| Hayır, ya bütün bu kale çökerse, demek istediğim, ya tüm bunlar kaybedilirse, ...burada kalırsam geçidi tekrar kurabilirim. | Open Subtitles | لا ، ماذا لو إنهارت القلعة حول البوابة قد يضيع كل هذا لو بقيت قد أخرج البوابة من جديد |
| Burada kalırsam onkolog gelecek ve radyoterapi uygulanacak, sonra da ameliyatlar başlayacak. | Open Subtitles | تعرف أنه إذا بقيت هنا سيقومون بإرسالي لمتخصصي الأورام ومعالجي الإشعاع والجراحين |
| Bunların hepsi kulağa kötü geliyor ama ben Dünya'da kalırsam bana ne yapabilir ki? | TED | كل هذا يبدو سيئا، لكن ما الذي يمكن للفضاء أن يقدمه لي بالفعل إن أنا بقيت على الأرض؟ |
| Eğer hayatta kalırsam. Orada canım yanabilirdi. | Open Subtitles | أن بقيت على قيد الحياة من الممكن أن أتأذى هناك |
| Müdür, burada kalırsam, sıkıntıdan öleceğim. | Open Subtitles | أيها الآمِر، لو بقيتُ هُنا سأموتُ مِنَ المَلَل |
| Eğer üniformamla kalırsam, beni yakalarlar ve askeri kaçaklara çok sertler. | Open Subtitles | لو بقيت في بزتي ، ربما يقبضون على و هم قساة على الهاربين من الخدمة |
| Hayır, yalnız kalırsam, benim için muhtemelen daha kolay olacaktır. | Open Subtitles | لا، على الأرجح سوف يكون من الأفضل لي لو بقيت وحيداً. |
| Yani bu gece seninle kalırsam... bunu çok önemsemeni istemem. | Open Subtitles | ما أعنيه هو .. اذا بقيت عندك هذه الليلة .. ..لا أريدك ان تعتقد بوجود أي شيء مميز في ذلك |
| Ama benim yapabileceğim bir şey yok ki. burada kalırsam ben de mortu çekicem. | Open Subtitles | لا استطيع فعل شيء اذا بقيت هنا سوف اقتل؟ |
| Eğer kalırsam bu bilim adamları bana ömrümün sonuna kadar Gine domuzu gibi davranacaklar. | Open Subtitles | لو بقيت ،هؤلاء العلماء سيُعاملوننى كحقل تجارب لبقية حياتي |
| Hayatta kalırsam şayet, her kaldırımı taşını tek tek öpeceğim. | Open Subtitles | سأقبل كل رصيف و سأشكر كل درجة سلم ان بقيت على قيد الحياة |
| - Burada kalırsam ne yapacaksın? | Open Subtitles | ـ لو بقيت هنا ، ماذا تستطيع أن تفعل أنت؟ |
| Şimdi korkuyorum, çünkü kalırsam babam perişan olacak. | Open Subtitles | أنا خائفه الأن لأانني إذا بقيت سأسبب التعاسه له |
| Burada kalırsam annem beni o sıkıcı arkadaşlarına benzetecek. | Open Subtitles | اذا بقيت هنا ستحولنى أمى الى واحدة من صديقاتها الحمقى |
| Şimdiye kadar yaptığımın her şeyi düşündüm, eğer kalırsam neler yapıyor olacağımı. | Open Subtitles | فكرت في كل الأمور التي قمت بها في الشوراع وكل ما سافعله في نهاية المطاف على الأرجح إن بقيت |
| Demek istediğim, belki biraz... kendimi öldürmeliyim bu fare deliğinde az daha kalırsam. | Open Subtitles | انا أعنى، لربما كنت أقتل نفسى لو بقيت ليلة أضافيه هنا فى جحر الفأر هذا |
| kalırsam, seni özlerim, sen suçluluk duyarsın. Daha iyi. | Open Subtitles | ولكن إذا بقيت هنا ، سأشتاق لك ، وأنت ستشعرين أنك مذنبة , أحب ذلك بشكل أفضل |
| kalırsam, seni özlerim, sen suçluluk duyarsın. Daha iyi. | Open Subtitles | ولكن إذا بقيت هنا ، سأشتاق لك ، وأنت ستشعرين أنك مذنبة , أحب ذلك بشكل أفضل |
| Olmaz Dayumae. Seni öldürürler. - Asıl kalırsam ölürüm. | Open Subtitles | لا يا دايماي, سوف يقتلوك أنا سأموت إذا بقيتُ هنا |
| Burada kalırsam, sadece daha fazla soruna yol açarım. | Open Subtitles | إذا ظللت هنا سوف أتسبب بالكثير من المشاكل |
| Ya okulu bırakmak zorunda kalırsam? Arabayı geri vermek zorunda mı kalacağım? | Open Subtitles | وماذا اذا رسبت بالجامعة ايجب علي ارجاع السيارة؟ |
| Anlamıyorsun dostum. Finalden kalırsam aynı şekilde boku yemiş olurum. | Open Subtitles | إنك لا تفهم لو فشلت بالمسابقه أكون بنفس المأزق |
| Eğer grup evinde kalırsam, bu imkansız olur. | Open Subtitles | لكن إذا علقت في مجموعة رعاية سوف يكون مستحيلاً |
| Lütfen. Geç kalırsam bayan Ling'le sorun yaşarım. | Open Subtitles | رجاء ، اذا تأخرت فستحدث مشكلة بيني و بين السدية لينغ |