"kapıya" - Traduction Turc en Arabe

    • الباب
        
    • البوابة
        
    • للباب
        
    • باب
        
    • بالباب
        
    • البابِ
        
    • للبوابة
        
    • بوابة
        
    • الأبواب
        
    • المدخل
        
    • البوابه
        
    • بباب
        
    • البوابات
        
    • أبواب
        
    • البوّابة
        
    Bazı yorumculara göre.. - .. adam kapıya kendi isteğiyle geliyor. Open Subtitles أشار بعض المعلقين إلى أن الرجل جاء إلى الباب بمحض إرادته
    Koyun etrafını dönen yolu izleyin, sizi ön kapıya götürür. Open Subtitles تبعين النهر بمحاذاة الضفه وهذا سيقودك الي الباب الامامي للبيت
    Pekala şişko, geç şuraya. İkiniz de kapıya, geri geri yürüyün. Open Subtitles حسناً أيها البدين , إلى هناك كلاكما , تراجعا نحو الباب
    Hiç öncesinde bin kere yapmış olduğunuz gibi check-in'den geçtikten sonra kapıya varana kadar biletinizi kaybettiğinizi düşündünüz mü? TED هل سبق وأن بدا لك أنك ستفقد تذكرت سفرك ألف مرة وأنت تمشي من إنهاء إجراءاتك إلى البوابة ؟
    Sonunda kapı çaldı sürünerek kapıya gittim ve böyle "Merhaba." dedi. Open Subtitles أخيرا طرق الباب ذهبت للباب زحفا وفتحته ثم قال لي مرحبا
    Üzgünüm bayım, serserilerin bu gece spor salonunda uyumasına izin vermiyoruz. Ama ıvır zıvır şeyleri arka kapıya koyacağız. Open Subtitles آسف سيدي ، لن نسمح للمتشردين بالنوم في غرفة الرياضة الليلة لكن سنضع بعض الوجبات المنزلية في الباب الخلفي
    Hiç de değil. Eğer kapıya kadar götürmeniz sorun olmazsa. Open Subtitles لا على الإطلاق اذا لم يكن لديك مانع افتح الباب
    Sen sadece, tam gece yarısında kapıya havlu ve sabun bırak. Open Subtitles فقط أتركي بعض المناشف والصابون خارج الباب تماماً عند منتصف الليل
    Transta, geçmişime açılan bir kapıya yaklaştım, ama kapı kilitliydi. Open Subtitles في الغيبوبة، اقتربت من باب ماضيي، ولكن الباب كان مغلق.
    Benim oksijenim azalmıştı birkaç odayı kontrol ettim ve kapıya yöneldim. Open Subtitles كانت مستويات الاكسجين لديّ قليلة. لذلك فرغتْ غرفتين, ثم ضربت الباب.
    Ondan sonra, sekiz, belki de dokuz adam vardı kapıya kadar. Open Subtitles بعد هذا ، كان هناك ثمانية رجال ربما تسعة عند الباب
    kapıya "kapalı" gibisinden bir tabela da asmak mümkün değil. Open Subtitles ليسَ كما تُكبح الإنغلاق ، أو تضع لافتة على الباب.
    Ön kapıya zil taktım. Böylece birisinin gelip beni öldüreceğinden haberim oluyor. Open Subtitles لقد وضعتُ أجراساً عند الباب الأمامي لأعرفَ إن كان أحدٌ قادماً لقتلي
    Doğru. O yüzden kapıya bakan tek kamerayla başladığını düşünüyoruz. Open Subtitles صحيح، لهذا نظن أنه بدأ بكاميرا واحدة مقابل الباب الأمامي
    Cesetler kapıya göre nerede bulunuyordu, kaç tane pencere vardı. Open Subtitles الجثث كانت على مقربة من الباب. كم كان عدد النوافذ،
    Yavaşça ayağa kalkmanı istiyorum ve sonra kapıya doğru yürü. Open Subtitles لا تحركات مفاجئة قف عل رجليك وسنمشى الى الباب ببطء
    Bir gece kapıya yaklaştıklarında onları gördüm ve onlara aniden bağlandığımı hissettim. TED رأيتهم في إحدى الليالي يقتربون من البوابة حينها، شعرت اتصالًا مباشرًا بهم.
    O zaman ön kapıya bakan kölenin lambaları yakması lazım. Open Subtitles في هذه الحاله العبد الملازم للباب الامامي مطلوب منه ان يضيء القناديل.
    İyi vurdum, ama sanırım düşerken kafasını kapıya falan çarptı. Open Subtitles أخفته بشكل جيد ولكن اعتقد أن رأسه قد إرتطم بالباب
    Eğer zaman yeniden başlamazsa kapıya dayanmış bu masanın pek bir faydası olmaz. Open Subtitles إذا وقتِ لا يُعيدُ نفسه، هذه المنضدةِ ضدّ ذلك البابِ لَنْ يُساعدَ كثير.
    Bu çirkin adam büyük ihtimalle bir uşak, ön kapıya geldi. Open Subtitles هذا الرجل القبيح لا بد أن يكون خادماً استدعوه للبوابة الأمامية
    İşin özünde, deniz canlıları tarafından yaratılan bir anlayışa açılan bir kapıya bakıyorsunuz. TED إنك تنظر بشكل أساسي عبر بوابة إلى الوعي والتي صممتها مخلوقات بحرية.
    Eve gidip linç çetesi için kapıya barikat kursam iyi olur. Open Subtitles أظنّ بأنّه عليّ أن أتّجه للمنزِل وأوصِد الأبواب ضِدّ قُنبلة غاضِبة
    Sen, Louviers arka kapıya bir araba getir. Open Subtitles انت، لوفرييه اجلب سيارة الى المدخل الخلفي
    Bilmiyorum. kapıya bir araba geldi. Seni sonra aramam gerekecek. Open Subtitles لا اعرف , سياره عند البوابه سأعاود الإتصال بكِ
    - Daha neler, kapıya çarpmışsın. - Evet. Tekrar tekrar hem de. Open Subtitles هراء أنك اصطدمت بباب. أجل، مرارًا وتكرارًا. دخلت في شجار مع الشرطة.
    kapıya götürene kadar bile ayak uyduramadım. Open Subtitles بالكاد استطعت إمساك نفسي ونحن نراه يخرج من البوابات
    Şimdi bir ara kablo bulup elektiriği kapıya aktarmalıyız. Open Subtitles حسنٌ الآن، يجب أن نمسك الحبل الكهربائي والجسّر إلى أبواب النادي.
    Efendim, polislerinizi kapıya koyamaz mısınız? Open Subtitles ممكن أن تضع الشّرطة على البوّابة سيّدي ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus