Korkusuzluğuyla ve dünyaya açılıp ruh ışığımı bulmamda bana ilham verdi. | Open Subtitles | لقد ألهمني لأكون جسورا و لأخرج للعالم و أجد ضوئي الداخلي |
Bu videoyu daha sonra tekrar izlemek bana bunu yapmaya devam etmem için ilham verdi. | TED | ومشاهدة شريط الفيديو ذاك ألهمني للاستمرار في القيام بما أفعله. |
Bildiğiniz gibi Amerikan rüyası uzun yıllardır bütün dünyada milyonlarca kişiye ilham verdi | TED | تعلمون أن الحلم الأمريكي قد ألهم الملايين من الناس حول العالم لسنوات عديدة. |
Sana kim ya da ne ilham verdi ve neden? | TED | من الذي ألهمك ولماذا وبماذا ألهمك ؟ |
Bu projeyle ilgilenmeniz bize gerçekten ilham verdi. | Open Subtitles | والتي كانت مساعدته في أعمالنا مصدر الإلهام |
Benim müşterilerime verdiğim gibi ilham verdi bana. | Open Subtitles | لقد كان ملهماً بالنسبة إلي كما كنت ملهمة لزبائني |
Bu iğrenç, böcek dolu realite bana ilham verdi. | Open Subtitles | هذه القذارة والصراصير والخداع الحقيقي عوامل ملهمة |
Ve bu aileyi görmek bana tekrar ilham verdi. Programı kapatmak yerine daha ciddiye almaya karar verdim. | TED | وقد ألهمني ذلك إلى حد بعيد، وبدلًا من التوقف عن العمل، قررت أن أعمل بجدية أكبر. |
Ulusal parklar üzerine yakın zamanda yaptığım bir seride bana ilham verdi. | TED | ألهمني في السلسلة الأخيرة التي قمت بها في المتنزهات الوطنية. |
Fakat onların teşvik etmemesi beni caydırmadı tam tersine bana ilham verdi. | TED | لكن عدم تشجيعهم لي لم يثني عزيمتي، بل ألهمني. |
Fazlasıyla, hatta, seni buraya çağırıp söyleyeceğimi söylememde bana ilham verdi. | Open Subtitles | لدرجة أنه ألهمني في الواقع كي استدعيك هنا وأخبرك أني كنت أريد |
Burada çalışmak, polislikle ilgili daha çok şey yapmaya ilham verdi. | Open Subtitles | العمل هُنا ألهمني أن أفعل المزيد فى مجال تنفيذ القانون |
Çalışmaları sayısız kısa öykü,roman, masaüstü oyunları ve kültürel simgeye ilham verdi. | TED | لكن عمله ألهم العديد من قصص قصيرة، روايات، وألعاب الطاولة، والرموز الثقافية. |
Bu video, Sue Sylvester'a verici olmaya başlaması için ilham verdi. | Open Subtitles | حسنا , ذلك الفيديو ألهم سو سلفستر للبدء في العطاء |
İnsanlık tarihinin en yalnız yolculuğuna katılmaları için on bir insana ilham verdi. Bilim insanları, kaşifler. | Open Subtitles | لقد ألهم 11 شخص ليرافقوه في أكثر رحلة منعزلة في تاريخ البشرية. |
Baban sana bu şehri kurtarman için ilham verdi. | Open Subtitles | ألهمك والدك لإنقاذ هذه المدينة. |
Sizi takip edeceğim. Size Tanrı ilham verdi. | Open Subtitles | .سأتبعك .. الإله ألهمك |
Orduya katılmanıza ne ilham verdi? | Open Subtitles | ما الذي ألهمك لتنضم للبحرية؟ |
Sizi yok etti, bu da size büyük kaçış konusunda ilham verdi. | Open Subtitles | إذ جعلكَ تختفي، مما أعطاكَ الإلهام للهروب في نهاية المطاف. |
Sana ne ilham verdi? | Open Subtitles | يبدو جميلاً و ملهماً |
Ama yaratıcılığın ve bireyselciliğin gücü üzerinde yazdığı bu tez sanat, edebiyat, popüler kültür ve hatta siyasi devrimlere bile ilham verdi. | TED | لكن أطروحته عن قوة الإبداع والتفرد قد ألهمت الفن، والأدب، والثقافة العامة، وحتى التطور السياسي. |
Ama bu şarkı karşılıklı kesin yıkım fikrime ilham verdi. | Open Subtitles | ... لكنها هي الأغنية التي ألهمتني لتحقيق الدمار الموثوق المشترك |