| Biliyor musun Uzun zaman önce seni kütüphane kartlarından fark ettim | Open Subtitles | أتعلمين، لقد لاحظت إسمكِ على بطاقات المكتبة منذ فترة طويلة |
| Önceden onaylanmış kredi kartlarından geldi. | Open Subtitles | أحصلتِ على واحدة من هؤلاء؟ بطاقات الإئتمان الموافق عليها مسبقاً؟ |
| Bir süre sonra tebrik kartlarından sıkıldı ve San Francisco'ya tanıştı. | Open Subtitles | بعد فترة، أنتابه المرض من عمل بطاقات التهنئة وأنتقل إلى سان فرانسيسكو |
| Bu kredi kartlarından birinin sesi, sen sipariş verdiğinde çağrına cevap verileceğini söylüyor. | Open Subtitles | واحدة من تلك البطاقات الائتمانية صوت يخبركِ انه مكالمتكِ سيتم الرد عليها في المكالمات الواردة |
| Ona şarkı çalan babalar günü kartlarından alman yeter. | Open Subtitles | فقط اجلب له احدى كروت يوم الأب التى تُخرج موسيقى |
| Ambalaj kağıtlarından, adres değişikliği kartlarından, yeni şehirler tanımak... yeni arkadaşlar aramaktan bıktım. | Open Subtitles | من التغلب على الصدمات و تغيير بطاقات العناوين و اكتشاف المدن الجديدة و تكوين صداقات جديدة |
| ATM'lerden ve kredi kartlarından para çekip, izini kaybettirmek için bilgisayardaki yeteneğini kullandı. | Open Subtitles | لذا إستعملت مهاراتها في الحاسوب للدخول على حسابات بطاقات إئتمانية وإختفت |
| Sana şu erkek kartlarından bir tanesini geri vereceğim. | Open Subtitles | ..أريد أن أعيد إليك واحدة من بطاقات الرجل |
| Plakalardan, kredi kartlarından kurtulduk. | Open Subtitles | لا أفهم سبب مجيئهم لقد غيّرنا لوحة السيارة و كذلك بطاقات الائتمان |
| Babanın kartlarından birini versen iyi olur. | Open Subtitles | ربما يجدر عليكَ إعطائه إحدى بطاقات عمل والدك |
| Attığın Noel kartlarından. Adresin yazıyordu. | Open Subtitles | من بطاقات معايدتكِ لي عليها عنوانك في حال الاستعادة |
| Koleksiyoncu dediğimizde pullar ya da beyzbol kartlarından bahsetmiyoruz. | Open Subtitles | عندما نقول أنها تهوى الجمع لا نتحدث عن الطوابع أو بطاقات البيسبول |
| Kredi ve ATM kartlarından 200 bin dolar çektiğini bulduk ve henüz çaldığı kimliklerin ancak yarısını inceleyebildik. | Open Subtitles | وجدنا فوق الـ200,000 دولار تم صرفها من بطاقات الصراف الآلي ومازلنا في منتصف الطريق في التعرف على هوياته المسروقة واو |
| Tüm operasyon, ufak oyuncularından biri tarafından bir süreliğine ödünç alınan kredi kartlarından finanse edildi. | Open Subtitles | تم القيام بالعملية كلها بواسطة بطاقات إئتمان تم إستعارتها من قبل لاعبين إحتياط |
| Kredi kartlarından haberim var. Ondan başka ne çaldın? | Open Subtitles | أعرف عن بطاقات الائتمان ماذا سرقتي منه غير ذلك |
| Kurbanın kayıp kredi kartlarından bir ipucu yakaladık. | Open Subtitles | تمّ إستعمال إحدى بطاقات الضحيّة الإئتمانيّة المفقودة. |
| Sence, kredi kartlarından borç olarak aldığı 10 bin doların, bununla bir ilgisi var mı? | Open Subtitles | اذا هل تعتقدوا أن العشره ألاف التى قام هافنر باقتراضها من بطاقات الائتمان لها أى علاقه بهذا؟ |
| Büyü kartlarından elinizde yoksa hiç şansınız yok demektir. | Open Subtitles | فرصتكما معدومة طالما تجهلان البطاقات السحريّة. |
| Sahte kredi kartlarından tut da, yasadışı uyuşturucu ve silaha kadar. | Open Subtitles | من البطاقات الائتمانية المزيفة للأسلحة غير النظامية والمخدرات. |
| İlk tutulan hafıza kartlarından birinde yeni bulunmuş bu. | Open Subtitles | تم العثور على هذا على إحدى البطاقات الأولى |
| "Hapisten çıkabilirsin." kartlarından biriktirmeliydi. | Open Subtitles | - تماما يجب انه كان يحتفظ بواحده من كروت "اخرجنى من السجن " |