Sizinle Libyalı genç bir kadın olarak konuşuyorum, Libya iç savaşın ortasında olan bir ülke. | TED | أنا أتحدث إليك كامرأه شابة من ليبيا. دولة في وسط أحداث حرب أهلية |
Bu vampir zımbırtıları garipti ama ilk kocam da iç savaşın yeniden çıkmasını isterdi. | Open Subtitles | لكن زوجي الأول كَان ممثل حرب أهلية لذا أخبريني ، عن أَية غرابة؟ |
Şu anda bu konsey bir iç savaşın patlak vermesine mani olan tek şey. | Open Subtitles | و الآن, هذا المجلس هو الشيء الوحيد الذي يحول دون وقوع حرب أهلية |
Kolombiya'daki iç savaşın hafiflemesinden sonra dış dünya kendini gösteriyor. | TED | مع انتهاء الحرب الأهلية في كولومبيا، بدأت تجذب أنظار العالم الخارجي. |
Büyük iç savaşın ikinci yılında İrlanda tugayları sokaklarda yürüdüğünde .. | Open Subtitles | فى ثانى أعوام الحرب الأهلية العظيمة عندما سارت الفرق الأيرلندية عبر الشوارع |
Angola'da iç savaşın yeniden başladığını bilmelisiniz. | Open Subtitles | يجب أن تعرفوا أن الحرب الأهلية اندلعت فى أنغولا من جديد. |
Bunu izleyen herkesten durmasını istiyorum ve iç savaşın gerçek anlamda sonuçlarını düşünmelerini istiyorum. Bunu daha öncede yaşamıştık. | Open Subtitles | أريد من كل ما يشاهدني أن يتوقف ويفكر فيما قد يعنيه قيام حرب أهلية |
Bizim Taliban sandığımız şey karmaşık bir iç savaşın ortasında bize karşı çıkan bir alerjik tepkimeydi? | Open Subtitles | ذهبنا لمحاربة طالبان كان خاطئاً، وأننا ألقينا بأنفسنا وسط حرب أهلية معقدة؟ |
Tanrım, burada lanet olası bir iç savaşın içindeyiz. | Open Subtitles | يا للسماء نحن في خضم حرب أهلية لعينة هنا |
Sonunda Baronlar, Krallarına karşı ayaklandılar ve kanlı bir iç savaşın içine gömüldüler. | Open Subtitles | "البارونات تمردوا أخيراً ضد ملكهم" "وأصبحوا محاصرين فى حرب أهلية دموية" |
Artık iç savaşın içinde değiliz. | Open Subtitles | لم نعد في حرب أهلية بعد الآن |
Ve aniden kendimi Kongo'da iç savaşın ortasında buldum. | Open Subtitles | وفجأة وجدت نفسي (محتجز في وسط حرب أهلية في (الكونغو |
Bir iç savaşın ortasındayım. | Open Subtitles | أنا في خضم حرب أهلية |
Karalamalar ve iftiralar çeteler ve isyanlar ve tıslayan yılanlar ve yanan meşaleler ve iç savaşın bitkin vahşetleri. | Open Subtitles | الإفتراءات و التشهير، الغوغاء، العصيان وبعد ذلك هسهسة الأفاعي و حرق المشاعل و رعب منهك من الحرب الأهلية |
Böylece Konoha'daki bir iç savaşın önüne geçilmiş oldu. | Open Subtitles | . لقد تم تجنب الحرب الأهلية في قرية كونوها المخفيّة |
Burası iç savaşın başladığı eyalet araba arkalarında hala isyan bayraklarını görebilirsin. | Open Subtitles | إنها الولاية حيث بدأت الحرب الأهلية حيث لا زال يمكنك أن ترى أعلام الثورة كملصقات على السيارات |
Burası iç savaşın başladığı eyalet araba arkalarında hala isyan bayraklarını görebilirsin. | Open Subtitles | إنها الولاية حيث بدأت الحرب الأهلية حيث لا زال يمكنك أن ترى أعلام الثورة كملصقات على السيارات |
İç savaşın galibi ve çoğu askeri birliğin kumandanı olarak diğer grupların savaşmaya devam etmesini engellemek ve Roma'daki kanun ve düzeni sağlamak onun göreviydi. | TED | كفائز في الحرب الأهلية وقائد معظم القوات، كان من واجبه إعادة القانون والنظام إلى روما كي لا تستمر الفصائل الأخرى في القتال. |
Eğer faaliyetler, ufalıyorsa ve ,iç savaşın bir alanı olursa... | Open Subtitles | إذا كان العراق يتحلل ويتحول في ميدان الحرب الأهلية... |
Örneğin iç savaşın yol açtığı açlık ve salgın hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirenler bu hesaba dahil değil. | TED | فهي تستثني الاشخاص الذين قتلوا نتيجة جراح نتجت عن الحروب الاهلية او الاشخاص الذين ماتوا جراء الجوع او الامراض التي كانت من تبعات الحرب |
İç savaşın eşiğindeyiz Yüzbaşı ve bu çocuk Mon Cala ordusunun başkomutanı. | Open Subtitles | نحن على حافة حرب اهلية , ايها القائد وهذا الولد |