"kafamdan" - Traduction Turc en Arabe

    • رأسي
        
    • رأسى
        
    • عقلي
        
    • تفكيري
        
    • ذهني
        
    • بالي
        
    • دماغي
        
    • برأسي
        
    • راسى
        
    • راسي
        
    • ذاكرتي
        
    • عقلى
        
    • ذهنى
        
    • من شعري
        
    Ve oradaki benim kafamdan daha büyük olan ise McDonalds, Burger King ve diğer büyük şirketlerin bizim yememiz gerektiğini düşündükleridir. TED والجزء الكائن هناك , وهو أكبر من رأسي هو ما تفكر ماكدونالدز وبرجر كنج والشركات الكبرى الأخرى أنه يجب علينا أكله
    Çünkü kafam çok karışık, Biliyormusun? . Onu kafamdan çıkaramıyorum. Open Subtitles لأنها دخلت رأسي وأنا لا يمكن الحصول عليها من هناك.
    Yine de ben seni bir türlü kafamdan çıkarıp atamıyorum. Open Subtitles ورغم ذالك،لم يسبق أن كنتُ قادرة على أبعادك من رأسي
    kafamdan çıkarmayı yeni başardım ve yeniden takılsın istemiyorum. Open Subtitles لقد أخرجته من رأسى و لا أريد تذكره ثانية
    Polis olaya intihar olarak bakıyor ama ben bu olayı kafamdan atamıyorum. Open Subtitles تواصل الشرطة القول بأن القضية كانت إنتحاراً، لكن عقلي ليس مقتنعاً بذلك
    Şimdi şu şeyi kafamdan çıkarın da kendi hayatımı yaşamaya devam edeyim. Open Subtitles و الآن ، أخرجي ذاك الشئ من رأسي و دعيني أعيش حياتي
    Bir keresinde kafamdan büyük karpuz yemiştim ancak bir oturuşta değil. Open Subtitles أكلت بطيخة أكبر من رأسي ذات مرة ولكن ليس دفعة واحدة
    sanki üzerimden tonlarca yük kalkmış gibi kafamdan omuzlarımdan yük kalkmış gibi. Open Subtitles كما لو تمت ازاحة حمل ثقيل من علي من على رأسي واكتافي.
    37 masum çocuk. Sizi kafamdan verdiğim sayılardan ibaret hale getirdim. Open Subtitles سبعةٌ و ثلاثون طفلاً بريئاً، و قد حوّلتُهم لأرقام، في رأسي.
    O zaman beni kafamdan vur, böylece takım elbise ziyan olmaz. Open Subtitles حينها يمكنك أن تطلق النار على رأسي كي لا تفسد حلّتي.
    Şarap içiyorduk derken bana doğru eğildi ve şarabını kafamdan aşağı dökmeye başladı. Open Subtitles وكنا نشرب النبيذ ، وبعدها بدأ يميل اتجاهي وبدأ يسكب نبيذاً على رأسي
    Her şey iki yıl önce kafamdan darbe alıp beyin sarsıntısı geçirmemle başladı. TED التي بدأت قبل عامين، عندما اصطدم رأسي وحصل لي إرتجاج
    En kötü kısmıysa bu kazağı kafamdan geçirecek olmam, çünkü bu hepinizin bana güleceğiniz zaman, bu yüzden lütfen kazak kafamdayken bir şey yapmayın. TED أسوأ جزء هو وضع هذا السترة فوق رأسي، ﻷنه حينها سيضحك الجميع في وجهي، لذا لا تقوموا بأي شيء طالما أنها فوق رأسي.
    Tanım konmuş, ilaçlarım verllmiş ve göz ardı edilmiştim ve bu zamana kadar sesler tarafından o kadar işkence görmüştüm ki onları kafamdan atmak için kafamda bir delik açma teşebbüsünde bulundum. TED تم تشخيصي، تخديري و إهمالي، وكنت الآن معذبة بشدة من قبل الأصوات لدرجة أني حاولت أن حفر حفرة في رأسي لإخراجها.
    sonrasında ise bu kişi beni yakaladı, başörtümü kafamdan çekip almaya çalışıyordu. TED ثم جذبني أحدهم وشدّني، محاولًا انتزاع حجابي من على رأسي.
    Tamam, inatçıyım ama kafamdan atamıyorum bir türlü. Open Subtitles حسناً ، أنا عنيد ولا أستطيع إخراج هذه الفكرة من رأسي
    Hadi ama. Lütfen çek o silahı kafamdan. Open Subtitles تعال يا رجل من فضلك , ابعد المسدس عن رأسي
    Ve nankörce konuşmak istemem çünkü kafamdan o şeyleri çıkardığınız için gerçekten minnettarım. Open Subtitles و لا أريد أن أبدو ناكرا للجميل لكننى فعلا أقدر إخراجكم لتلك المعلومات من رأسى
    Bu tablolarda gördüklerimi ne kafamdan ne de yüreğimden söküp atabilmiş değilim. TED لم استطع أن أخرج هذه الصور من عقلي أو من قلبي
    Hayal et neler çektiğimi seni kafamdan atmaya çalışırken. Open Subtitles تخيلني عندما أحاول جاهدة أن أخرجك من تفكيري
    kafamdan hapishane günlerini atmaya çalışıyorum. -Korkunç günler geçirdim. Open Subtitles لذا أحاول محو هذا الاختبار من ذهني لأنه كان مأسوياً
    Sanırım bunu uzun zamandır düşünmemiştim, detaylı bir şekilde yani ve bunu gerçek anlamda kafamdan atamadım, sebebini bilmiyorum. Open Subtitles لم أفكر في هذا الأمر كثيراً ليس في التفاصيل ومن ثم خطرت على بالي
    - Bunu duyduktan hemen sonra kafamdan silmediğim tek kişi sensin. Open Subtitles أنت أول شخص يقول ذلك ولا أقوم بمحيه فوراً من دماغي
    Tüm bunlar kafamdan 2008'in sonuna doğru, elbette büyük ekonomik kriz olduğunda geçiyordu. TED كل ذلك كان يمر برأسي في أواخر عام 2008، عندما، بالطبع، وقع حادثة مالية كبيرة.
    Beni kafamdan vurup kalbimden bıçaklayacağını söyledi, sırf ilişkiyi bitirmek istediğim için. TED اخبرنى بانه سيطلق النار على راسى و يطعنى في قلبي ببساطة لأنى أردت إنهاء علاقتنا المتسلطة
    Bu yüzden şapkamı kafamdan hiç çıkartmam, böylece boynuzlarım görünmez. Open Subtitles ولذلك احتفظ بقبعتي على راسي لكي لا تظهر قروني
    Bir de şu diğeri, adı kafamdan uçup gitti. Open Subtitles بالاضافة الى تلك الاخرى التي تلاشى اسمها من ذاكرتي
    kafamdan o çılgın film fikrini çıkaramıyorum. Open Subtitles انا لا استطيع ان اخرج فكره هذا الفيلم المجنون عن عقلى
    Pekala. Şimdi bir şeyler içerek bu görüntüyü kafamdan silmeye çalışacağım. Open Subtitles حسنا , انا سأذهب لأشرب الخمر لأمسح تلك الصورة من ذهنى
    kafamdan çıkan şu 20 metrelik "babam beni öldürecek" şeyini görmedin galiba? Open Subtitles هل رأيتٍ السبعين قدماً؟ من شعري الذي سيقتلني ينمو من شعري

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus