Tanrım, bütün bunlar yüzünden kızımla huzur içinde yıkanamıyorum bile... | Open Subtitles | ماهذا,حتى انني لا اجد الوقت لاخذ حماما محترما مع ابنتي |
Şu keşiften döner dönmez karım ve kızımla daha fazla vakit geçireceğim. | Open Subtitles | ولكن بمجرد انتهائي من هذا الاكتشاف سأقضي وقتًا أطول مع ابنتي وزوجتي |
"Onlarla ve kızımla yatmak isteyen birkaç azgın erkeğe izin veriyorum" demedi. | Open Subtitles | و لكن ليس أنت و مجموعة من الشباب الهائج يحاولون نكاح ابنتي |
- O benim kızım. - Benim küçük kızımla sohbet ediyorsun! | Open Subtitles | أنتَ تتحدث إلى إبنتى ، تجريّ نقاشاً معها مع إبنتي المُراهقة؟ |
Belli ki kızımla benim hakkımdaki en önemli şeyi bilmiyorsun. | Open Subtitles | من الواضح أنّك لا تعرف شيئا ما بين إبنتي وبيني. |
O zaman size kızımla özel görüşme yapmamanızı önermem gerekiyor. | Open Subtitles | اذن, أتوسل اليك الاّ تتواصل مع ابنتى فى احاديث خاصة |
kızımla beraberdim, bu yüzden sana küçük bir yalan söyledim. | Open Subtitles | كنت مع ابنتي ، لذا أنا نوعاً ما كذبت قليلا |
Ancak geçen geçe bana kartını verdin, gelip kızımla konuşmayı umuyordum. | Open Subtitles | لكنك اعطيتني بطاقتك في ذلك اليوم كنت اريد التحدث مع ابنتي |
kızımla yaptığım konuşmalara bakarak onun seni çok sevdiğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | من خلال محادثتي مع ابنتي استطيع اخبارك انها تحبك جدا |
kızımla ilişki yaşamak konusunda ciddi niyetlerin varsa kendi iyiliğin için de söylüyorum esrar satmak dışında bir iş yapmayı düşünmelisin. | Open Subtitles | إن كنت جادًا بخصوص تكوين علاقة مع ابنتي ،من أجل مصلحتك عليك أن تفكر في شيء آخر إلى جانب بيع المخدرات |
Çünkü eğer yapabilirsek, 20 yaşındaki kızımla yapacağım söyleşileri bekleyebilirim. | TED | لأنه لو فعلنا ذلك ، سيمكنني النظر للامام والتفكير في المحادثة التي ستدوربيني وبين ابنتي بعد 20 عاما. |
"Kim kızımın ıslık çalmasına engel olursa... ...krallığımın yarısına sahip olacak ve kızımla evlenecektir." | TED | وقال من يهزم ابنتي بالتصفير سوف يحصل على نصف مملكتي وسوف يتزوجها |
kızımla çıktığınız zaman ben olmasam daha iyi olur. | Open Subtitles | لا افضل ان اتدخل في هذه اللقاءات مع ابنتي |
Aynı zamanda kızımla aynı okula gidiyor. | Open Subtitles | و هي أيضاً تذهب مع ابنتي إلى ذات المدرسة |
kızımla ilgili tek bir şeyi... değiştirmektense, istifamı imzalamayı tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل الإستقالة من منصبي على أن أغير شيئاً واحداً في إبنتي |
Benim için iyi bir evlat olabilirsin ve doğal olarak ben emekli olduğum zaman tüm mirasımı kızımla beraber paylaşacaksın. | Open Subtitles | ستكون بمثابة إبنٍ لي و عندما أتقاعد، إبنتي وعائلتها سيرثون كل شيء |
kızımla kimse yatmıyor! İzin ver de sana sadece bunu söyleyeyim. | Open Subtitles | لا أحد مارس الجنس مع إبنتي دعني فقط أخبرك هذا |
kızımla birlikte gidip onunla konuşacağım. Hoşuna gidecek. | Open Subtitles | سأصحب ابنتى ونذهب للحديث معه, سوف تحبينه |
Biliyor musun? kızımla kocası, deniz kenarındaki evi satmışlar. | Open Subtitles | أتعرفين ، أبنتي و زوجها باعا البيت الذي على الشاطئ |
Buna kızımla olan şahsî ve meslekî ilişkin de dahil. | Open Subtitles | سيطغى على حياتك بأكملها يتضمّن ذلك علاقتك الشخصية والإحترافية .. بإبنتي |
Sonrasında yedi yıl boyunca eşim ve kızımla yeni bir hayata başlamak için gezdik durduk. | Open Subtitles | ثم همت لمدة سبع سنين مع زوجتي وابنتي.. بحثا عن موقع جديد |
Neresi olduğunu sanırım biliyorsun. Ve kural iki, kızımla şimdi konuşmalıyım. | Open Subtitles | أعتقد أنك تعرف أين قاعدة رقم 2 أريد محادثة إبنتى الآن |
kızımla ayda bir geçireceğim bir hafta sonunu elimden almaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنها تريد أن تبعد عنيَّ عطلة كل شهر التي تتسني لي مع فتاتي |
Bay Baadshah, ben size kızımla Nitin'in evlenmelerini sağlama görevini vermiştim! | Open Subtitles | انا أعطيتك المهمة على أن تصبح بنتي متزوّجة من نيتين. |
Çok yakında 6 yaşındaki kızımla yarışabilirsin. | Open Subtitles | عما قريب ستكون قادراً على اللحاق بابنتي التي تبلغ من العمر ست سنوات |
kızımla ilgilenen herhangi birisi ilişkisinin amacını bize açıklamak zorunda. | Open Subtitles | أي شاب يهتم بأبنتي عليه توضيح الغرض من هذه العلاقه |
kızımla Norman Dükünün yaklaşan beraberliğini kutlayalım. | Open Subtitles | دعنا نَحتفلُ بالإتحادِ القادمِ بين بنتِي ودوقِ نورمان. |
kızımla bir saat içinde bir yere yetişmemiz lazım. | Open Subtitles | إسمعي أنا وإبنتي لدينا مكان نذهب إليه خلال ساعة |
kızımla tanışmalısınız. Çok hoştur. | Open Subtitles | يجب عليكى ان ترى أبنتى أنها رائعه الجمال |
Seni o gezegende kızımla birlikte ziyaret ettiğim gerçekçi bir anı. | Open Subtitles | ذاكرة حية. أننيّ قُمت بِزيارتك على الكوكب. مع إبنتيّ. |