Bak, Tüm bunlar küçük önemsiz sorunlar bunları kendiniz halletmelisiniz. | Open Subtitles | كل هذه مجرد أمور صغيرة يجب أن تأقلمى نفسك عليها |
kendiniz ve çevrenizdekiler için olası bir tehlike olmaya hazır mısınız? | Open Subtitles | هل أنت جريء لدرجه أن تكون خطر على نفسك و الآخرين؟ |
Yapmanız gereken ilk şey kendiniz ile olan ilişkinizi değiştirmektir. | TED | أول شيء يجب فعله هو أن تغيروا علاقتكم مع أنفسكم. |
Belki de tek yapmanız gereken şey kendiniz veya iş arkadaşlarınız için ayağa kalkmak. | TED | أو ربما ببساطة الدفاع عن وظائفكم لدعم أنفسكم أو مساندة زملائكم في العمل. |
Hem siz kendiniz söylediniz, kadınlardan mükemmel casus oluyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى , أنتِ بنفسكِ قلتِ أن النساء أفضل الجواسيس |
İnternet sitesine gidip tasarım dosyalarını indirip kendiniz değiştirebilirsiniz. | TED | يمكنكم الذهاب إلى الموقع الإلكتروني وتحميل كل ملفات التصميم وبناءها بأنفسكم. |
kendiniz, kurtarma ve bu olayı bitirme şansını size sunuyoruz. | Open Subtitles | نحن نعطيك فرصة لكي تساعد نفسك ، وتنهي الأمر الآن |
Madam kendiniz cevap verin. Size nasıl baktıklarını görüyor musunuz? | Open Subtitles | سيدتي، انت تجيبين على نفسك الا تلاحظين كيف ينظرون إليك؟ |
Görüşmeniz gereken tek insanın kendiniz olduğunu gösteren bir işarettir belki de. | Open Subtitles | ربما هذه إشارة على أن الشخص الذي تحتاجين التواصل معه هو نفسك |
Bu dengeyi nasıl tutturdunuz? Bu ülkenin, dünyanın geri kalanına sert diplomatik ve güçlü sesi olmak ile kendiniz hakkında ne hissettiğiniz, anne olmak, büyükanne olmak, yetiştirmek arasındaki dengeyi nasıl ayarladınız? | TED | كيف يمكنك ان تحافظي على التوازن بين الدبلوماسية الصعبة وبين الخطاب السياسي الصارم في هذا البلد تجاه العالم وبين نفسك انت .. وتعبيرك عنها .. ولمستك ودورك كأم .. كجدة .. كمربية |
Önemli olan şey, kendiniz yerine başkasına harcamanızdır. | TED | مايهم حقيقة هو في أنك أنفقت هذا المال على شخص آخر عوضًا عن نفسك نرى هذا مرارًا و تكرارًا |
Elbette aynadakinin kendiniz olduğunu biliyorsunuz çünkü siz göz kırpınca o da göz kırpıyor ve karşınızda ayna olduğunun farkındasınız fakat kendinizi, kendiniz olarak tanıyamıyorsunuz. | TED | أعني، إنك تعرف أنه أنت لأنك حين تغمز صورتك تغمز وتعرف أيضا أنها مرآة ولكنك لا تعرف نفسك بنفسك حقا |
İçinden geçiyor olduğunuz bir durum hakkında olabilir, hayatınızdaki birisi hakkında olabilir, kendiniz hakkında bile olabilir. | TED | ربّما حول الظروف التي تختبرونها، ربّما حول شخص في حياتكم، ربّما حتى حول أنفسكم. |
Rol yapmak zorunda değilsiniz. kendiniz için yapın yeter. | Open Subtitles | لا داعي لكي تؤدوا قوموا بالأمر من أجل أنفسكم |
Fakat pek çok zaman, umarım kendiniz olduğunuz için mutlusunuzdur. | Open Subtitles | لكن أغلب الوقت, أتمنى ان تكونوا سعداء بكونكم أنفسكم. |
Güzel, daha sonra en evine gidelim, bunları kendiniz sorabilirsiniz. | Open Subtitles | جيد ، إذاً لنذهب إلى منزلهم وتستطيعين سؤالهم بنفسكِ |
Travmanın, amneziye neden olabileceğini siz kendiniz söylediniz. | Open Subtitles | أنتِ بنفسكِ قلتِ أن صدمةً ربّما تسببت بفقدانه الذاكرة |
(Gülüşmeler) Üstelik, hepimiz zihinsel haritaları anlayacak kapasiteye sahibiz ve siz hepiniz bu tarz zihinsel haritaları kendiniz yaratabilecek kapasiteye sahipsiniz. | TED | ماذا أيضاً، كلنا قادرين على فهم الخرائط المعرفية، و كلكم قادرين على إنشاء هذه الخرائط المعرفية بأنفسكم |
kendiniz de görmüş olduğunuz gibi, Saklayacak hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | كما رأيتما بنفسيكما لا يوجد لدي شئ لأخفيه |
Biraz uzun sürebilir ama sizler de kendiniz hakkında bir şeyler öğreneceksiniz. Aynen, ben öğrendim mesela ve bu konuyla hiçbir sorunum yok. | Open Subtitles | وربما عن طريق ذلك , انتم يا اولاد ستعرفون القليل عن انفسكم أجل , كما تعلمت باني بالواقع متوافقه حقا مع كل هذا |
Daha da iyisi, etkileşimli bir uygulama olduğundan, öyküyü kendiniz anlatabilirsiniz. | TED | لكن بشكل أفضل، ولأنه تطبيق تفاعلي، يمكن أن تروي القصة بنفسك. |
kendiniz görün, bu hainlerin hepsi aynı cezayı çekecekler. | Open Subtitles | انظروا بانفسكم لهولاء الخونة كلهم سوف يطبق عليهم نفس العقاب |
Evet, kendiniz olun ama tam kendiniz gibi olmayan bir biçimde olun. | Open Subtitles | نعم, كونوا على طبيعتكم لكن كونوا على طبيعتكم بطريقة اقل من ان تكونوا على طبيعتكم تماما, حسنا. |
Bak, arkamı kolladığın için sağ ol ama tüm bunları kendiniz çözmelisiniz. | Open Subtitles | إسمعوا ، اقدر انكم تحمون ظهري لكن عليكم جميعاً إكتشافُ حلٍ لأنفسكم |
Buluşmalarda, kendiniz olmanızı söylerler ama deneyimlerime göre, bu çok kötü bir tavsiye. | Open Subtitles | يقولون يجب ان تكون على سجيتك في المواعيد الغرامية ولكن في الحقيقة أظن بأن هذه النصيحة فظيعة من خلال خبرتي |
Siz film insanları önemli şeyleri sadece kendiniz yapıyor sanıyorsunuz... | Open Subtitles | أنتم صناع الأفلام تعتقدون أنه وحدكم من تقومون بعمل مهم |
Ama bunu kendiniz bildirirseniz, kahraman işçiler olursunuz. | Open Subtitles | إذا بلغتم بنفسكم ستصبحون أبطالاً |
- Gördüğüm kadarıyla hayır. Ama ben büyücüyü Gardiyan'a gönderince kendiniz sorabilirsiniz. | Open Subtitles | "لكنحينماأرسلالعرّافلـ"الصائن، يمكنكَ أن تسأله بنفسكَ. |
Neden ben yıllığı gidip getirmiyorum ve ve siz kendiniz bakmıyorsunuz? | Open Subtitles | حسناً ، لمَ لا أجلب الكتاب السنوي لتروا بأم أعينكم ؟ |