Cuma geceleri, ...bir çok insan işten sonra içki içmeye giderdi. | Open Subtitles | في ليلة الجمعة, مجموعة من الناس أرادوا الخروج للشرب بعد العمل |
Beni hiç aramayan bir kız içki içmeye davet etti.. | Open Subtitles | لا أَعِدُك انه غلاف قصة واحدة لم تدعوني أي بنت في حياتي ناهيك عن الدعوة للشرب |
İçki içmeye falan da çıkabiliriz. | Open Subtitles | .ممكن ان نخرج فقط للشراب او شئ من هذا القبيل |
Acaba boş bir zamanında içki içmeye gidebilir miyiz diye merak ediyordum. | Open Subtitles | كنت أتسائل عمّا إذا كنتِ تحبين الذهاب لاحتساء الشراب في وقت ما؟ |
Lütfen ona bu akşam onu içki içmeye davet ettiğimi söyler misiniz? | Open Subtitles | هل تخبريها أرجوك بأني أرغب في دعوتها لتناول مشروب هذا المساء؟ |
İşten sonra bir içki içmeye gittik bana ilaç verdi beni boğdu ve neredeyse öldürüyordu. | Open Subtitles | لقد كنا ذاهبين للشرب بعد العمل لقد خدرني وقام بخنقي, هو تقريباً قام بقتلي |
Yaz kampı idarecisi olmanın içki içmeye izni olan kampçılar demek olduğunu sanmayın sakın. | Open Subtitles | لذا لا تظن كونك مستشاراً يعني أنك عضو مع صلاحية للشرب. |
Tabii ki oraya yemek yemeye ve içki içmeye gittiğini söyleyecek. | Open Subtitles | طبيعي انها سوف تقول إنها كانت هناك للشرب والعشاء |
İsteyen herkesi bir içki içmeye götürürüm. | Open Subtitles | سأخذ الجميع للشرب, من يريد واحداً؟ |
İki gün önce eski günleri yâd etmek için beni içki içmeye davet etti. | Open Subtitles | منذ ليلتان, لقد دعاني للشراب والتحدث عن الأيام الخوالي |
- İçki içmeye gittik. | Open Subtitles | لقد خرجنا معا للشراب وتحدثنا لساعه |
Şey, yani, eğer istediğin şey bilirsin işte, senin için eğlenceliymiş gibi görünüyorsa, belki bir içki içmeye, bir akşam yemeğine, kahve ya da su içmeye gidebiliriz. | Open Subtitles | حسنُ، أعني إن أردتي، إن شعرتِ أن هذا سيكون ممتع لكِ. ربما نخرج لاحتساء الشراب أو القهوة أو ماء أو للعشاء. |
Saat geç biliyorum ama bir içki içmeye içeri gelmelisin. | Open Subtitles | أعلم أن الوقت متأخر ولكن عليك الدخول لتناول مشروب |
Sarhoş bir silahşörle dövüşemezdim, içki içmeye uygun biri değil miyim ? | Open Subtitles | أنا لن أقاتل فارس سكران... أنا غير ملائم لأشرب معة ؟ |
Şimdi demiyorum. İçki içmeye, gazete almaya ya da birşey yapmaya çıktığında. | Open Subtitles | لا أقصد الآن لكن عندما يذهب إلى الخارج لتناول الشراب |
Ben içki içmeye gidiyorum. | Open Subtitles | أنا سأذهب لتناول المشروبات |
Bir ara içki içmeye gitmek ister misin? | Open Subtitles | هل ترغبين في الخروج لاحتساء شراب ذات يوم؟ |
İçki içmeye çıkardım, beş saat sonraysa zil zurna sarhoş halde ya bir pornocunun kabininde ya da bir fahişenin yanında yahut kumar başında olurdum veya aklına gelebilecek ne varsa, yaptım. | Open Subtitles | ذهبت للخارج لشراب و بعد مضي خمس ساعات لقد تأثرت من الكوكايين في رأسي و في جناح في متجر الإباحية أو أجلب عاهرة |
Bugünse bir bok yığınını araştırmak için davetsiz bir şekilde çıkageldin ve sonra da işi üstlendiğini açıklayabilesin diye içki içmeye davet ettin. | Open Subtitles | اليوم، ظهرتي بدون دعوة لتعبثي بكومة من الروث ثم بعد ذلك دعوتيني هنا على شراب لكي تحدثيني عن الدفن. |
Bir ara içki içmeye gidelim mi? | Open Subtitles | هل تريدين ان تذهبي من اجل مشروب يوما ما ؟ |
Yoksa içki içmeye mi geldin? | Open Subtitles | أو أنك جئت من أجل طاقية نوم ؟ |
Bir içki içmeye geldi. Merhaba Madam. | Open Subtitles | أنا أوَدُّك ان تقابلي صديق لي الذي جاءُ ليشرب شيئ معي. |
Ona bir içki içmeye falan gelecektik belki ama... | Open Subtitles | كان من المفترض أن نزورها ربما لتناول شراب أو ما شابه |