Kendi iyiliğim için. 30 yıl yemiştim. Ne yapsaydım? | Open Subtitles | هو كان من أجل مصلحتي الخاصة كان محكوما علي ب30 عاما |
Muhafız Birliği Komutanına iyiliğim için iftira attığınızı mı söylüyorsunuz şu an? | Open Subtitles | اذا أنت تقول أنه كان من أجل مصلحتي أنك عزلت رئيس الوول دال شي ؟ |
Doktor'un yaptığı şey sadece benim iyiliğim içindi. | Open Subtitles | الدكتور.. مافعله لي كلّ ذلك كان من أجل مصلحتي .. |
Bak, bunun benim iyiliğim için olduğunu düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | انظري , انا اعلم بانك تعتقدين ان هذا لمصلحتي |
Benim iyiliğim için birden bire böyle bir plan yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك تشكيل خطة كهذه فقط لمصلحتي |
Hem senin, hem benim iyiliğim için. | Open Subtitles | وأنني عدتُ للقيادة لمصلحتكِ ومصلحتي |
Kendi iyiliğim için aklımdan çıkarmamı söyleyecek. | Open Subtitles | سيقول لي أن أنس الأمر من أجل مصلحتي |
Beni hırsızlıkla damgalamak kendi iyiliğim için miydi? | Open Subtitles | إتهامي بالسرقة كان من أجل مصلحتي ؟ |
Bunu benim iyiliğim için yaptığını biliyorum, ama biliyorsun, peynire bayılıyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك تريد مصلحتي و لكنني مهووس جبن |
Şimdi benim iyiliğim için mi bana yalan söylüyorsun? | Open Subtitles | تكذب علي من أجل مصلحتي الخاصة؟ |
Hayır, kendi iyiliğim için yaptım. | Open Subtitles | لا , كان من أجل مصلحتي أنا |
- Tamam, benim iyiliğim için. | Open Subtitles | حسناً، إنه من أجل مصلحتي |
Kendi iyiliğim içinmiş, öyle söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أن ذلك في مصلحتي |
Bunu senin iyiliğin için yapıyorum, kendi iyiliğim için değil! | Open Subtitles | ! أفعل هذا لأجل مصلحتك، ليس لأجل مصلحتي |
Ve benim iyiliğim için değil. | Open Subtitles | وليس من أجل مصلحتي |
Benim de iyiliğim için umarım sen olmazsın. | Open Subtitles | ومن أجل مصلحتي... آمل ألا تكوني أنت. |
Kendi iyiliğim için. | Open Subtitles | من اجل "مصلحتي" |
Kendi iyiliğim mi? | Open Subtitles | مصلحتي أنا؟ |
Kendi iyiliğim için onla konuşmayı bırakmalıyım. | Open Subtitles | عليّ أن أُنهي اتصالاتي به لمصلحتي |
Kendi iyiliğim için onunla görüşmeyi bırakmalıyım. | Open Subtitles | عليّ أن أُنهي اتصالاتي به لمصلحتي |
Senin yaptıkların ise benim iyiliğim içindi. | Open Subtitles | بينما كلما علمتني اياه كان لمصلحتي |
Oğlumun iyiliği için, kendi iyiliğim için. | Open Subtitles | من أجل مصلحة ابنه . ومصلحتي |