Çünkü bu konuda bir şeyler yapman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لأني أعتقد أنك تحتاج أن تفعل شيئاً حيال ذلك |
Şu anda burada olmamızın tek nedeni bu konuda bir şeyler yapmayı ister misin diye anlamak! | Open Subtitles | والسبب الوحيد لوجودنا هنا الآن هو لمعرفة لو كنتَ تريد فعل شيئاً حيال ذلك |
Bebeğim açlıktan ölüyor ve bu konuda bir şeyler yapacağız. | Open Subtitles | طفلي يتضورون جوعا ونحن نذهب أن تفعل شيئا حيال ذلك. |
Ve depresyon tedavi edilebilir. Bu konuda bir şeyler yapmalıyız. | TED | والإكتئاب يمكن علاجه. نحن نحتاج لأن نفعل شيء حيال ذلك. |
Çünkü eminim ki sende bu konuda bir şeyler biliyorsundur. | Open Subtitles | لأنّني أفترض أنّك على الأرجح لا تعرف شيئاً عن ذلك |
Korkmuş ve masum bir adam kovalanıyor. Bu konuda bir şeyler yapmalısınız. | Open Subtitles | لأن هنالك رجل بريء وخائف تتم مطاردته، عليكم فعل شيء بشأن ذلك |
Bu konuda bir şeyler yapmak zorunda kalabiliriz. | Open Subtitles | ربما قد نضطر لفعل شيئاً حيال هذا |
..bu konuda bir şeyler yapabilirsin. | Open Subtitles | وتذهب وتفعل شيئاً حيال هذا الموضوع. |
Bu konuda bir şeyler yapacağım. | Open Subtitles | وسيتوجب عليّ فعل شيئاً حيال ذلك. |
O zaman bu konuda bir şeyler yapmalıyım. | Open Subtitles | إذاً سأحاول أن أفعل شيئاً حيال ذلك |
Ve birilerinin bu konuda bir şeyler yapması gerektiğine inandı. | Open Subtitles | وكان يشعر أن شخصا يجب أن نفعل شيئا حيال ذلك |
Sonunda bu konuda bir şeyler yapıp, ...bağırmayı kesebilirsin. | Open Subtitles | أخيرا يمكنك أن تفعل شيئا حيال ذلك والتوقف عن الصراخ. |
Bu konuda bir şeyler yapma gücüne sahipsiniz ve bu konuda sizlere güveniyoruz. | Open Subtitles | أنتم لديكم المقدرة على فعل شيء حيال ذلك ونحن نعتمد عليكم لتفعلوا ذلك |
Hiçbirimiz kendimizi güvende hissetmiyoruz. Birinin bu konuda bir şeyler yapmasını istiyoruz sadece. | Open Subtitles | جميعنا نشعر بعدم الآمان، فقط نود أن يفعل شخص ما شيء حيال هذا |
Geçmiş olayları canlandırmak istemem ama bu konuda bir şeyler bilebilecek birisi geliyor aklıma. | Open Subtitles | حسناً، لستُ أُحيي قصة قديمة... لكن يخطر في بالي شخص ما ربّما يعرف شيئاً عن هذا... |
Tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz ve bu konuda bir şeyler yapmak istiyorsunuz. | Open Subtitles | نحن نعيش فى عالم خطير وهل تريد فعل شيء بشأن هذا |
Bu konuda bir şeyler yapmam gerek. | Open Subtitles | أي شيء يمكن أن يحصل افعل شيئا بخصوص الأمر |
Sen bu konuda bir şeyler yapmak için eşsiz niteliklere sahipsin. | Open Subtitles | أنت مؤهلة بشكل خاص لتفعلى شيئاً بخصوص ذلك |
- Senin saçmalılarından bıktım usandım. - Neden bu konuda bir şeyler yapmıyorsun? | Open Subtitles | لقد سئمت من هرائك لماذا لا تفعل شيئاً حول ذلك |
Birilerinin bu konuda bir şeyler yapmasının zamanı gelmiş. Sizce de öyle değil mi? | Open Subtitles | .حقاً لابد أن يفعل أحداً شيئاً ما حيال ذلك ألا تعتقدي هذا ؟ |
Oliver kot pantolonuyla okula gittiği sabah, bu konuda bir şeyler yapabileceğimi fark ettim. | TED | في ذلك الصباح حينما غادر اوليفر للمدرسة يرتدي ذلك الجينز، أدركت أنه بإمكاني فعل شيء بخصوص هذا الأمر |
Oranın sahibi belediyeymiş ve bu konuda bir şeyler yapmanız gerekiyor. | Open Subtitles | وإنّها ملكية حكومية ويجب أن تقوموا بشئ حيال ذلك .. |
Beni dinle, hiçbir kanıt olmayabilir ama sana söylüyorum gardiyana para ödedi ve bu konuda bir şeyler yapman gerek. | Open Subtitles | ربما لن يكون هنالك أي دليل ولكني أخبرك, لقد قام بالدفع لبعض الحراس وعليك أن تفعل شيء حول ذلك |
Bu konuda bir şeyler yapmak için artık çok geç. | Open Subtitles | حسناً ، لقد تأخر الوقت قليلاً لفعل شيئ حيال هذا |
Ve bu ülkedeki insanlar bunu önemseyinceye ve bu konuda bir şeyler yapıncaya kadar daha hangi bedel ödenecek? | Open Subtitles | وما الذى يتطلبه الأمر حتى يهتم أهل هذه البلد و يفعلون شيئا تجاه هذا الأمر |
Ya bu çocuklar bu işin içindelerse? Bir tür mezhep gibi bir şey ise? Ve o adam bu konuda bir şeyler biliyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو ان هؤلااء الاطفال يشتركون في نوع من الطوائف وذلك الرجل يعرف شيئا حول ذلك ؟ |