Olgun ve güçlü bir asmanın kökünü söktüğünüzde, kökün bazı parçaları toprakta kalır. | Open Subtitles | عندما تجتث كرمة عنب بالغة وقوية بعض بقايا الجذر يبقى في اﻷرض |
kökün büyük bir bölümü bizim arazimizdeydi. | Open Subtitles | لقد كان الجزء الاكبر من الجذر عندنا فى ملكيتنا. |
kökün kalınlığını, yıllık büyüme oranı ve getirdiğin örneklere göre cesedin ne kadar zaman önce gömüldüğünü hesaplayabiliriz. | Open Subtitles | بحساب كثافة الجذر ومعدل النمو السنوي ومن عينات التربة التي أحضرتِها لي يمكننا حساب مدّة دفن الجثت |
kökün soğan gibi olan parçası hâlâ iç içe, bu koparıldığı anlamına geliyor. | Open Subtitles | الجزء البصلى من الجذر لايزالمتصلابها... مما يعنى انها انتزعت |
" kökün yarısını alın, kök ne olursa olsun, kökün yarısını alın" diyor. | Open Subtitles | لكنه لم يقم بذلك - إنه لا يقوم بذلك - يقول خذ نصف الجذر |
Böylece bu kökün açılımının ne olduğunu aklınızda tutmak zorunda değilsiniz. | Open Subtitles | لو كان الجذر شيئاً فكذلك نصف الجذر |
Yani kökün yarısı bir nesnedir. | Open Subtitles | مهما كان الجذر، خذ نصف الجذر |
Kök bir nesne ise, kökün yarısı da öyle... | Open Subtitles | لذا نصف الجذر هو شيء |
Ve bu hiç kolay bir hareket değil, çünkü, bu tür bir hareketi gerçekleştirmek için, kökün farklı bölümlerini hareket ettirmeli ve bu farklı bölümleri senkronize etmelisiniz, hemde bir beyin olmadan. | TED | انها في الاساس ليست حركة سهلة لان هذا النوع من الحركة يتطلب حركة عدة اجزاء من الجذر وتنسيق كل تلك الاجزاء معاً بدون وجود دماغ ! |