Bu hiçbir şekilde sayısal loto bileti ile ilgili değildi. | Open Subtitles | أنا بدأت أعتقد أن هذا لم يكن عن تذكرة اليانصيب على الإطلاق. |
Jim, açık konuşmak gerekirse... - ...konuşmamız gezegenlerle ilgili değildi. - Doğru. | Open Subtitles | لنكون عادلين، الإجتماع لم يكن عن الكواكب في البداية كنا نتكلم عن تقديم نوع جديد من ورق الحمامات |
Yaptığım evliliklerinden. Bak, annenle ilgili değildi. | Open Subtitles | من وقت قضاء العقوبة إسمع ذلك ليس بسبب أمك |
Yani kavgalara karışması öfkesiyle ilgili değildi. | Open Subtitles | اذن خوض الشجارات ليس بسبب غضبه |
Bu meredi bırakmakla ilgili değildi hiç. | Open Subtitles | هذا لم يكن حول ترك هذه الأشياء |
Onunla ilgili değildi zaten. Seninle ilgiliydi bu. | Open Subtitles | لم يكن الأمر متعلقاً بها بل كان متعلقاً بك أنت |
Sizinle ilgili değildi. Bu adam sadece gücü ve kontrolu düşünüyor. | Open Subtitles | لم يكن الأمر يتعلّق بكِ هذا الرجل لا يفكر إلا في القوة والتحكّم |
Nasıl yapabileceğim ile ilgili değildi. Ne zaman yapacağımla ilgiliydi. | Open Subtitles | لم يكن الامر عن إرادتي القيام بها كان عن وقت القيام بها |
Belki sorun bu geri dönmen ile ilgili değildi. | Open Subtitles | حسناً، لربما لا يتعلق الأمر بالعودة |
Göründüğü gibi değil, seksle ilgili değildi. | Open Subtitles | "الأمر لم يكن كذلك لم يكن بشأن الجنس" |
Seninle ilgili değildi. Seçimini yapmıştı. | Open Subtitles | لم يتعلق الأمر بكِ لقد اتخذت قرارها |
Bu sörf tahtasıyla ilgili değildi. | Open Subtitles | لم يكن عن ركوب الأمواج. |
Yani bu iş jeolojiyle ilgili değildi. | Open Subtitles | -إذًا هذا لم يكن عن الجيولوجيا أبدًا . |
Hepsi de parayla ilgili değildi. | Open Subtitles | و ليس بسبب المال فحسب |
Hepsi de parayla ilgili değildi. | Open Subtitles | و ليس بسبب المال فحسب |
ve fark ettim ki çoğu buluşlar başarısız oldu, Ar-ge departmanının işi başaramaması ile ilgili değildi bu, çoğu iş planına bakarsanız, insanlara yapacaklarını söyledikleri şeyler için fırsat sağladığınızda başaracaklardır bunu yapabilirler, ama bu projelerin yüzde 90ından fazlası başarısız olacak, çünkü zamanlama yanlış.ihtiyaç olunduğunda işleri kolaylaştıracak faktörler ortada olmayacak. | TED | وقد لاحظت أن معظم الإبتكارات تفشل، ليس بسبب فشل قسم البحوث والتطوير في إنجاحها-- إذا طالعت معظم خطط الأعمال، فانها ناجحة حقا إذا أُعطيت لها الفرصة لبناء ما أعلنوا أنهم بصدد بنائه، و 90% من هذه المشروعات أو أكثر تفشل، لأن التوقيت كان خاطئا-- وليس كل العوامل المساعدة كانت موجودة عندما أحتاجوا لها. |
Ama bu ailenle ilgili değildi. | Open Subtitles | لكن الأمر لم يكن حول عائلتك |
Bu iş hiç ikimizle ilgili değildi. | Open Subtitles | لم يكن الأمر متعلقاً بنا. |
Bu Avon Barksdale ile ilgili değildi teğmen. | Open Subtitles | لم يكن الأمر يتعلّق بـ(آيفون باركسدايل) أيها الملازم |
- Banning rozeti. - Mesele Bayen ya da Varni ile ilgili değildi. | Open Subtitles | مشبك الباننغ - لم يكن الامر متعلق بباين او الفارني - |
Bu asla sana zarar vermekle ilgili değildi. | Open Subtitles | لا يتعلق الأمر بإلحاق الأذى بكِ مطلقاً |
- Tartışma işle ilgili değildi. | Open Subtitles | -ذلك لم يكن بشأن العمل |
Bu özgürlükle ilgili değildi. | Open Subtitles | هذا لم يتعلق بالحرية |