Çünkü, gerçekten iyi birine benziyor, Ama sen yinede söyleme, eğer Birisi sadece televizyonda iyi biri olarak görünüyorsa, | Open Subtitles | لأنه يبدو فعلاً رجل لطيف, لكن لا يمكنكِ الحكم بذلك من خلال التلفاز فحسب |
Özür dilerim. İyi birine benziyorsun, ama zamanım yok. | Open Subtitles | آسفة، تبدو رجلاً لطيفاً ولكن ليس لديّ الوقت حقاً |
Damon iyi birine benziyor. | Open Subtitles | دامون .. يبدو كشخص لطيف |
Çok uzun süredir ayakta ve iyi birine benziyorsun sadece. Hepsi bu. | Open Subtitles | هو لم ينم منذ وقت طويل ويبدو انكي شخص لطيف |
Buraya kadar geldiğiniz ve iyi birine benzediğiniz için sizin miktarınızı kabul ediyorum. | Open Subtitles | لذا سأراعي أنها ظروف طارئة وعشان خاطر انت رجل طيب |
Her şey için özür dilerim. İyi birine benziyordu. | Open Subtitles | اعتذر عن كل هذا , ولكنه كان يبدو كرجل لطيف |
Baban için çok üzüldüm. İyi birine benziyordu. | Open Subtitles | أنا أسف لسماع ما حدث لأبيك كان يبدو رجلاً طيباً |
İyi birine kazık attığını ve bunu düzeltmeye çalıştığını söyledi.. | Open Subtitles | فقط انه استطاع إغواء شخص جيد وانه أراد تصويب الوضع |
İyi birine benziyorsun ama burası iyi adamlara göre bir şehir değil. | Open Subtitles | تبدو شخصاً لطيفاً .... لكن هذه ليست المدينة أو الوظيفة المناسبة للرجال اللطفاء |
Ben onunla tanıştım. Çok iyi birine benziyor. | Open Subtitles | ، قابلته قبلا يبدو رجل لطيف جدا |
İyi birine benziyordu ama bilirsiniz.... ...uğrunda ölünecek türden değildi. | Open Subtitles | بدا وكأنه رجل لطيف وكُل شيء ، ولكن ، كما تعلم... لاشيءيموتمِن أجل أيشيء... |
Hadi ya, kendine o kadar da yüklenme. İyi birine benziyorsun. | Open Subtitles | لا تكن قاس على نفسك فأنت تبدو رجل لطيف |
Bak ne yapacağım, çünkü iyi birine benziyorsun. | Open Subtitles | سأخبرك بما سأفعل، تبدو لي رجلاً لطيفاً |
Anlayamıyorum. Gayet iyi birine benziyor. | Open Subtitles | لا يهم ذلك ، يبدو رجلاً لطيفاً |
İyi birine benziyordu. | Open Subtitles | لقد كان رجلاً لطيفاً |
Sen akıllı, iyi birine benziyorsun. | Open Subtitles | تبدو كـ... ؟ تبدو كشخص لطيف بصدق |
Bir kurt adam. İyi birine benziyorsun. | Open Subtitles | الجيش هو المستذئب يبدو انه شخص لطيف جداً |
Çok iyi birine benziyorsun ama sana bir şey anlatamam. Gayet makul. | Open Subtitles | أنظر، يبدو أنك رجل طيب جدا و لكن لا أستطيع اخبارك أي شيء |
Ama sen iyi birine benziyorsun. Tamam, vereyim. | Open Subtitles | لكنك تبدو كرجل لطيف لذا , حسناً |
İyi birine benziyorsun. | Open Subtitles | تبدو رجلاً طيباً |
Şimdi, iyi birine benziyorsun, o yüzden sana ne yapacağımı söyleyeyim. | Open Subtitles | ولكن أنت شخص جيد لذلك سأقول لك ماذا سأفعل |
Çok iyi birine benziyorsunuz. | Open Subtitles | تبدينَ شخصاً لطيفاً للغاية |
İyi birine benziyorsun. | Open Subtitles | تبدين فتاةً لطيفة |
İyi birine benziyorsun, Aidan, ve Bernie için yaptıklarından dolayı müteşekkirim, ama seni tanımıyorum ve ona bir şey olursa-- | Open Subtitles | (انت تبدو رجلا لطيفا (ايدن وانا حقا اقدر ما قمت (به من اجل (بيرني لكنني بالكاد اعرفك .. واذا حدث اي شيئ |
İyi birine benziyordu. | Open Subtitles | بدا رجلاً صالحاً ما فيه الكفاية. |
İyi birine benziyor. | Open Subtitles | يبدو شخصاً طيباً |
Ve sen de iyi birine benziyorsun. | Open Subtitles | و أنتَ تبدو شخصاً محترماً. |
Başka birine ihtiyacım var, daha iyi birine. | Open Subtitles | أليس كذلك؟ أريد شخص أخر, شخص أفضل ماذا عنها؟ |