Yüzbaşı evinde. Onu ara. Bir ipucunun peşine düştüğümü söyle. | Open Subtitles | اتصل بالنقيب في منزله وقل له أني ذهبت أتبع دليلاً |
Henüz bir isim öğrenemedik ama bir ipucunun peşindeyiz. | Open Subtitles | الآن، ليس لدينا اسم بعد لكننا نتبع دليلاً |
En ufak bir ipucunun görmezlikten gelinmesini ya da küçük bir delilin gözden kaçmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد تجاهل أي خيط أو دليل مهما كانت قيمته لنعد إلى العمل |
Üç hafta önce kayıp karını aramak için bir ipucunun peşinden gittin. | Open Subtitles | منذ ثلاث أسابيع مذت، ذهبت للتبع خيط كي تجد زوجتك المفقودة |
Davayı çözen ipucunun özel timden çıktığını öğrensinler. | Open Subtitles | تأكد من جعلهم يعلمون أن الخيط الذى جعل هذه القضية تنتهى قد أتى من فرقة العمل |
Verdiğin ipucunun kariyerimdeki en büyük baskına sebep olması umurumda değil. | Open Subtitles | لا اهتم ان كان دليلك قاد الي اكبر عملية قبض في مهنتي |
Bir ipucunun peşindeyiz ve bir şey bulduğumuzda seni bilgilendireceğim. | Open Subtitles | إننا نتبع خيطاً وسأعلك إذا أو متى ما وجدنا شيئاً |
Peki Klaus nerede? Ona Rebekah'tan bahsettiğimde, başka bir ipucunun peşine düşeceğini söyledi. | Open Subtitles | لمّا أنبأته بشأن (ريبيكا)، قال إنّه سيلاحق دليلًا آخر. |
Şu an bir ipucunun peşindeyiz, yani evet, fevkalade ümitliyiz. | Open Subtitles | نحن نتتبع دليلاً الآن لذا نعم نحن متأملون كثيراً |
Ekibim bir kaç ipucunun peşinden gidiyor ama henüz hiçbir şey, netleşmiş değil. | Open Subtitles | يقوم زملائي بتعقّب عدّة أدلة لم نجد دليلاً حاسماً بعد |
Cinayete götürecek ipucunun onların arasında yattığına inanıyorum. | Open Subtitles | لا زلتُ أعتقد بأنّ دليلاً لتلك الجريمة يقبع خفيّاً بين ثناياها. |
Bir ipucunun peşindeydim. | Open Subtitles | كنا نتابع دليلاً , داهمنا منزلهما |
MacLeish'i suçlu çıkarabilecek bir ipucunun peşindeyim ama zaman lazım. | Open Subtitles | لكني أتابع طرف خيط يمكن أن يثبت شيئًا سيًا على بيتر مكليش لكني بحاجة إلى وقت |
Bu davada, hiçbir ipucunun kaçmasına izin veremem. | Open Subtitles | لن اترك اى خيط يدلنى على تلك القضية |
Bir ipucunun peşinde. | Open Subtitles | إنّها تعمل على التحقق من خيط دليل. |
Tanıkla ilgili o ipucunun karşılığını aldık. | Open Subtitles | ...و دعنا نقوم ب- ذلك الخيط على وجود شاهد- |
Garcia bir ipucunun peşinde. | Open Subtitles | غارسيا، تتابع الخيط الآن |
Büyük ipucunun peşine düşmek için ne yapacaksın? | Open Subtitles | السؤال هو ما الذي ستفعله لمطاردة دليلك الكبير؟ |
Soru şu... Büyük ipucunun peşine düşmek için ne yapacaksın? | Open Subtitles | السؤال هو ما الذي ستفعله لمطاردة دليلك الكبير؟ |
Özel Tim olayı gayet iyi götürüyor. Ben bir ipucunun peşindeyim. | Open Subtitles | فرقة القوات الخاصة مُحكمةً على الوضع إني أتبع خيطاً |
Ona Rebekah'tan bahsettiğimde, başka bir ipucunun peşine düşeceğini söyledi. | Open Subtitles | لمّا أنبأته بشأن (ريبيكا)، قال إنّه سيلاحق دليلًا آخر. |
İpucunun ikinci yarısını hiçe sayıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتجاهل النصف الأخير من الدليل |