Robinson Appleby'ın bana yaptığı şeyden iyileşmem için Georgia yardım ederken bu adamla baş etmenin iyi bir yolu olmadığının farkına vardım. | Open Subtitles | بما أن جورجيا ساعدتني على الشفاء من بما فعله بي روبنسن ابليبي أتيت لأرى بانه لم تكن توجد طريقة للتعامل مع ذلك الرجل |
İyileşmem kısa zamanda olmayacak. | Open Subtitles | إنه لمن الصعب الشفاء في وقت قصير. |
Sanırım iyileşmem durdu. | Open Subtitles | أعتقد أني توقفت عن الشفاء |
Bana iyileşmem için değil, ortalığı dağıtmam için para ödüyorsunuz. | Open Subtitles | لاتدفون لي لكي أتعافى وإنما تدفعون لي لأكون شديداً |
Tam olarak iyileşmem daha ne kadar sürecek? | Open Subtitles | ما المدة حتى أتعافى تماماً؟ |
Fakat o 14 yıl boyunca sunağa mum yakıp da iyileşmem için dua etmedikleri tek bir gün bile olmadı. | Open Subtitles | و لكن كل يوم من أيام تلك السنين تشعلان شمعة في المذبح تدعوان الرب أن تتحسَّن حالتي |
Saçmalık! DBS taktırıp birden iyileşmem imkansız. | Open Subtitles | هذا سخيف، لايمكنني أن أضع محفزاًللدماغ،ومنثمّ أشفى. |
Öncelikle daha iyi olmam, iyileşmem gerek. | Open Subtitles | أوّلا، يجب أن أتحسّن. يجب أن أُشفى. |
- Gücüm, iyileşmem, hepsi. | Open Subtitles | قوتي, و القدرة على الشفاء |
- Gözlerim, gücüm, iyileşmem... | Open Subtitles | -عيناي وقوتي وقدرتي على الشفاء . |
Biri daha hızlı iyileşmem için verdi. | Open Subtitles | أَعطيت إياه كي أتعافى بسرعة. |
Fakat o 14 yıl boyunca sunağa mum yakıp da iyileşmem için dua etmedikleri tek bir gün bile olmadı. | Open Subtitles | و لكن كل يوم من أيام تلك السنين تشعلان شمعة في المذبح تدعوان الرب أن تتحسَّن حالتي |
Gitmem ve iyileşmem lazım. | Open Subtitles | عليّ الذهاب كي أتحسّن |