"kanatları" - Traduction Turc en Arabe

    • الأجنحة
        
    • اجنحة
        
    • أجنحتهم
        
    • أجنحته
        
    • الجناحين
        
    • جناحه
        
    • أجنحتها
        
    • أجنحه
        
    • بأجنحة
        
    • جناحيها
        
    • جناحها
        
    • جناحين
        
    • جناحيه
        
    • الاجنحة
        
    • جناحان
        
    kanatları oğlu İcarus'a bağlarken şöyle tembih etti: "Okyanusa çok yakın uçmak, kanatları nemlendirir ve kullanılamayacak kadar ağırlaştırır. TED وبينما يشد الأجنحة لابنه إيكاروس، وجّه له تحذيرًا: التحليق قريبًا جدًا من المحيط سيرطِّب الجناحين ويثقلهما جدًا عند الطيران.
    Yani burada kanatları uçuruyoruz, ama kanat motoru yere düşene kadar çalışmaya devam ediyor. TED أعني ها نحن ندمر الأجنحة و لكن هاهي ماكينات الجناح مستمرة أثناء هبوطها.
    Sanki kanatları varmış gibi dördüncü katın penceresinden atlamadan önce bana göz kırptı. Open Subtitles نظر لى قبل ان يقفز من نافذة بالطابق الرابع كما لوكان لدية اجنحة
    kanatları küçülür ve bazı durumlarda tamamen kaybolur. TED أجنحتهم تتقلّص، وفي بعض الحالات تختفي نهائيًا.
    kanatları gelişmiş olmasına rağmen uçuş kabiliyeti zayıftır ancak çok hızlı koşabilir. Open Subtitles بغض النظر عن تطور أجنحته فالطائر ليس لديه القدرة على الطيران ولكن يمكنه الركض بسرعة شديدة
    Bir mafya babasına hakaret ediyor. Sonra adam onu kanatları altına alıyor. Open Subtitles هو يهين أكبر رئيس عصابة الذي قرر أن يأخذه تحت جناحه
    Tüylü kanatları hasara karşı daha dayanıklıdır pterosaurun deri yapılı zarına nazaran, özellikle de dal ve çalı çırpı arasında. Open Subtitles لكن أجنحتها ذات الريش أكثر قدرة على مقاومة الأضرار من الأغشية الجلدية للديناصورات الطائرة لا سيما , بين الغصون والأشجار
    Çok büyük kanatları var fakat uçamıyorlar. Open Subtitles لديها أجنحه كبيره ولكنها لا تستطيع الطيران
    Çok yüksek bir uçurumdan uçağı ile atlayan kanatlarını çırpan ve kanatları çırpan adamlar ve rüzgar yüzlerine vurmakta ve bu zavallı aptal uçtuğunu sanırken ama aslında serbest düşmededir [Ray Anderson Open Subtitles الرجل الذي حاول الاقلاع من منحدر شاهق بطائرتة بأجنحة ترفرف والرجال ترفرف بالأجنحة
    Süzülmek için perdeli kanatları olduklarını biliyor muydun? Open Subtitles رائع، أكنت تعلم إنها تملك هذه الأجنحة من اجل الهبوط؟
    Aslında baba şimdi kanatları okula geri götürecek. Open Subtitles حَسناً، أصبحَ في الحقيقة الأبَّ للجَلْب الأجنحة العودة إلى المدرسة الآن.
    Kısa ve sivri uçlu kanatları ona yüksek bir manevra yeteneği ve hız verir. Open Subtitles الأجنحة المدبّبة القصيرة تعطيه مناورة وسرعة فائقتين.
    Icarus heykelinin kanatları eridi. Open Subtitles لذا الساخنة الأجنحة على تمثال ايكاروس ذاب.
    Sanki kanatları varmış gibi dördüncü katın penceresinden atlamadan önce bana göz kırptı. Open Subtitles نظر لى قبل ان يقفز من نافذة بالطابق الرابع كما لوكان لدية اجنحة
    Onlar göklerin hakimidir, ancak karada hantaldırlar kanatları yüzünden bitişen ayakları yüzünden. Open Subtitles كانوا أسياد السماء لكن على الأرض يتقوسون بضم أرجلهم مع أجنحتهم
    Saydam kanatları bir kartalınkinden uzun olduğunda, avcunun içindeki yarayı sarar. Open Subtitles عندما تكون أجنحته الشفافة التي بطول أجنحة النسر والتي عندما تكون مطوية تكون بحجم راحة اليد
    Evet efendim, biliyorum kanatları tekrar yapıştıramazsınız. Open Subtitles أَعْرف أنك لا تستطيع إعادة لصق الجناحين بواسطة الغراء
    Olan bu mudur? Tekrar kanatları altına sığınmaları için milleti korkutuyor musun? Open Subtitles هل هذا ما تعنيه بإخافة الناس عائدين تحت جناحه ؟
    O kadın gizemlerle dolu, ama tam bir dahi! kanatları kapkara, siyah mı siyah! Open Subtitles حالكة السواد هي ، ولكنها جميلة جناحيها يكسوها السواد ، أسود على أسود
    Bu demek oluyor ki beni spa'ya götürecek, bu demek oluyor ki beni kanatları altına alacak, küçük partnerlik, partnerlik, ve bir gün, ben zavallı bir kızın öğle yemeğiyle gözünü korkutacağım. Open Subtitles وهذا يعنى انها ستدعونى الى المنتجع الصحى, مما يؤدى الى اخذها لى تحت جناحها, واصبح رفيقتها الصغيرة,
    Boyu 1.60m 150 kilo pembe eteği ve kanatları varmış. Open Subtitles طوله متر و نصف و وزنه 158 كيلو يملك جناحين و تنورة وردية قصيرة
    Öğretmen her çan çalışında bir meleğin kanatları olduğunu söylüyor. Open Subtitles المعلّمين يقولون بأن كلما يدق الجرس فإن ملاكاً يحصل على جناحيه
    kanatları ve iskeleti başka bir yerde yapıyoruz. Open Subtitles نحن نجمع الاجنحة والاطارات في بيت شخص اخر
    Kumru kanatları. Esnek kanatlı, kolalı şapka. Open Subtitles الحمَام المنّقط مزخرف بأناقة وله جناحان يرفرفان بحرية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus