"konuştum" - Traduction Turc en Arabe

    • تحدثت
        
    • تحدثتُ
        
    • تحدّثتُ
        
    • أتحدث
        
    • تحدّثت
        
    • تحدث
        
    • تكلمت مع
        
    • تكلّمت
        
    • تَكلّمتُ
        
    • الهاتف
        
    • كلمت
        
    • اتحدث
        
    • مكالمة
        
    • تحدثنا
        
    • أتحدّث
        
    Farklı sektörlerden insanlarla, teknolojiye nasıl iş arkadaşı gibi davranabileceklerini konuştum. TED تحدثت لأشخاص من مختلف القطاعات حول كيف يعاملون التقنية كزميل عمل.
    Geçen hafta, babası ünlü bir doktor olan bir bayanla konuştum. TED لقد تحدثت الى امرأة في الاسبوع الماضي والدها.. والدها.. طبيب شهير
    Kâğıt hakkında epey konuştum ama çöken bilgisayar sistemlerinden de bahsetmek istiyorum. TED تحدثت كثيراً عن الورق، ولكننا أيضًا استطعنا إصلاح نُظم الحاسب التي تعطلت.
    Birçok kişiyle konuştum, hepsi de eve gidebilecek kadar sağlıklı olduğun konusunda hemfikirler. Open Subtitles تحدثتُ للجميع وكلهم اتفقوا أنك في صحة جيدة بما يكفي حتى تخرج للمنزل
    Meteoroloji uzmanımla konuştum. Yoğun kar yağışı olacağını tahmin ediyor. Open Subtitles تحدّثتُ مع عالم الأرصاد الجويّة خاصّتي، إنه يتوقّع هطول الثلج
    Evet onunla iki kez konuştum ama bir şey söyleyemedim. Open Subtitles آجل , لقد تحدثت معه مرتين لكننى لم أتحدث معه
    Pekalâ ama bölgedeki televizyon satıcısıyla senin adına konuştum bile. Open Subtitles حسناً ، لكنى قد تحدثت مع بائع التليفزيون المحلى بشأنك
    Güzel bayanla konuştum, ve ona söylediğim efendim... bu olanlar korkunçtu... ve üzgünüm. Open Subtitles تحدثت إلى زوجتك الطيبة وقلت لها أن الذي حدث كان رهيباً وأنّي آسف
    Güzel bayanla konuştum, ve ona söylediğim efendim... bu olanlar korkunçtu... ve üzgünüm. Open Subtitles تحدثت إلى زوجتك الطيبة وقلت لها أن الذي حدث كان رهيباً وأنّي آسف
    Albay Braddock... üstlerimle konuştum ve salıverilmeniz konusunda anlaştım... tek gereken sadece bir kez itirafını filme almamıza izin vermen. Open Subtitles أيها الكولونيل برادوك لقد تحدثت إلى رؤسائي و رتبت لاطلاق سراحك لو سمحت لنا فقط بتصوير اعترافك مرة واحدة فحسب
    Fakat kocasını bırakmayan oydu. Lord Edgware'le daha dün konuştum. Open Subtitles ولكنه لا يعارض فى طلاقها, لقد تحدثت الى اللورد بالأمس,
    Biraz önce konuştum hasta bir çocuğa bakmak için yetimhaneye uğramış. Open Subtitles تحدثت إليه للتو، لقد توقف عند دار الأيتام ليعتني بطفل مريض
    Dale adında biriyle üç saat konuştum. Bana şaşırtıcı şeyler anlattı. Open Subtitles تحدثت مع رجل يدعى ديل لمدة 3 ساعات وأخبرنى بأشياء مدهشة
    Babamla konuştum, evliliği devam ettirmem gerektiğini düşünüyor. Devam etmek mi? Open Subtitles حسنٌ، لقد تحدثت إلى والدي ويعتقد أنّه عليّ أن استمر معها
    İkincisi, duruşma Pazartesi günü devam ediyor. Doktorlar ile konuştum. Open Subtitles ثانيا ,سيتم استكمال الجلسة يوم الاثنين لقد تحدثت مع الاطباء
    Az önce Londra'daki ofisle konuştum. Oraya taşınman gerektiğini düşünüyoruz. - Gerçekten mi? Open Subtitles لقد تحدثت مع مكتب لندن وأعتقد بأنك يجب أن تذهبي هناك حقاً ؟
    - İstiyorsam en iyi günümde olayım annemle konuştum mu değişir. Open Subtitles كان من الممكن أن أحظى بيوم رائع ولكنني تحدثتُ إلى أمي
    Savcıyla konuştum. İşbirliğinize bağlı olarak tehdit suçunu düşürmeyi kabul etti. Open Subtitles تحدّثتُ مع المُدّعي العام لإسقاط تهم جناية التهديد بالإعتماد على تعاونك.
    Tatlım bu doğru değil. Geçen hafta anneleri ile konuştum. Open Subtitles عزيزتي، ليس هذا صحيحاً لقد تحدّثت إلى أمّهاتهنّ الأسبوع الماضي
    Michagan Üniversitesiyle konuştum, ve tam zamanlı bir profesör kadro açıkları varmış. Open Subtitles تحدث إلى جامعة ميشغان الشمالية ولديهم وظيفة شاغرة لأستاذ جامعي بدوام كامل
    - Ama şimdiden ağır kayıplar verdik. - NORAD'daki yetkililerle konuştum. Open Subtitles لكننا نلنا خسائر فادحة بالفعل تكلمت مع القادة الملحقين عند نوراد.
    Bunu yapmak zorunda olduğum için üzgünüm. Concha ile konuştum. Open Subtitles أنا آسف كان يجب أن أقوم بهذا تكلّمت مع كونشا
    Bu kadınla iki defa konuştum, ve ceset hep burada duruyordu. Open Subtitles تَكلّمتُ مع هذه الإمرأةِ مرّتين، وهذه الجسم كَانَ هنا كلّ الوقت.
    Efendim, onlar darbenin parçası. Şimdi bizzat Hitler ile telefonda konuştum. Open Subtitles لقد كنت للتو على الهاتف مع هتلر بنفسه , لقد خُدِعْنا
    Tina'yla konuştum ve Lucy'nin orada kalabileceğini söyledi bu gece. Open Subtitles كلمت تينا وقالت لابأس أن تبيت لوسي عندهم هذه الليله
    Eski bir erkek arkadaşıyım,şey, Onunla her zaman konuştum ve o asla bu nişanlanmadan bahsetmedi. Open Subtitles انا حبيبها السابق و, نعم, الامر هو انني اتحدث معها طوال الوقت
    Az önce eski sınıf arkadaşım, Andrew Paige ile konuştum. Open Subtitles لقد تلقيت للتو مكالمة من زميل دراسة سابق، اّندرو بيج
    İkizlerle biyolojik annelerine bir ziyaret ayarlayabileceğimiz konusunda konuştum, tıpkı aramızda konuştuğumuz gibi. Open Subtitles لقد تحدثت إلى التوائم بشأن ترتيب الزيارة مع والدتهم , كما تحدثنا عنه.
    Ayrıca, analizlerin çoğunda seninle onlar aracılığıyla konuştum. Open Subtitles فى الواقِع, فى مُعظّم الجَلَسات, كُنتُ أتحدّث إليكِ من خلالِهِم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus