İşlemediğin bir suç için çok çaba harcadın. | Open Subtitles | لقد تكبدت عناء كبيرا لتعترف بجريمة لم ترتكبها |
İşlemediğin bir cinayeti neden itiraf ettiğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف سبب إعترافك بجريمة قتل لم ترتكبها. |
İşlemediğin bir suç için ceza çekmene göz yumamam. | Open Subtitles | و لن أتركك تتحمل مسؤولية الجريمة التي لم ترتكبها |
İşlemediğin bir cinayeti bir daha üstlenmeyeceğinden emin olmak istedim. Zaman doldu. | Open Subtitles | أردت أن أتأكد من أنّك لن تأخذ الملامة على جريمةٍ لم ترتكبها . انتهى الوقت |
Mahkemenin amacı cinayetleri işleyip işlemediğin değil işlediğinde ne yaptığını bilip bilmediğin. | Open Subtitles | الغرض من المحاكمة ليس لتحديد أن ارتكبتها أم لا الغرض منها هو تحديد هل كنت تعرف أنك ترتكبها أم لا |
Arkadaş dediğin, işlemediğin bir suç için seni hapse tıkmaz. | Open Subtitles | الأصدقاء لا يزجون بك في السجن لجرائم لم ترتكبها |
İşlemediğin bir cinayetten suçlanıyorsan kendin dışında herkese suçu atarsın... | Open Subtitles | إن أُتهمت بجريمة لم ترتكبها ستريد أن تلوم اي أحد غيرك |
İşlemediğin bir suçla suçlandın. | TED | لقد اتُهمت بجريمةٍ لم ترتكبها. |
Sana nasıl aslında işlemediğin suçları itiraf ettirdiğinden. | Open Subtitles | بأنه جعلك تعترف بجرائم لم ترتكبها |
İşlemediğin bir suçu itiraf edemezsin. | Open Subtitles | . لايمكنك أن تعترف بجريمةٍ لم ترتكبها |
İşlemediğin bir cinayetten içeri gireceksin. | Open Subtitles | سوف تسقط لجريمة واحدة لم ترتكبها |
"Biz seni işlemediğin bir suç için yargılarken burada hayatta kal." dedik. | Open Subtitles | " حسنا إنجح هناك خلال محاكتمك عن جريمه لم ترتكبها" |
Neden işlemediğin bir suçu kabul ettin? | Open Subtitles | لماذا قدمت إعتراف بجريمة لم ترتكبها ؟ |
İşlemediğin bir suçtan ötürü suçlanacaksın. | Open Subtitles | سوف تتهم بجريمه لم ترتكبها |