CA: Sizin konuştuğunuz bu dili seven, buradaki seyirciler gibi bir çok insanın yaşadığı hayal kırıklığı da bu bence. | TED | كريس: و لكنني أعتقد أنه الإحباط الذي يصيب الكثيرون، منهم الحاضرون هنا، هو الذي يجعلنا نتشوق إلى ما تتحدث عنه. |
konuştuğunuz dilin sizin düşüncelerinizi nasıl şekillendirdiği hakkında. | TED | إنه حول أن اللغة التي تتحدث بها تشكل الطريقة التي تفكر بها. |
Ne konuştuğunuz hakkında ufacık, puslu bir fikrim bile yok. | Open Subtitles | لا بد لي أن لا تكون لي أدنى وأبسط فكرة عن ما تتحدثون عنه |
Bu tüm zamanların en iyi filmi ve sizin bütün konuştuğunuz çörek mi? | Open Subtitles | هذا أعظم فيلم على الإطلاق وكل ما تتحدثون عنه هو أكواب الكعك |
İkinizin son iki haftada... 17 kez konuştuğunuz gerçeği dışında birşey yok. | Open Subtitles | لا شيء، باستثناء حقيقة بأنكم أنتم الأثنان تحدثتم مع بعض 17 مرة في السبوعين الماضيين |
Redman'la son filmindeki başrol için konuştuğunuz doğru mu? | Open Subtitles | هل هذا صحيح, بأنك تحدثتي مع "ريدمان" لتبدئوا الفلم الجديد؟ |
Ama bilmek istediğimiz şey daha önceden ne konuştuğunuz. | Open Subtitles | ولكن مانريد معرفته هو عن ماذا تحدثتما قبل هذه النقطة |
...ve umarım, çocukları küçümsemezsiniz,... ...ve başkaları ile konuştuğunuz gibi konuşmazsınız,... ...bilirsiniz, bir kereden fazla okumaya tahammül edilemez. | TED | على أمل، أنك لا تتحدث للأطفال ولا تتحدث بطريقة ما حيث أنك، لا تقدر على إعادة قراءتها مجدداً . |
En azından haftada bir gün konuştuğunuz insanlar, yüz yüze veya FaceTime'da olsun. | TED | مع من تتحدث مرة في الأسبوع على الأقل، سواء كان وجها لوجه أو على الفيس تايم؟ |
Oh, evet, konuştuğunuz kişi Leydi Edgware. Buna inanabilirsiniz. | Open Subtitles | نعم, انت تتحدث مع الليدى ادجوار, هل تصدق هذا ؟ |
Onunla konuştuğunuz zaman, arkadaşınızı görmeyin. | Open Subtitles | عندما تتحدث اليها. لا تتوقع ان تكون صديقتك |
Muhabbet ederken bize baktığınızda hakkımızda konuştuğunuz belli oluyor. | Open Subtitles | عندما نغلق عيوننا عندما تتحدثون اعلم انكم تتحدثون عنا |
Eskiden Noel arifesinde aynı yatağa girip alacağınız hediyelerden konuştuğunuz günleri hatırlıyorum da. | Open Subtitles | أتذكر , عندما كنتم تذهبون إلى نفس السرير عشية عيد الميلاد و تتحدثون عن كل الهدايا التي ستحصلون عليها |
Eskiden Noel arifesinde aynı yatağa girip alacağınız hediyelerden konuştuğunuz günleri hatırlıyorum da. | Open Subtitles | أتذكر , عندما كنتم تذهبون إلى نفس السرير عشية عيد الميلاد و تتحدثون عن كل الهدايا التي ستحصلون عليها |
Bugünkü gazeteleri gördün mü o akşam partide konuştuğunuz adam cinayete kurban gitmiş? | Open Subtitles | عظيم ... هل رأيت في الصحف ذلك الشخص الذي تحدثتم اليه في الحفلة لقد قُتِل ؟ |
Benimle konuştuğunuz için aforoz edilmeyecek misiniz? | Open Subtitles | هل سيتجنبونكم لإنكم تحدثتم معي ؟ |
Onunla en son konuştuğunuz zamanı söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | هل تخبريني بأخر مره تحدثتي معها ؟ |
- Banks'le konuştuğunuz bu muydu? | Open Subtitles | أهذا ما تحدثتي أنتِ و (بانكس) بخصوصه؟ |
Sam'le konuştuğunuz son şey neydi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكّر الشيء الأخير الذي تحدثتما به أنت وسام؟ |
Müvekkilimle konuştuğunuz için pişman olacaksınız. | Open Subtitles | سوف تكون آسفاً، لحديثك مع موكلي |
Çünkü, Chris'e göre bu sabah konuştuğunuz insanların hepsi aynı şeyi söylüyorlar. | Open Subtitles | لأنه ، وفقا لكريس ، كل هؤلاء الناس كنت تحدثت مع هذا الصباح قال ان كل نفس الشيء. |
"Babalık hakkında konuştuğunuz bir arkadaşınız." | Open Subtitles | "اذكر والداً آخر تناقش معه الأبوّة." |