bunun için yemin edebilirdim... bu aptalla yeterince zaman kaybettik. | Open Subtitles | ولكني أقسمت على لقد أهدرنا وقتاً كافياً على هذا الأحمق |
Bu kadar değişmiş olamazsın. Görevini yapmak için yemin ettin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتغير بهذا القدر لقد أقسمت على الواجب |
Bakalım sonsuza kadar parmağından çıkarmaması için yemin ettirdiğim yüzük hâlâ kocamın parmağında duruyor mu? | Open Subtitles | سأرى إذا كان بوسعى الحصول على خاتم زوجي الذى أقسم على حفظه للأبد |
Aslında ediyorlar. Masumları korumak için yemin ettim. | Open Subtitles | فى الحقيقة , إنها تعنى لقد أقسمت أن أحمى الأبرياء |
Güç Koruyucuları yaşamı korumak için yemin etmiş savaşçılardan oluşan bir ekipti. | Open Subtitles | حراس القوة كانوا فيلقاً من المحاربين الذين أقسموا على حماية الحياة |
Bu idealleri gerçekleştirmek için yemin ederken yalnız olacaksınız. | Open Subtitles | وانت ستكون بمفردك عندما تقسم على تأييد هذه القوانين |
Hepimiz gizlilik için yemin ettik, hiçbirimiz sütten çıkmış ak kaşık değiliz. | Open Subtitles | كلنا أقسمنا على السرية لا احد منا يديه نظيفة |
Büroya katıldığınızda bu ülkeyi koruyup savunmak için yemin ettiniz. | Open Subtitles | ،عندما إنضممت للمباحث الفيدرالية .أقسمت على حماية والدفاع هذه البلاد |
Yani, sevmek, saygı duymak ve itaat etmek için yemin ettiği kişi benim. | Open Subtitles | أنا أعنى أن أنا الشخص التى أقسمت على حبه وتشريفه وطاعته |
Biliyorum, yaptığım tüm kötülükler için yemin ettim. | Open Subtitles | أعلم ، لكنني أقسمت على كل ما أذنبته في حياتي |
Korumak için yemin ettiklerine zayıflara, masumlara. | Open Subtitles | هولاء الذي أقسمت على حمايتهم, الضعفاء, الأبرياء. |
Bana onun sözlerini söylemem için yemin ettirdi. | Open Subtitles | جعلنى أقسم على النطق بنص كلماته |
- Ve ben. - Ramsey gizlilik için yemin etmiş ama... | Open Subtitles | و أنا رامزى قد أقسم على السريه ولكن |
Size hizmet etmek, itaat etmek gerekirse ugrunuzda ölmek için yemin ettim ama birakin onu, Khaleesi. | Open Subtitles | أقسمت أن أخدمكِ , أطيعكِ أن أموت من أجلك إن تحتم علي ذلك لكن دعيه يرحل يا ملكتي |
Arkadaşım ve hükümdarımla gömülmek için yemin ettim. | Open Subtitles | لقد أقسمت أن أدفن مع صديقى ومولاى. |
Güç Koruyucuları yaşamı korumak için yemin etmiş savaşçılardan oluşan bir ekipti. | Open Subtitles | حراس القوة كانوا فيلقاً من المحاربين الذين أقسموا على حماية الحياة |
Korumak için yemin ettikleri vatandaşlarından yağmaladıklarıyla mı yapacaklar? | Open Subtitles | بمال منهوب من المواطنين أقسموا على حمايته؟ ! |
Anneni söylememesi için yemin ettirdim ki sürpriz yapayım sana diye. | Open Subtitles | لكني جعلتها تقسم على ان تبقى ذلك سرا، كي أتمكن من مفاجأتك. |
Elini kaldır. Birşey için yemin etmelisin. | Open Subtitles | أرفع يدك و يجب أن تقسم على الشيء. |
Rus halkına hizmet için yemin ettik, yatırımlarına iyi dönüş yapmadıkça masumları öldürmekten çekinmeyen, bir avuç yozlaşmış milyonere değil. | Open Subtitles | وقد أقسمنا على خدمة الشعب الروسي وليس لخدمة مجموعة فاسدة من الأغنياء الذين لا يهتموا بقتل الأبرياء |
Çünkü hepiniz gibi... Because, Like all of you.. ...ben de bu ülkeyi korumak için yemin ettim. | Open Subtitles | لأنّي مثلكم جميعاً، أقسمتُ على حماية القانون في هذه البلاد. |
- Kimseye söylememem için yemin ettirdi. - Eğer bir duyulsaydı, ordudan atılırdı. | Open Subtitles | لقد جعلنى أقسم ألا أخبر احدا أنت تعلم اذا انتشر الخبر |
Anayasanın 37'ni maddesinin 7'nci bendi böyle diyor. Üye olurken bunun için yemin ettin. Yalnızca bunun için. | Open Subtitles | انه حقك الدستوري وقد اقسمت ان تصون الدستور |
Yol gösterenlerin bu saatleri korumak için yemin ettiklerini anla artık. Bunun için ne gerekiyorsa yaparlar. | Open Subtitles | يجب أن نفهم أن القساوسة تعهدوا لحماية أجراس وحيث أنها تؤدي. |