"konuştukları" - Traduction Turc en Arabe

    • يتحدثون
        
    • تحدثوا
        
    • يتحدثان عنه
        
    • يتحدّثون
        
    Çok konuştukları doğru, ama bir şey söylüyorlar mı, bu başka bir konu. Open Subtitles انهم يتكلمون كثيرا لكن هم على اى حال لا يتحدثون فى شئ مجدى
    Üstelik hangi dili konuştukları hakkında da bir fikrimiz yok. TED وعلاوة على ذلك، ونحن لا نعرف حتى ما هي اللغة التي يتحدثون.
    Ama eğer bir oyun yapımcıları konferansına gitseniz, tüm konuştukları duygu, amaç, anlam, anlayış ve his olacaktır. TED ولكن إذا ذهبتم إلى مؤتمر إنتاج الألعاب الإلكترونية ما يتحدثون عنه هو العواطف والأهداف المعاني، التفهم والمشاعر
    - Suçlularla bağlantı kurmak eğer konuştukları kişi sizseniz, şartlı tahliyenize aykırı bir durum. Open Subtitles الورط مع المجرمين .. غن كنت الشخص الذي تحدثوا إليه قد يعتبر إطلاق سراحك هو خرق للشروط إطلاق سراحك المشروط
    Ölü karısını görüyor, ama ne konuştukları hakkında, kızına ne yaptığı hakkında hiçbir fikrim yok. Open Subtitles لقد شهد موت زوجته لكن ليست لدى فكرة إذا ما كانوا تحدثوا عن ماذا فعل لإبنته
    Şu konuştukları potansiyel müşteri, gerçekten de yağlı türden. Open Subtitles هذا الزبون المحتمل الذي يتحدثان عنه إنه هام جداً
    Tek konuştukları elektrik şebekeleri falan. Open Subtitles كما تعلم، كما لو أن كل ما يتحدّثون عنه هوَ الكهرباء؟
    konuştukları da Bayan Wright ve Kuzen Joe'nun evlenmesi ile ilgiliymiş Bayan Dobie kıskanıyormuş... Open Subtitles ثم كانوا يتحدثون عن كل الأشياء عن آنسة رايت وابن العم جو وزواجهما وكيف أن آنسة دوبي غيورة
    Los Angeles'daki adamların kağıda bakmadan konuştukları doğru mu? Open Subtitles احقا ان الرجال فى لوس أنجلوس يتحدثون الى الغير بنوع من السطحية؟
    konuştukları bendim. Neredeyse ölüyordum. Open Subtitles لقد كانوا يتحدثون عنى كدت ان اموت , لقد كان انا
    konuştukları dil inceliğin dili, senin anlayamayacağın bir şey. Open Subtitles اللغة التي يتحدثون هي لغة دقة، شيء أنت لا تفهم.
    Üzgünüm, tercüme edemeyeceğim. konuştukları İspanyolca değil. Open Subtitles عذراً، لا أستطيع مساعدتك في الترجمة إنهم لا يتحدثون الأسبانية
    Şu konuştukları parça zımbırtısı konusunda endişeliyim. Open Subtitles ينتابني القلق بشأن المادة الحبيبية التي يتحدثون عنها
    Benim hakkımda konuştukları açıktı bu yüzden klozetin oturağına çıktım. Open Subtitles أنت حقاَ تعملين لها وكانوا من الواضح يتحدثون عني
    Ama bizimki gibi koşumlar sayesinde konuştukları için hareketlerimiz onların planlarını gizli tutacak şekilde olacaktır. Open Subtitles ولكن لكونهم يتحدثون من خلال العديد من الانواع المسخرة كما نحن يجب على مضطهدينا اخفاء خططهم
    Özellikle maske takıp, Sırpça konuştukları zaman. Open Subtitles خصوصـًا حينما يتحدثون بلهجتهم ويرتدون الأقنعة
    İkisi de orada ama birbirleriyle konuştukları tek bir kare bile yok. Open Subtitles لكن لا يوجد اطار واحد يوضح انهم فعلا تحدثوا معا
    Polisler konuştukları kadının lastik ciyaklaması duyduğunu söyledi. Open Subtitles الشرطة قالت بأنهم تحدثوا الى أمرأة كانت قد سمعت صرير اطارات سيارة
    EEOC'de(Eşit İstihdam Fırsat Komisyonu) yöneticileri aleyhinde konuştukları için, hayatları karartılmış kadınlar gördüm Open Subtitles في هيئة مناهضة التمييز العنصري رأيت نساء تتدمر حياتهن لانهم تحدثوا في الخارج ضد مديرهم اثناء تجمعهم للعشاء
    Böylece çiftin konuştukları misafirlerle görüşebiliriz. Open Subtitles بهذه الطريقة، يمكننا المراجعة لمقابلة أي ضيف ربما قد تحدثوا أليهم
    Onların hakkında konuştukları çocuk onlar çok yakın. Open Subtitles بيت القصيد أن ذاك الفتى الذي كانا يتحدثان عنه.. إنّهما بعيدان عنه تماماً.
    Bizimle konuşmuyor olabilirler ama birileriyle konuştukları kesin. Open Subtitles ربما يكونون لا يتحدّثون إلينا لكنّهم يتحدّثون مع أحدٍ آخر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus