı. | Open Subtitles | - لم تسنح له الفرصة مطلقاً لفعل ذلك - |
# Hayır, hayır, hiç şansı yok, karanlık onu ezen # | Open Subtitles | {\cH92FBFD\3cHFF0000}لا، لا الحبّ لن يصمد |
Güzelliğin, zekânın ve kusursuzluğun hiç şansı olmadığı şu dünyaya ait olmasındansa, yok olmasını yeğledim. | Open Subtitles | أردت أحطمه بدلا أن يكون جزء من العالم حيث الجمال والعبقرية والعظمة ليس لها أى فرصة |
hiç şansı yok! hiç şansı yok. | Open Subtitles | ليس لديك اى فرصه |
Etrafta o kadar güzel genç kız varken sizin gibi içi geçmiş şaşkınların hiç şansı yok. | Open Subtitles | مع كل هذه الفتيات الشابات الجميلات هنا ليست لديكم أي فرصة في دعوة من شاب |
Resmen ona, kazanmak için hiç şansı kalmadığına ikna ettim. | Open Subtitles | جعلتها تشعر بـ أن ليس هنالك أي فرصة للفوز |
Senin ve arkadaşlarının hiç şansı yok. | Open Subtitles | أنت وأصدقائكِ ليس أمامكم أي فرصة |
Sana bir şey söyleyeyim, bir Canavar varsa karşıma çıktığında hiç şansı yok. | Open Subtitles | أنا ساخبرك شيئاً واحداً, إذا يوجد وحش بالفعل... انه لا يملك أي فرصة بالصمود أمامي... اذا صادفني والتقيت به. |
Eğer KGB beni konuşturamaza, Chuck Bass'ın hiç şansı olamaz. | Open Subtitles | إذا لم ترغمني الاستخبارات الروسية على الحديث فليس لدى "تشاك باس" أي فرصة |
Büyük işler yapmak için hiç şansı yoktur. | Open Subtitles | . ليس لديه أي فرصة ليقوم بتكبير نشاطه |
Zavallı kızın hiç şansı olmadı ki. | Open Subtitles | تلك المسكينة لم تدخر أية فرصة |
# Sevgi güçlü görünse de bazen # # hiç şansı yok, karanlık onu ezen # | Open Subtitles | {\cH92FBFD\3cHFF0000}قد يدخل الحبّ أحياناً لكنّه لن يصمد |
Tek başına bir aslanın hiç şansı olmaz ama tüm sürü burada. | Open Subtitles | أي أسد منفرد ليس له فرصة لكن هناك فريق كامل هنا. |
Chino'nun hiç şansı yoktu. Luke'un hayatının aşkı olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | هذا الفتي الشينو لم تسنح له الفرصة اخبرتك أنه هو (لوك) |
# Hayır, hayır, hiç şansı yok, karanlık onu ezen # | Open Subtitles | {\cH92FBFD\3cHFF0000}لا، لا الحبّ لن يصمد |
Hepatik arteri ve portal damarı kapatamazsak adamın hiç şansı kalmayacak. | Open Subtitles | لن يكون لديه أى فرصة إذا لم نغلقه الشريان الكبدي والوريد البابي. |
hiç şansı yok! hiç şansı yok. | Open Subtitles | ليس لديك اى فرصه |