Çalılıklarda dev, mutant bir köpeğin dolandığına tamamen ikna olmuş durumda. | Open Subtitles | مقتنع تماماً بأن هنالك كلب بريء متحولاً ضخماً يجول في المستنقع |
Ben sadece bu güncellemeyle hackerlık yapacağına ikna olmuş değilim. | Open Subtitles | أنا غير مقتنع أن مجرد تحديث للبرمجيات هو غطاء لعملية |
Bu derin sorulara sadece 1'ler ve 0'larla yanıt bulabileceğimize ikna olmuş değilim. | TED | أنا لست مقتنعاً أنه بإمكاننا الإجابة على هذه الأسئلة العميقة بواسطة آحاد وأصفار فقط. |
Ben de henüz ikna olmuş değilim. Ama bunu asla kanıtlayamayız. | Open Subtitles | لست مقتنعاً بذلك ، ولكنك لن تستطيع إثبات ذلك ولو في غضون 1000 عام |
Ben, iş hayatında evdekinden daha çok aiama kaydettiğimize ikna olmuş durumdayım. | TED | لقد اصبحت مقتنعة اننا احرزنا تقدما اكثر في العمل اكثر من المنزل. |
Değerim hakkında ikna olmuş durumdaydım ve yine de korkudan çılgına döndüm. | TED | كنت مقتنعة أن القيمة تكمن هناك، وكنت ما أزال خائفة من ذكائي. |
Peki tamam, Dawson izinde olsa bile, annesi onun işle ilgili bir şeyle ilgilendiğine ikna olmuş durumda. | Open Subtitles | حسنا,على الرغم من أن داوسون كان فى اجازه والدته كانت مقتنعه أنه مرتبط بئ يتعلق بالعمل |
Ama ben ikna olmuş durumdayım çünkü caddelerde yürüyorsunuz ve değişik şeyler görüyorsunuz. | TED | لكنني مقتنع أنه بسبب مشيك بالطريق ورؤيتك للأشياء |
Sigarayı bırakamayacağına ikna olmuş. Sana katıldığını söyledi. | Open Subtitles | انه مقتنع أنه لن يستطيع الاقلاع عن التدخين قال أنكِ وافقتيه |
Marshall'ın babası eğer New York'ta bir açık hava düğünü yaparsak soyulacağına ikna olmuş. | Open Subtitles | والد مارشال مقتنع أنه إذا عملنا الزفاف في الهواء الطلق في نيويورك، |
O da bu asil isteğinden vazgeçmeyeceğine ikna olmuş. | Open Subtitles | وهو مقتنع تماما بأنه لا يستطيع أن يجعلك تعدل عن قرارك في الحفاظ على كرامتك |
Örümcek Adam'ın askeri üstünlüğün kilit noktası olduğuna hiç olmadığım kadar ikna olmuş durumdayım. | Open Subtitles | دائما وانا مقتنع ان سبايدر مان هو المفتاح لتفوق العسكري |
Ama henüz bu bedeli ödetenin Tanrı olduğuna ikna olmuş değilim. | Open Subtitles | ولكنني إلى الآن لستُ مقتنعاً بأن الرب من أطلقها نحونا. |
Abin, babanı öldürenin ben olmadığıma ikna olmuş gibi görünmüyor. | Open Subtitles | إنّه ليس مقتنعاً بأنني لمْ أفعل هذا بوالدكِ |
Ama niye yaptığını söylemeyeceksin, çünkü ben bunu kendi isteğinle yaptığına ikna olmuş değilim. | Open Subtitles | ولكنك لن تخبريني بسبب فعلتك لأنني لست مقتنعاً بأنكِ تصرفت وحدك |
Sorduğun için diyorum, bu ekstra işlerin senin bulunduğun yer için gerekli olduğuna ikna olmuş değilim. | Open Subtitles | حسناً, بما انك سألتني, أنا لست مقتنعاً بأن أيٍ من هذا العمل الإضافي ضروري لمكانك في الوضع العام |
Yetkililer, püskürtülen ilacın, insan sağlığı için bir risk taşımadığını söyleseler de halk, ikna olmuş görünmüyor. | Open Subtitles | ورغم التطمينات التي تؤكد أن رش المبيد لا يمثل خطرا صحيا على الجماهير إلا أن الجماهير غير مقتنعة |
Durumunun farkında olduğuna bile ikna olmuş değilim. | Open Subtitles | أنا حتى الآن لست مقتنعة بأنه يدرك حالته النفسية |
Belki ama onun kadar Mary de gelecekleri olmadığına ikna olmuş durumda. | Open Subtitles | ربما، لكن هل هي مقتنعة مثله من أنه ليس لديهما مستقبل؟ |
Bu anıtların iyi fikir olduğuna ikna olmuş değilim ama sanıyorum bu başka bir mesele. | Open Subtitles | لست مقتنعة أن هذا النصب التذكاري فكرة حسنة لكن أفترض أن تلك مسألة مختلفة |
Suzie, Steinwald'ın kitabı için doğru yer olduğuna ikna olmuş değil. | Open Subtitles | سوزي" ليست مقتنعه أن "ستاوالد" المكان" المناسب لكتابها |
Ortağınız ikna olmuş gözükmüyor. | Open Subtitles | شريكك لا يبدو مُقتنعًا |
O da, Lisbeth Salander'in suçsuz olduğunu ikna olmuş. | Open Subtitles | مقتنعٌ هو أيضاً بأنّ (ليزبيث سالاندر) بريئة |