| Eğer tek inancınız bilimse Doktor, huzura kavuşacak olan siz olabilirsiniz. | Open Subtitles | لو أن إيمانك الوحيد هو العلم دكتور قد تكون أنت من سيدفن |
| Basının daima gerçeği söylediğine yönelik inancınız göz yaşartıcı. | Open Subtitles | إيمانك في صحة ماتورده وسائل الإعلام الرئيسية مؤثر |
| Muhafızlar, gücümüze olan inancınız zayıfladıysa izin verin tazeleyeyim. | Open Subtitles | أيّها الحراس، لو إيمانكم بقوتنا تقلقل فدعوني أجدده. |
| Muhafızlar, gücümüze olan inancınız zayıfladıysa izin verin tazeleyeyim. | Open Subtitles | أيّها الحراس، لو إيمانكم بقوتنا تقلقل فدعوني أجدده. |
| Ve saygısızlık etmek istemem efendim ama bana göre ona olan inancınız yanlış yollara sapıyor. | Open Subtitles | ومع كل الاحترام سيدي اعتقد ايمانك به ليس في محله |
| Tanrıdan ümit kesilmez ve inancınız varsa birçok mucize gerçekleşebilir. | Open Subtitles | الله عظيم ويمكن أن تحدث العجائب إذا كان هناك إيمان |
| KatıImak istediğimi söylemiyorum ama sizin reenkarnasyon inancınız ilgimi çekiyor. | Open Subtitles | حسناً، لم أقل بأنني أريد الأنضمام لكني أعرف أنكم رجال تؤمنون باستنساخ الأرواح |
| - İnancınız eksik Papa Hazretleri. | Open Subtitles | أنتَ لا تتحلّى بالإيمان يا صاحب القداسة |
| -Doktor Kessler, Doktor Hill'in cerrahi yeteneğine olan inancınız ortada. | Open Subtitles | الدكتور كيسلر، إيمانك المواهب الجراحية الدكتور هيل واضح. |
| Aritmetik ve coğrafyaya inancınız ne kadar? | Open Subtitles | وما الدور الذي يلعبه إيمانك في الحساب والجغرافيا؟ |
| Üstad Bra'tac, umarız bu adama olan inancınız haklıdır. | Open Subtitles | معلم بريتاك دعنى نتمنى أن إيمانك بهذا الرجل يستحق التفائل |
| Benim sorguladığım şey saydığınız bu şeyleri gerçekleştirmek konusundaki gücünüze olan inancınız. | Open Subtitles | تساؤلي هو في إيمانك بقدرتك لتحقيق هذه الأشياء .التي ذكرتها |
| İnancınız nasıl, Başkan? | Open Subtitles | كيف يـصمدُ إيمانك أيها الحاكم ؟ |
| Yapılan bu kışkırtmalara aldanmayın, temsilcilerim evinize kadar gelip inancınız ne olursa olsun size yiyecek yardımı yapacaklar. | Open Subtitles | بالنسبة لأولئك الذين لايشعرون بالارتياح للتجمعات العامة سيأتي ممثلي لمنازلهم مع الطعام والإمدادات بدون مناقشة إيمانكم |
| Yenildi! İnancınız nerede? | Open Subtitles | ولينجتون إنهزم , أين إيمانكم ؟ |
| Sizin inancınız, şarkılarınız ve ilahileriniz var. | Open Subtitles | لديكم إيمانكم لديكم أغانيكم وتراتيلكم |
| İnancınız geri dönecek. | Open Subtitles | ايمانك حتما سيعود مع سطوع الشمس |
| İnancınız başkalarının işlerine çok fazla ilgi göstermenize neden olmuş gibi. | Open Subtitles | ايمانك سـوف يـقودك لـِ الاهتمام ايضاً بـِ الشئـون الاخرى ... |
| İnancınız size büyük bir teselli olacaktır. | Open Subtitles | ان ايمانك سيكون عزاء جيد لك |
| Bir inancınız var: Yeni şeyler birbirine bağlı insanlardan dışarıya akacak. | TED | صحيح؟ لديك إيمان: ستتدفق الأشياء إلى البشر الموصولين. |
| İnancınız varsa, kazanacağınızı biliyorum. Eğer birleşirseniz... kazanırsınız. | Open Subtitles | أعرف إن كان لديكم إيمان فستفوزون هذا إن بقيتم متحدين |
| Beyaz adamın kültürünün temel davranış uyumuna inancınız yok. | Open Subtitles | لا تؤمنون بثقافة الرجل الأبيض |
| Biraz inancınız olsun, Bay Fujimura. | Open Subtitles | لا بد أن تتحلى بالإيمان يا سيد(فوجيمورا) |
| İsa demiş ki... "çünkü inancınız çok az". | Open Subtitles | وقد قال المسيح لان لديكم ايمانا قليلا ً |