"kalemle" - Traduction Turc en Arabe

    • بقلم
        
    • قلم
        
    • بالقلم
        
    • القلم
        
    • الأقلام
        
    • قلما
        
    • قلماً
        
    • بقلمه
        
    • بحبر
        
    • أقلام
        
    • وقلم
        
    • بأقلام
        
    • بقلمِ
        
    Belalı ordu cerrahı. Sadece bir kalemle hastanın gırtlağına delice şeyler yaptı. Open Subtitles جرّاح مشاكس في الجيش الأمريكي، قام بحركةٍ خرقاء بقلم في حنجرة مريض
    Son dort rakamin uzerinden baska bir kalemle gectin. Yani numarayi saklamak istiyordun. Open Subtitles لقد قمت بإعادة كتابة الأربع أرقام الأخيرة بقلم آخر إذاً، رغبت بالاحتفاظ برقمها
    Yüzüğü yokmuş, o yüzden annemin parmağına keçeli kalemle bir tane çizmiş. Open Subtitles لم يكن لديه خاتم لذا رسم خاتما على اصبعها بواسطة قلم تخطيط
    Kölelik sorunun bir kılıç yerine bir kalemle çözülmesi evladır! Open Subtitles مسألة العبودية هذه من الأفضل أن تُحل بالقلم وليس بالسيف.
    Bu adam bilgisayara iki kalemle aynı anda nasıl çizdirebileceğini çözmüş: bilirsiniz, sen, kalem, bunu yap; sen, kalem, bunu yap. TED تمكن هذا الشخص من جعل الكمبيوتر يرسم مستخدما قلمين مثل، أيها القلم : أفعل هذا، و أنت القلم الآخر افعل ذلك.
    Son dört rakamın üzerinden başka bir kalemle geçtin. Yani numarayı saklamak istiyordun. Open Subtitles لقد قمت بإعادة كتابة الأربع أرقام الأخيرة بقلم آخر إذاً، رغبت بالاحتفاظ برقمها
    Bebeklerin bileklerine üzerinde bebeğin adını kalemle yazdıkları isimlikler takarlardı. Open Subtitles لقد كانوا يستخدمون اساور عليها اسم الطفل مكتوب بقلم حبر.
    Hepsini kurşun kalemle çizerim. İlk zamanlarda Parkinson çok üzücüydü çünkü kalemi bile sabit tutamıyordum. TED أرسم بقلم رصاص بسيط. في بداية ، الشلل الرعاشي كان محزنا جدا، أنني لم أتمكن من الحفاظ على قلم رصاص ثابتا.
    en iyi kalite kağıdın üzerine dolma kalemle fazla yaratıcı olmayan orta yaşlarda bir adam tarafından yazılmış. Open Subtitles لقد كُتب بقلم فاخر على ورق غالى كريمى اللون بواسطة رجل متوسط العمر,متوسط الثقافة
    siz ikiniz işi iyice karmaşık hala getirmeyin aksi halde kalbinizi kalemle deşerim, Anlaşıldı mı? Open Subtitles انت و الأحمق الآخر بدأتوا فى توريط مسائل شخصية فى العمل أو سأَطعنك خلال القلب بقلم لعين هل تفهمنى ؟
    "Onu" çıkarmak için jilet veya kalemle oyduğu yerler. Open Subtitles الاماكن التى حاول حفرها بشفرة حلاقة او قلم
    Cevabınızı bulunca karşılığı olan boşluğu kurşun kalemle doldurun. Open Subtitles عندما تختار الحل علم على الدائرة اللتي مقابلة للحل بالكامل بإستخدام قلم الرصاص رقم 2
    Evet ama bakın memur bey, adını bile keçeli kalemle daha yeni yazdı. Open Subtitles نعم، لكن انظر، أيها الشرطي لقد كتب للتو اسمه، قبل قليل، بالقلم
    Kağıt kalemle. Üzerinde Plainsboro Eğitim Hastanesi yazan bir dosyanın içinde. Open Subtitles بالقلم والورقة في مصنف يحمل شعار مشفى برنستون بلانزبورو التعليمي
    Ama ben, bunu kurşun kalemle yazmasını rica ettim. Open Subtitles على الشهادة، ولكني طلبت منه كتابتها بالقلم الرصاص
    Bu kalemle ilgili söyleyebileceğim tek şey ulusal güvenlik açısından hayati önem taşıdığıdır. Open Subtitles كل ما يمكنني قوله هو أن محتويات هذا القلم تعتبر حيوية للأمن القومي
    Elimde bu kalemle veriye bakıyorum, kalemi kafaya doğru yaklaştırıyorum, birden bir engel hissediyorum elimde. TED تمسك القلم .. وتنظر الى المعلومات ومن ثم تحرك القلم الى الرأس مثلاً وماهي الا برهة حتى تشعر بالمقاومة
    Bu postaneden aldığım kalemle mi ilgili? Open Subtitles هل هذا بخصوص القلم الذي أخذته من مكتب البريد؟
    Bunca kalemle bir dünya zırva yazılır. Open Subtitles مزيد من الأقلام لكتابة مزيد من الهراء.
    Neden sınıfa kalemle gelmiyorsunuz? Open Subtitles لا أحد لديهِ قلم. لما عساكم لا تحضرونَ قلما للصف ؟
    Dişlerinin arasında bir kalemle gözü kapalı bir şempanze bile senden daha şanslı. Open Subtitles أي أحمق يضع قلماً في فمه فرصته أكبر منك في إجتياز ذلك الإختبار
    Adam kalemle harikalar yaratıyor. Open Subtitles هذا الرجل ساحر بقلمه
    Ödevler siyah kalemle yazılmalı. Yeşil ya da pembeyle değil. Open Subtitles كتابة الوظائف المنزلية يجب أن تكون بحبر أسود ليس أخضر و لا أزرق و لا وردي
    Tükenmez kalemle daha fazla bastırıyorlar, bastırdıkça da maymun gibi yazıyorlar. Open Subtitles أقلام الحبر تجعلهم يضغطون للأسفل وبذلك يكتبون مثل القرود
    Ceset burada bulundu yarim kalmis bir bulmaca ve kalemle birlikte. Open Subtitles تمّ إيجاد الجثة هُنا مع كلمات مُتقاطعة تمّ حلّ نصفها وقلم.
    Kıvırcık saçlı, kaşlarını kalemle çizen bir kadın. Open Subtitles شعر مُجعد , تبدو وأنها تُجفف حواجبها بأقلام
    Beyaz parmak alıp, onu keçeli kalemle boyarsan olmaz. Open Subtitles لايمكنك أخذ الإبهام وإطلائه بقلمِ تخيلٍ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus