"kardeşlerinden" - Traduction Turc en Arabe

• إخوتك
• أخواتك
• أخواتها
• إخوته
• أخوته
• شقيقاتك
• إخوانك
• إخوتها

kardeşlerinden bir şey saklıyorsa belki başka şeyler de saklıyordur.
إذا أخفيت شيئاً واحداً عن إخوتك فأنك ربما تخفي أشياء أكثر

Söz verdin. Ant içtin. Şimdi kardeşlerinden biri öldüğüne göre, seni neden kardeş gibi karşılayayım?
قطعت وعدًا وعهدت بقسم، والآن مات أحد إخوتك

JellyBean seni kardeşlerinden daha çok sever. Herkes seni kardeşlerinden çok sever.
وجيلي بين يحبك أكثر من أخواتك والجميع كذلك يوماً ما ستكون رئيس أيداهو

Neden bu sayko diğer kardeşlerinden birinde kalmıyor?
لماذا لا تذهب مباشرة النفسي مع واحدة من أخواتها الأخرى؟

Skaldak Marslı kardeşlerinden cevap alamadı.
لم يحصل سكالدك على رد من إخوته المريخيين

Erkek kardeşlerinden bahsetmedi ama, değil mi?
مع ذلك فهو لم يخبرك بشأن أخوته أليس كذلك؟

Ne kadar erken bu durdurmak, ne kadar erken size kardeşlerinden biri kaydedebilirsiniz.
كلما أسرعنا لنوقفه كلما كان أسرع لتنقذي إحدى شقيقاتك

Fakir kardeşlerinden bahsettiğinde, barıştan bahsediyorsun, Maria.
عندما تحدثت إلى إخوانك المساكين , تحدثت عن السلام يا ماريا

Sonra kardeşlerinden birkaçı gelip beni burada ölüme terk ettiler.
حتى بضع إخوتها جرني من هنا وترك لي لالأموات.

Bak, sana kardeşlerinden daha fazla müsamaha gösteriyorum, ve bunun bir sebebi var.
انا اقربك اكثر من إخوتك هناك سبب لذلك

Çığlıkların, kardeşlerinden ayrılışın..
-صراخك وأنت تترك إخوتك

kardeşlerinden biriydi.
-كان أحد إخوتك .

kardeşlerinden önce kraliyet yakutunu Bulmak zorundasın.
عليك أن تجد النواة الملكية التي في الياقوتة قبل أخواتك

Elimizde bir delil var sizden birinin ya da sen ya da kardeşlerinden birinin... annenizin öldürüldüğü sırada yanındaymış.
لدينا أدلة على أنه إما أنت أو أخوك أو واحده من أخواتك ... كان مع امك عندما قتلت

Kız kardeşlerinden üçünü alıp tuzakları kontrol et.
خذي ثلاثة من أخواتك وتفقدن الفخاخ.

Neden psikopat gidip diğer kardeşlerinden birinde yaşamıyor.
لماذا لا والنفسي يذهب ويعيش مع واحدة من أخواتها الأخرى؟

Diğer kardeşlerinden biri de güzel.
ولكن هناك واحدة من أخواتها جميلة للغاية أيضاً

Daha büyük ve kardeşlerinden daha cesur olan bir tanesi, doğduğu yerin ötesindeki dünyayı keşfetmek isteği ile yanıp tutşuyor.
وكونه أقدم بساعة من إخوته وأجرأها فيتعجّل استكشاف العالم وراء مسقط رأسه

Eh, içlerinden biri kardeşlerinden önce çıkmaya niyetli.
{\pos(190,230)}هناك شخصٌ توّاقٌ للخروج قبل بقيّة إخوته.

Üzgünüm ama bizim krallığımızda kralın kardeşlerinden önce evlenmesi gerekiyor.
للأسف،فيمملكتنا... يُلزم القانون الملك بأن يتزوج قبل زواج أحد من أخوته

Erkek kardeşlerinden bahsetmedi ama, değil mi?
مع ذلك فهو لم يخبرك بشأن أخوته

Kız kardeşlerinden biriyle dans etmediğin sürece balolar kesinlikle yasak.
الحفلات الراقصة ممنوعة كليا، الا ان رافقتك احدى شقيقاتك!

kardeşlerinden korkmadığımı göstermek için gizlice buraya geldim.
تسللت هنا لأريك أني لا أخاف من إخوانك الحمقى.

Erkek kardeşlerinden biriyle tekrar buluşuyor.
وتجتمع مع أحد إخوتها