"iyi değildi" - Traduction Turc en Arabe

• تكن جيدة
• يكن جيداً
• ليست جيدة
• يكن جيدا
• ليس جيدا
• ليس جيداً
• يكن بخير
• يكن جيدًا
• تكن بخير
• لم يكونوا جيدين
• ليس على ما يرام
• تكن جيده
• يكن أفضل
• ما كَانَ جيدَ
• ليست جيده

Ama ışık, bir önceki kadar iyi değildi.
. لكن الإضاءة هنا لم تكن جيدة كالمشهد السابق

Ya daha onunla yatmadın, ya da o kadar da iyi değildi.
لذا فإما لم تضاجعها بعد أو أنها لم تكن جيدة

Söylediğim gibi, av peki iyi değildi. Oraya koyacak balık tutamadık.
الصيد لم يكن جيداً لذا لم يكن لدينا شيء لوضعه هناك

- Çok da iyi değildi. Arabamız çalındı, ve o yaşlı bir kadını parmakladı.
ليست جيدة تماما, سرق احدهم سيارتنا قام بوضع متفجرات فيها

O da flört etmeye çalıştı ama bunda pek iyi değildi.
و حاول هو أن يغازلني لكنه لم يكن جيدا في ذلك

Kızlarla geçen Cuma denedik ve, doğrusu, pek iyi değildi.
لقد حاولت انا والبنات الجمعة الماضية , وللأمانة ليس جيدا بالمرة

Onları eve kapatmak çok fazlaydı. Onlar için iyi değildi.
إنهم محبوسون تماماً في المنزل وهذا ليس جيداً من أجلهم

İyi değildi ve görünüşe göre hala bazı sorunları var.
لم يكن بخير وواضح أنه ما زال لديه بعض المشاكل

İyi değildi, kötü de değildi ama... onu sevmiştim.
لم يكن جيدًا ، ولم يكن سيئًا لكني أحببته

Birlikte bir müzikal hazırlamıştık. Pippin. Pek iyi değildi.
لقد عملنا مسرحية سوية , لم تكن جيدة جدًا

Karımla aramız bir süredir pek iyi değildi.
ـ الأمور بيني وين زوجتي لم تكن جيدة لفترة

Ama o film çok da iyi değildi bunu da bil.
لكن للعلم يا صديقي الجزء الثاتي من الفيلم لم يكن جيداً.

Ama sizin için yeterince iyi değildi, leydim. Yarısı kadar bile.
لم يكن جيداً بما يكفي لك يا سيدتي, ولا بنصف الجودة

İngilizcem çok iyi değildi, ama çabucak öğrenebilirdim.
لغتي الإنجليزية ليست جيدة جداً ولكني سريعة التعلم

Bu işte uzun süre kalacak kadar iyi değildi, ...ama çabucak kovulacak kadar da kötü değildi.
لم يكن جيدا كفاية ليبقى في هذا العمل مدة طويلة ولكنه لم يكن سيئا كفاية ليتم طرده بسرعة

- Uzun dönemli hava tahmini iyi değildi. - Birazcık hava durumu saplantısı var.
التنبؤ الطويل للطقس ليس جيدا جو شاذ قليلا

Senin istediğin herşeyi yapmaya çalıştım ama asla yeteri kadar iyi değildi.
أحاول فعل كل ما تريده، لكن يبدو أن ذلك ليس جيداً بما يكفى

Eskiden katılırdı ama hiçbir zaman iyi değildi.
،حسنا ً, كان يذهب لـ اللعب و لكن لم يكن بخير

Biliyorum. Diğer adam senin kadar iyi değildi.
أعلَم، العازف الآخر لم يكن جيدًا مثلك.

Biliyorum iyi değildi ve onu odasına götürüyordun.
أعلم أنها لم تكن بخير وأنت فقط أخذتها الى غرفتها

Doğru, efendim. Fakat hepsi iyi değildi.
نعم سيدي لكنهم لم يكونوا جيدين على الاطلاق

Hayır, hayır, hayır, hiç iyi değildi. İyi değildi...
لا، لا، لا، لا، ليس على ما يرام.

son saldırısı iyi değildi.
الحركة الاخيرة لم تكن جيده عنده

- Gregorio daha iyi değildi. - O da mı yaralandı?
غريغوريو لم يكن أفضل حالا منها - هل أصيب هو أيضا؟

Okulda pek iyi değildi, ama onun bırakmasına izin veremezdim.
هو ما كَانَ جيدَ جداً في المدرسةِ، لَكنِّي لا أَتْركَه تَركَ.

Ama yeterince iyi değildi!
هذه كانت تجربه لطيفه لنها ليست جيده كفايه