| Ailenizden birinin bu kadar acımasızca öldürüldüğünü görmemeniz için dua ediyorum. | Open Subtitles | أدعو الله أن لا تعيشي لتري عضوا في عائلتك يعامل بوحشية |
| Hareketlerimin daha fazla acıya neden olmaması için dua ediyorum. | Open Subtitles | أدعو بأن أعمالي لم تسبب المزيد من الألم. |
| Bu bencilliğin içinde huzur bulman için dua ediyorum. | Open Subtitles | أصلي من أجل أن تجد السلام في فعل نكران الذات هذا |
| O gücün daim olması için dua ediyorum. | Open Subtitles | أنا أصلي من أجل إنّ يبقى ذلك السيف قوياً. |
| İnsanların onu görmesi ve işlerin değişmesi için dua ediyorum. | Open Subtitles | وأنا أدعوا أن يروا الناس ذلك وأن تتغير الأمور لي |
| Ama bunu alın yazısı olarak görmeyi reddetmen için dua ediyorum. | Open Subtitles | لكنني أصلي أن ترفضي رؤية يد القدر في هذا |
| Operasyonun başarılı geçmesi için dua ediyorum ve hepinizden de kocam için, başkanınız için ettiğim dualara katılmanızı istiyorum." | Open Subtitles | أنا أصلي لأجل عملية ناجحة, وأسألكم جميعاً بأن تنضموا إلي في الصلاة لزوجي ورئيسكم |
| Çoğunlukla da Tanrı'ya, onun hayatını daha da kötüleştirmemek adına bana güç vermesi için dua ediyorum. | Open Subtitles | وغالباً، أصلي لكي يكون قوياً حتى لا تصبح حياته أسوأ |
| Yine de bu cehenneme giden gemideki her talihsiz ruh için dua ediyorum. | Open Subtitles | ومع ذلك فإنني أصلّي من أجل كلّ روح تعيسة على متن هذه السفينة الجهنمية |
| Lütfen, lütfen doğru olduğunu söyleyin. Doğru olması için dua ediyorum. | Open Subtitles | أرجوك قل أن هذا حدث أدعو الله أن تكون حقيقه |
| Sen mutlu olacaksın, öyle olman için dua ediyorum ama ancak kendini benimle harcamazsan. | Open Subtitles | لكنكِ ستكونين سعيدة أدعو بأن تكوني كذلك لكن فقط إذا لم تُهدري نفسكِ عليّ |
| Şu anda, Kral ve bütün bakanları için dua ediyorum. | Open Subtitles | مؤخراً أنا أصلي من أجل الملك وكل من يساعده. |
| Bu bebeğin iyi olması için dua ediyorum. | Open Subtitles | أدعوا أن هذا الطفل سيكون جميلاً. |
| Tüm bu cesur Amerikalıların ruhunun, huzur bulması için dua ediyorum, tarih bu büyük yükümlülüğün gerekliliğini taşıyamayacaktır. | Open Subtitles | أصلي أن أرواح هؤلاء الأمريكيين الشجعان أن ترقد بسلام وأن يذكر التاريخ هذا الحادث كفريضة ضرورية للبقاء |
| Doğru olması için dua ediyorum.. | Open Subtitles | أنا أصلي لأجل ذلك |
| Bu vahşi saldırının arkasındaki neden ne olursa olsun teselliyi 27'nci mezmurda bulmamız için dua ediyorum. | Open Subtitles | ما في داخلنا، شاكرين الله لنعمه علينا. ومهما كان الدافع وراء هذا الاعتداء، أصلي لكي نجد الراحة بالتقرب من الله. |
| Yine de bu cehenneme giden gemideki her talihsiz ruh için dua ediyorum. | Open Subtitles | ومع ذلك فإنني أصلّي من أجل كلّ روح تعيسة على متن هذه السفينة الجهنمية |
| Onun kurtulmması için dua ediyorum. | Open Subtitles | كنت أصلي من أجل خلاصه |
| Her sabah, güzelliğim solmadan ölmek için dua ediyorum. | Open Subtitles | كل صباح، أدعو أن أموت قبل أن يخبو جمالي. |
| Dünya'dan gelen askerleri yakaladığımız için bizi cömertçe ödüllendirmesi için dua ediyorum. | Open Subtitles | أصلي كي يكافئنا بسخاء لأننا أمسكنا بالمقاتلين من كوكب الأرض |
| Tabii ki bunun olmaması için dua ediyorum, ama... o zamandan önce aramızdan ayrılırsanız. | Open Subtitles | طبعاً أصلي لأن لا تضطري لكن ماذا لو مت قبل ذلك الوقت؟ |
| Benim gördüklerimi kimsenin görmemesi için dua ediyorum. | Open Subtitles | وصليت لله حتي لا يري أحد الاشياء التي رأيتها |
| Ondan hiç nefret etmiyorum. Hayır. Onun için dua ediyorum. | Open Subtitles | أنا لا أكرهه أبدا أوه ، لا ، فأنا أصلي من أجله |