Baba sen benim ailemsin, senin için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | أنت من عائلتي يا أبي وسأفعل أي شيء من أجلك |
Bu takım aile gibi, ve ailen için her şeyi yaparsın. | Open Subtitles | هذا الفريق كالعائلة وأنتِ سوف تفعلين أي شيء من اجل العائلة |
Kartlar insanların aşk için her şeyi yapacağına karar verdi. | Open Subtitles | البطاقات قرّرت الناس قد تفعل أي شيء لأجل الحب |
Jeri, biliyorsun senin için her şeyi yaparım ama çocukları sevmem. | Open Subtitles | جيري أنت تعرفين أنني قد أفعل أي شيء لأجلك لكني لاأحب الاولاد |
Neyse, bilmelisin ki, sen benim için her şey demeksin ve ne pahasına olursa olsun bunun gerçekleşmesi için her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | على أية حال, أريدك أن تعلمي, أنك تعنين كل شيء بالنسبة لي, |
Eğer bir kız arkadaşım olsaydı, onun için her şeyi yapardım. | Open Subtitles | إذا كان لي صديقة، سأفعل أي شيء بالنسبة لها. |
Ben sevdiğin için her şeyi riske atarsın inancı ile yetiştirildim. | Open Subtitles | حسناً، تربيت على أنه يجب المخاطرة بكل شيء من أجل أحبائك |
Tecrübelerim bana kadınların para için her şeyi yapabileceğini gösterdi. | Open Subtitles | من خبرتي أن النساء قد يفعلن أي شيء من أجل المال |
İnsanlar biraz para ve yemek için her şeyi yapmaya hazırlar. | Open Subtitles | الناس سيفعلون أي شيء من أجل قليل من المال وحفنة من الطعام |
Çok daha önemli şeylere sahip olduğuna eminim- sıcak bir yuva ve senin için her şeyi yapabilecek bir baba. | Open Subtitles | بالتأكيد لديك شيئ أهم بكثير، منزل جيد، وأب محب قد يفعل أي شيء من أجلك |
Sinema için her şeyi yapacağınızı söylemediniz mi? | Open Subtitles | ألم تقل بأنك ستفعل أي شيء من أجل السينما |
Benim için her şeyi yapacağını söylemiştin, karşılığı bu mu? | Open Subtitles | لقد قلت أنك ستفعل أي شيء من أجلي وهذا ما أناله منك؟ |
Artık bir babanın çocuğunun yaşamı için her şeyi yapacağını biliyorum. | Open Subtitles | الأن أعرف أن الأبوين يفعلان أي شيء. لأجل حياة إبنهما. |
Senin için her şeyi yapmaya hazır olan, senin sadık kölen olabilecek bir adam? | Open Subtitles | ، والرجل الذي قد يفعل أي شيء لأجلك والذي سيكون خادمكِ المخلص؟ |
Ve onu korumak için her şeyi yapar. | Open Subtitles | أنها تعني كل شيء بالنسبة له ولن يفعل أي شيء قد يؤذيها |
Senin için her şeyi yaparım. Lütfen, beni buradan çıkar. | Open Subtitles | سأفعل أي شيء بالنسبة لكِ أخرجني من هُنا، أرجوكِ |
Senden başka kimsenin görmediği bir rüya için her şeyi tehlikeye atmanın sihridir. | Open Subtitles | إنه سحر التضحية بكل شيء من أجل حلم لا يراه أحدٌ غيرك |
Canım, senin aşkın için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | عزيزتي بإستطاعتي أن أفعل أي شئ من أجل حبك |
Haydi. Senin için her şeyi yapan birine kabalık etme. | Open Subtitles | لا تتحذلق على الشخص الذي يفعل كل شيء من أجلك |
Sürekli böyle konuşursun ama kardeşin için her şeyi yapacağını biliyorum. | Open Subtitles | أيّما تتحدث، فإنّي موقن أنّكَ ستفعل أيّ شيء من أجل أخيك |
Gözlerindeki o bakışı bir defalığına bile olsa görebilmek için her şeyi verirdim. | Open Subtitles | سأتخلى عن أي شيء لكي أرى تلك النظرة في عيناها مرة أخرى فقط |
Yaptığım şey çok kötüydü ve telafi edebilmek için her şeyi yapardım. | Open Subtitles | ما فعلته كان فظيع و سأفعل أى شىء من أجل عودته لكِ |
Bu adam tekrar içeri düşmemek için her şeyi yapar. | Open Subtitles | مثل هذا الرجل سيفعل أي شيء حتى لا يعود إلى هناك. |
Seni seven ve senin için her şeyi yapabilecek insanlarla ilgili bir mesele. | Open Subtitles | انه عن الاشخاص الذين يحبونك ويودون فعل كل شيء لأجلك |
Konuşmanı izlemek için Columbiaya gitmek için her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | أنا أعمل على كل شيء لكي أتمكن أن أكون في كولومبيا لرؤية خطابك |
Ama artık açtığına göre, elinde tuttuğun yarım formülü almak için her şeyi yapabilecek insanlara karşı dikkatli ol. | Open Subtitles | , لكن بما أنك فتحتها الآن . . كن حذراً، هناك هؤلاء من سيفعلون أيّ شئ من أجل الحصول على نصف هذه المعادلة |