konuşursa, muhtemelen nükleer savaş başlar. Bu sadece bir ihtimal. | Open Subtitles | ولو تكلم,ربما يمكن أن يبدأ حرب نووية ذلك فقط محتمل |
Ne kadar çabuk konuşursa, sen de o kadar çabuk çıkarsın. | Open Subtitles | كلما تكلم بشكلٍ أسرع , كلما كان خروجك من السجن أسرع |
Eğer babam benle konuşursa. Bizim pek iyi bir ilişkimiz yok. | Open Subtitles | هذا لو تكلم معي فنحن لا نملك رابطة حميمة فيما بيننا |
konuşursa itibarını bitireceğini biliyor. - Koz lazım. | Open Subtitles | إنه يعلم بأنه إن تحدث . سيرمي بسمعته عرض الحائط |
konuşursa peşine düşeceklerini ve bu kez bunun oyun olmayacağını söylediler. | Open Subtitles | قالوا له إنه إذا تحدث فسيلاحقونه وهذه المرة لن تكون لعبة |
Eee, olur da konuşursa Alman aksanı mı duyacağız? | Open Subtitles | إذا تحدّثت هي فهل ستصبح لكنتها ألمانيّة أيضاً؟ |
İlk kim konuşursa uçakta o kalacak! | Open Subtitles | من سيتحدث من بينكما أولاً سيبقى على متن طائرتي |
Eğer o çocuk konuşursa, hepimiz için çok kötü olacak. | Open Subtitles | ستصبح الأمور أكثر بشاعة لنا كلنا إذا تكلم ذلك الفتى |
Kono, bu adam eğer konuşursa Yakuza'nın onu öldüreceğini biliyor. | Open Subtitles | كونو هذا الرجل يعلم ان الياكوزا ستقتله اذا تكلم معنا |
konuşursa seni hemen tutuklamak zorunda kalırım. | Open Subtitles | وإن تكلم فسأضطر للقبض عليك قبل أن تغادر المبنى |
konuşursa gelip haber verirsin, biz de başımızın çaresine bakarız. | Open Subtitles | واذا تكلم.. عودى و اخبرينا سريعا ووقتها يجب ان اهتم بانفسنا.. |
konuşursa bize ve Bill'e ne olacağını bir düşün. | Open Subtitles | اذا تكلم.. فكرى ماذا سيحدث لنا فكرى ماذا سيحدث لبيل |
Ona tek bir kelime daha İngilizce konuşursa, onu diri diri gömeceğimi söyle! | Open Subtitles | أخبره أني سأدفنه حياً إذا تكلم كلمة أخرى بالإنكليزية |
Eğer biri konuşursa, o hiç ceza almaz, diğer adam beş yıl yer. | Open Subtitles | ولكن إن تكلم أحدهما فإنه سوف لن يحبس بينما يحكم على الآخر بخمس سنين |
Eğer her ikisi de konuşursa, her ikisi de iki yıl alır. | Open Subtitles | وإن تكلم كلاهما فسيحصل كل واحد على سنتين وكما ترا |
Önce Dr. Brennan veya Angela'ya sormadan olmaz, onların ne dediğine bakarım, belki de Ajan Booth'a sorarım, tabii benimle konuşursa. | Open Subtitles | ليس قبل أن أراجع الأمر مع الطبيبة برينان و أنجيلا أرى ماذا قالوا ربما العميل بووث إن تكلم معي |
Unutma, birisi seninle konuşursa cevap ver ama yürümeye devam et. | Open Subtitles | تذكر، إن تحدث إليك أحد، فلتجبهُ ولكن واصل المضي |
bu olay gazetede yayımlanırsa eğer herkes onun hakkında kötü bir şekilde konuşursa ...ben yüzümü kaybedeceğim. | Open Subtitles | إذا نشرت هذه القصة في الصحافة إذا تحدث كل شخص عن هذا الموضوع بطريقة سيئة أنا سأفقد سمعتى |
Eğer biriniz yakalanır ve konuşursa şifre ortaya çıkar. | Open Subtitles | اذا امسكو بواحد سيتحدث . وستكون الشفرة بلا فائدة . |
Polisler yolda. Eğer silahı veya çocuğu bulurlarsa, o da konuşursa, ben öldüm. | Open Subtitles | والشرطة في طريقها فإذا عثروا علي السلاح او عثروا على الصبى وتكلم فأنا ميت |
Biraz daha konuşursa, dördüncü roundda. | Open Subtitles | ، و إذا إزداد فى الحديث من الممكن أن أسقطه فى الرابعة |
Eğer çocuğunuz ilk kez konuşursa gururla dolup taşarsınız. | Open Subtitles | لو تحدث طفلك للمرة الاولى فأنك تشعر بالفخر |
Monoton bir şekilde konuşursa kendimden geçebilirim. | Open Subtitles | ماذا لو تكلّمَ بصوتٍ عطوف بحيث سيُغمى عليّ من... بلا ضربةَ قوّاد. |
Amerikalılara konuşursa, her şeyi inkar etmelisin. Böyle bir şey olmadı. | Open Subtitles | إن تحدثت إلى الأمريكيين يتوجب عليك إنكار الأمر، لم يحدث أبداً |