"izin verirse" - Traduction Turc en Arabe

    • سمح
        
    • إذا سمحت
        
    • بإذن
        
    • سمحت لكِ
        
    • سمحَت لي
        
    • يشاء الرب
        
    • هلا سمحتي لي
        
    • لو وافق
        
    • إن شاء
        
    • أعطاكما الاذن
        
    • بمشيئة
        
    Bakın, onu düzeltemem ama izin verirse ona yardım edebilirim. Open Subtitles ‫اسمعا، لا أستطيع علاجه ‫لكن أستطيع مساعدته إذا سمح لي
    Hala öğreneceği çok şey var. Eğer gururu bana dönmesine izin verirse. Open Subtitles ما زال أمامها الكثير لتتعلمه إذا سمح لها الكبرياء بالعودة لي
    Trafik izin verirse, yarım saatte gelirim. Open Subtitles إذا سمحت لنا زحمة السير سأكون معك خلال حوالي نصف ساعة
    Ölen eşleriyle birlikte yakılabilirler, nefislerinden feragat edecekleri bir hayat sürebilirler, ya da aileleri izin verirse eşlerinin küçük kardeşiyle evlenebilirler. Open Subtitles أَنْ يَحترقوا مَع أزواجِهم المَوتى أَو يعشن حياة نكرانِ الذات أَو إذا سمحت العائلة
    Çok zorluk çektin ve bazı hataların da oldu ama... bugünden sonra... tanrı izin verirse yeni bir adam olacaksın, zengin bir adam. Open Subtitles ربما إرتكبت بعض الأخطاء ...و لكن بعد اليوم , بإذن الرب ستكون رجلاً جديداً , رجلاً ثرياً
    Sosyal günlükleriniz izin verirse elbette. Open Subtitles إذا سمحت لكِ إلتزاماتكِ الإجتماعية بالطبع
    Eğer izin verirse... sadece olduğu sürece sevişmem gerekmiyor. Open Subtitles سمحَت لي. طالما أنني لن أضطر لإقامة علاقة معه.
    ##.Tanrı yarın izin verirse,.## Open Subtitles ♪ غدًا صباحًا عِندما يشاء الرب
    Onlara izin verirse, aşağı atlarlar. Open Subtitles لأنه إذا سمح لهن بالوقوف عليها فإنهن سيرمين أنفسهن
    - Evet? Patronun yarın işten çıkmana izin verirse belki düğüne gitmek istersin? Open Subtitles إذا سمح لك رئيسك بترك العمل ليلة غد هل تريد مرافقتي للزفاف؟
    Henry arada onu izlememe izin verirse bir iki adım öğrenebilirim. Open Subtitles حسنا,اذا سمح لي هنري مشاهدته من حين الي حين ربما التقط خطوة او اثنين
    Evet, baban iş saatinde gitmeme izin verirse eğer. Open Subtitles أجل ، لو والدكِ سمح ليّ بالأنصراف بالوقت المناسب.
    Tabii hakim onları bulmana izin verirse... Open Subtitles إن سمح لك القاضي بالوصول لمرحلة التحقيق.
    Bana izin verirse anılarına girebilirim. Open Subtitles أستطيع أن أدخل إلى ذكرياتها، إذا سمحت لي
    Tanrı izin verirse, görevimizi yerine getireceğiz. Open Subtitles بإذن الله سنحقق ما اتينا هنا من أجله
    Eğer o görmenize izin verirse, keyfinize bakın. Open Subtitles إن سمحت لكِ برؤية الغرفة فعلى الرحب
    Eğer izin verirse. Open Subtitles إذا سمحَت لي.
    ##.Tanrı yarın izin verirse, Open Subtitles ♪ غدًا صباحًا عِندما يشاء الرب
    Eğer sevgili Kontes izin verirse. Open Subtitles هلا سمحتي لي سيدتي الكونتيسة ؟
    İzin verirse sen Lee'yle burada beklersin, biz de hemen döneriz. Open Subtitles و لو وافق ستنتظرين هنا مع لي و سنرجع في ثوان
    "Selamün aleyküm" yerine "merhaba ve selam" "Elhamdülillâh" yerine "Tanrı sağ olsun" "İnşallah" yerine "Tanrı izin verirse" diyorlar. Open Subtitles السلام عليكم استبدلت بهالو و هاي و الحمد لله اُستبدلت بشكراً للرب و إن شاء الله اُستبدلت بمشيئة الرب
    O izin verirse, benim de hayır duamı alırsın. Open Subtitles و اذا أعطاكما الاذن فلا مانع لدى
    Ve demo tanrıları izin verirse, 10 saniye kadar sonra bunu görebileceğiz. TED وإذا أشتغلت التجربة بمشيئة الله في خلال 10 ثوان يجب أن نراها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus