Dedektiflikle ilgili bildiğim her şeyi televizyondan öğrendim. | TED | كل شيء أعرفه عن عمل المحققين، تعلمته من التلفاز. |
Bu senin incilin. Benim hayatla ilgili bildiğim her şey onda yazılı, anladın mı? | Open Subtitles | أنه بمثابة الكتاب المقدس, أنه كل شيء أعرفه عن كل شيء بالعالم, أفهمت |
Morslarla ilgili bildiğim tek şey ikinci en büyük penisli memeli oldukları. | Open Subtitles | كل ما أعرفه عن الفقمة أنها صاحبة ثاني أكبر عضو ذكوري بين الثدييات |
O evde olanlarla ilgili bildiğim tek şey kız arkadaşım öldürüldü ve ben ömrümün sonuna kadar burada kalacağım. | Open Subtitles | كل ما أعلمه عن ما جرى في ذلك المنزل أن خليلتي قُتِلت و ها أنا هنا محكوم علي بالمؤبد |
Sana erkekler ile ilgili bildiğim tek şeyi söyleyeyim. | Open Subtitles | إسمعي كلامي الآن .أنا أعرف عن الرجال |
Size, istediğinizi nasıl elde edebileceğinizle ilgili bildiğim her şeyi on sekiz dakikadan daha kısa bir sürede anlatacağım. | TED | سأخبركم كل ما أعرفه في أقل من 18 دقيقة. ما أعرفه بشأن الحصول عما تريدونه. |
Polis olmakla ilgili bildiğim her şeyi bana o öğretti. | Open Subtitles | لقد علمنى كل شىء انا اعرفه عن ارتداء الشارة. |
Ve bu olayla ilgili bildiğim her şey ya bu laboratuvarda ya da bu kitapta. Ve siz bunu benden alama... | Open Subtitles | و كل ما أعرفه عن هذه الظاهرة هو في المخبر أو في الكتاب , و لا يمكنك أخذها فحسب |
Tanrım, enerjik biriydi. Gerçek seksle ilgili bildiğim her şeyi ondan öğrendim çok usta olmayı umursadığımdan değil tabii. | Open Subtitles | لقد علمنيّ كُل شيء أعرفه عن الحب الحقيقي لكن ليس هذا أهتم بهِ لكي أكون لافتة النظر. |
Hatta, neredeyse diziyle ilgili bildiğim her şeyi senden öğrendim. | Open Subtitles | في الحقيقة،كل ما أعرفه عن هذا البرنامج أنتِ مصدره. |
Romantizm ile ilgili bildiğim tek şey gizemli olmalısın, sırların olmalı. | Open Subtitles | الشيئ الوحيد اللذي أعرفه عن الرومانسية هو عليك أن تكون غامض يجب أن تكون لديك بعض الأسرار |
Son zamanlardaki programıyla ilgili bildiğim tek şey büyük bir imar anlaşmasıyla çok yoğun olduğu. | Open Subtitles | حسنا , الشىء الوحيد الذى أعرفه عن جدوله مؤخرا إنه مشغول بجنون |
Suikast ile ilgili bildiğim her şey bu. | Open Subtitles | هذا كُل ما أعرفه عن عملية القتل |
Sana, beni yakanlarla ilgili bildiğim her şeyi anlattım. | Open Subtitles | أخبرتُك بكل ما أعرفه عن من تسبب بطردي |
Çünkü bana sihirle ilgili bildiğim her şeyi öğreten adam onun benden güçlü olduğunu düşünüyorsa o zaman bu savaşı kazanmamın bir yolu yok. | Open Subtitles | لأنّه إذا كان الرجل الذي علّمني كلّ ما أعرفه عن السحر... يعتقد أنّها أقوى منّي... فمحال أنْ أنتصر في هذه المعركة |
Hamilelik ile ilgili bildiğim her şey, senin bana söylediklerinden ibaret. | Open Subtitles | كل شيء أعرفه عن الحمل أعرفه من خلالِك |
Kırık kalplerle ilgili bildiğim her şeyi senden öğrendim. | Open Subtitles | كل ما أعرفه عن القلب المحطم تعلمته منك |
Uyuşturucu savaşlarıyla ilgili bildiğim tek şey uyuşturucuların galip çıktığı. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذى أعلمه عن حرب المخدرات أن المُخدرات تفوز |
Bu şehirle ilgili bildiğim bir şey varsa, o da saklanacak çok fazla yer barındırdığıdır. | Open Subtitles | واذا كان هناك شيئاً أعلمه عن هذه المدينة, فهو أن هناك الكثير من الأماكن للاختباء. |
Bu şeylerle ilgili bildiğim herşeyi denedim. | Open Subtitles | لقد حاولت كل ما أعلمه عن هذه الأشياء |
Yolcu'yla ilgili bildiğim her şeyi sana söyledim. | Open Subtitles | "لقد أخبرتك بكلّ شئ أعرف عن "المسافر |
- Doug'la ilgili bildiğim şey bu. | Open Subtitles | هذا ما أعرف عن (دوغ) |
Yasalarla ilgili bildiğim her şeyi bana Ajan Connelly öğretti. | Open Subtitles | العميل (كونلي) علمني كلَ شيءٍ اعرفه عن أنفاذ القانون |