Sarhoştuk. Bana bıçakla saldırdı, ben de ona kürekle vurdum. | Open Subtitles | كنا ثملين ، أصابنى بسكين فقتلته باستخدام مجرفة |
Sarhoştuk. Bana bıçakla saldırdı, ben de ona kürekle vurdum. | Open Subtitles | كنا ثملين ، أصابنى بسكين فقتلته باستخدام مجرفة |
Söz veriyorum, onu besleyeceğim, yürüteceğim ve yaramazlık yaparsa, ona kürekle vuracağım. | Open Subtitles | أنا أعدك أني سوف أغذيه وأنزهه واذا كان سيئ سوف أضربه بمجرفة |
Tek kürekle çukur kazmak ne kadar zaman alacak biliyor musun? | Open Subtitles | أيها الأحمق, هل تعلم كم يستغرق الامر لحفر حفرة بمجرفة واحدة |
Çinli çiftçi uyanıp, ...Kahvaltısını çubuklarla ediyor daha sonra tarlasında bütün gün kürekle çalışıyor. | Open Subtitles | ثم يتناول افطاره بعيدان الطعام، ثم يخرج ويعمل طوال اليوم في الحقول بالمجرفة. |
Metal tozları kürekle uyuyor. Birileri mezarlığı kazıyordu. | Open Subtitles | البقايا المعدنية تتلائم مع المجرفة أحدهم كان يحفر في المقبرة |
Bir keresinde kürekle adamın birini yere sermiştim. | Open Subtitles | ذات مرة ثبت رجل في الأرض مثل الوتد بإستخدام مجرفة |
Hayır ama Ulloa'nın arabasının bagajında kürekle bir spor çantası bulduk. | Open Subtitles | كلاّ، ولكنّنا وجدنا.. مجرفة وحقيبة رياضية في شنطة سيارته |
Ulloa'nın arabasının bagajında kürekle bir spor çanta bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا مجرفة ، حقيبة رياضة في صندوق السيارة |
Chuck Furnham'ı bu işe dahil ederseniz o çocuklar onun kafasını kürekle koparır. | Open Subtitles | تُرشّحُ تشاك فورنهام، وهؤلاء الرجالِ سيقومون بازالة رأسك اللعين بواسطة مجرفة |
Sonra hatırladığım tek şey; 100 kilometre ötede, battaniyeye sarılmış vaziyette uyuşturucu kafasından kurtulmaya çalışırken polis atına kürekle dalmaktan suçlanmam. | Open Subtitles | عندما استيقظت تبيّنت أنني على بعد 70 ميل عاري ومغطّى بلحاف أتعاطى العقار ووجهت لي التهم بأنني هاجمت حصان ضابط بمجرفة |
O sinsi, küçük asosyal hoparlörümün tellerini kesti ve beni kürekle bayılttı. | Open Subtitles | عدو الإنسانية الصغير ذاك قطع أسلاك سماعاتي و ضربني بمجرفة |
Büyük büyükbabamız kürekle ilk eşinin başına vurup öldürüyor. | Open Subtitles | ، جرامبز العظيم يقول ، يضرب زوجته الأولى على رأسها بمجرفة |
Bu sözü ilk kez duyduktan sonra seni öldüresiye kürekle dövmesi. | Open Subtitles | كانت أول مرة تسمع هذه الكلمة و يحاول قتلك بمجرفة |
Ahbap, ona kürekle vursak parçalanır mı? | Open Subtitles | يا رجل، هل تخالنا إن ضربناه بالمجرفة سيتفتّت؟ |
Bu kadın bana bir kürekle vurdu, şans diledi ve tek atımıza atlayıp gitti. | Open Subtitles | لقد ضربتني بالمجرفة وتمنت لي الحظ وهربت هي فوق حصاننا الوحيد. |
kürekle yaşadıkların için üzgün olduğumu söylemek için geldim. | Open Subtitles | أردت فقط القول أنني حقا آسفة على الذي حدث بالمجرفة |
Sabahtan akşama kadar... kamyonların bıraktığı olabilecek en berbat... organik çöpleri kürekle temizlerdim. | Open Subtitles | كنت أقضي يومي كاملا أحمل المجرفة و أنظف النفايات العضوية تجرف إلى شاحنة مخصصة |
Ben de pek kürekle kovalanma hayranı değilim. | Open Subtitles | أنا لست فقط من كبار المعجبين بأن يتم مطاردتي بواسطة رفش |
Ne zaman gömülü bir sır ortaya çıksa arkasında elinde kürekle sen beliriyorsun. | Open Subtitles | لأنه بكل مرّة يوجد سرّ مدفون بمكان ما أجدكِ بجاروف خلف ظهرك |
Yani eski elbiseleri giyip, omuzunda kürekle dışarı mı çıkayım? | Open Subtitles | تعنين أن أرتدي ثياب قديمة حاملاً معي جاروف |
Beni görürse kürekle yürüyüş yaptırır. | Open Subtitles | إذا رأتني فستجبرني على جرف ذلك الممر |
Hayır, bana kürekle vurdun! | Open Subtitles | كلا, أنتِ ضربتيني بالمنجل على رأسي |
Kar konusundaki tek yeteneğim babamı uyandırmadan evin önünü kürekle temizlemek. | Open Subtitles | موهبتي الوحيده في الثلج هي أن أجرف الثلج من دون أن أزعج والدي |
kürekle bile senden hızlı götürürüm! | Open Subtitles | يمكنني أن أجدف اسرع منك |
Komşunun seni bir kürekle ne zaman öldürebileceğini asla bilemezsin. | Open Subtitles | أنك لن تعرف أبداً متى قد يقتلك جارك برفش. |