Bir şey yapmalısın, hemen. Bunu uzun süre tutamam. İyi iş çıkardın. | Open Subtitles | يجب ان تفعل شيئا سريعا , لا استطيع التحمل اطول عمل جيد |
İyi iş çıkardın. Burada da standart donanım durumu var. | Open Subtitles | عمل جيد , لدي قضية إصدار معياري هنا أيضاً |
Hey, Wallace. Son olayda gerçekten çok iyiydin. İyi iş çıkardın. | Open Subtitles | لقد فعلت الكثير من أجل أولئك النسوة لقد قمت بعمل جيد |
- Pardon. Bu gece iyi iş çıkardın Chris. | Open Subtitles | عمل رائع الليلة يا كريس لقد مسحت الأرضية بتلك المنشفة |
Plânının pek çok açıdan başarısız olmasına rağmen oldukça iyi iş çıkardın. | Open Subtitles | بالنظر إلى أنَّ خطتك فشلت في العديد من النواحي, لقد أحسنت صنعاً. |
Bunu bir kere söyleyeceğim: Annene bakmak hususunda çok iyi iş çıkardın. | Open Subtitles | حسناً، سأقول هذا لمرة قمت بعمل رائع في الاعتناء بوالدتك |
Aferin sana. İyi iş çıkardın. | Open Subtitles | أحسنت عملاً , لقد قمت بعمل جيد , أجل , أجل |
Hey, o ruhu yakalayarak iyi iş çıkardın, evlat. | Open Subtitles | عمل جيد في القبض على تلك الروح, أيها الغر |
Biliyor musun evlat, iyi iş çıkardın. Gerçekten çok, çok iyi bir iş. | Open Subtitles | أتعرف يا ولد، ذلك عمل جيد حقا، عمل جيد.. |
Sana bir şey söylemek istiyorum. Bravo. İyi iş çıkardın. | Open Subtitles | فقط أود أن أثني على ما تقومين به تقومين عمل جيد |
Artık cini kontrolün altına aldığına göre bu arada iyi iş çıkardın, onu kullanabiliriz. | Open Subtitles | الأن بعد ان تمكنت من وضع الجنية تحت سيطرتك عمل جيد بالمناسبة يمكن لنا ان نستغلها |
- İyi iş çıkardın. Kadın iyi görünüyor. - Teşekkürler. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل جيد عليها , تبدو جيدة شكراً |
Jest yapamaz mıydım? Dün iyi iş çıkardın. | Open Subtitles | لايمكن ان اقوم ببادرة لقد قمت بعمل جيد ليلة امس |
Kısa mesafe alıcıları ayarlamada iyi iş çıkardın. | Open Subtitles | عمل رائع في إعادة تشكيل أجهزة الاستشعار القصيرة المدى شكراً لك |
Bulduklarını araç faksıma yollarsın. İyi iş çıkardın. | Open Subtitles | إبعثي كل شيء إلى السيارة بالفاكس عمل رائع |
- İyi iş çıkardın, Gina. - Sağ ol. Her zamanki işimi yaptım. | Open Subtitles | ـ أحسنت صنعاً يا ـ جينا ـ ـ أنا أقوم بواجبي |
O şeyin izini sürerek iyi iş çıkardın. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل جيد لتعقب هذا الشئ لقد قمت بعمل رائع |
İyi iş çıkardın, çocuk. Bu sana. | Open Subtitles | أحسنت عملاً اليوم يا فتى ، هذا لك |
İyi iş çıkardın, John. | Open Subtitles | أحسنت صنعا يا جون هل هو بخير ؟ |
İyi iş çıkardın, insan interneti. | Open Subtitles | عمل جيّد أيها الأنترنت البشري. |
İyi iş çıkardın. İyi biralar içiyoruz. | Open Subtitles | أحسنت العمل اختيارٌ رائعٌ للنبيذ |
Martin, iyi iş çıkardın. Git ve bir uyku çek. | Open Subtitles | مارتن,أحسنت صنعًا.اذهب لتحصل على قسطٍ من النوم. |
İyi iş çıkardın Toph. Şimdi gemiyi kontrol altına alma zamanı. Dümene geç. | Open Subtitles | أحسنتِ صنعاً يا تاف, حان وقت قيادة المنطاد, امسكِ الدفة |
Hey iyi iş çıkardın! İnanılmaz hızlıydın! Yeterince yarıştın. | Open Subtitles | أحسنتِ عملاً ، تسوقين مثل سرعة الريح لقد بذلتِ كل ما بوسعك ، فقط إستسلمي |
Hele sahte deri ceketler için hiç değil. - Sen iyi iş çıkardın ama. | Open Subtitles | ولا سترات الجلد المزيّفة لقد أبليت حسناً |
Müthiş dava. Gazetelerde okudum hepsini. İyi iş çıkardın evlat. | Open Subtitles | إنّها لقضيّة مدهشة قرأت عنها في الصحف أحسنت يا صغير |
Bir iki saate yayınlanacağını söylediler. İyi iş çıkardın, abi. | Open Subtitles | يقولون انها سوف تكون في غضون ساعة او ساعتين هيونغ لقد قمت بعمل عظيم |