Dil özleştiriciler, zamanlarının kurulu dil bilgisi kurallarını yansıtan bir kural dizisi belirleyerek bu standardı yaydılar ve yerleştirdiler. | TED | عمل المختصون على بناء ونشر هذا الشكل النموذجي وذلك عن طريق وضع قواعد مفصلة للنحو المستخدم في هذا الشكل |
Bu kuvveti bildiğimizde kuad söz konusu olduğunda fiziğin kurallarını bile değiştirebiliriz. | TED | وبمجرد معرفتنا للقوة، يمكننا تغيير القوانين الفيزيائية، بقدر ما يتعلق ذلك بالرباعية بالطبع. |
Saçmalıyorsun, dostum! Kendi kurallarını çiğniyorsun, çok vakit harcıyorsun! | Open Subtitles | أنت تفسد الأمر، يارجل، أنت تخرق قواعدك الخاصة |
Adamlarınız silah bulundurmak ve saklamak hakkındaki... kamp kurallarını bilmiyorlar mı? | Open Subtitles | و رجالك يعرفون قوانين المخيم بشأن حيازة و إخفاء اسلحة, أليس |
İnsan kendi kurallarını ihlal edebilir. | Open Subtitles | أتعلمين، لا بأس عليكى إذا كسرت قوانينك الخاصة، يا ساره0 |
İşini bırakarak şartlı tahliye kurallarını çiğnedin. | Open Subtitles | لقد خرقت شروط الاِفراج بالفعل بتركك الوظيفة. |
En kötüsü de, bir katili işe alarak şirket kurallarını çiğnediniz. | Open Subtitles | الأسوأ من ذلك أنك أنتكهتم سياسة الشركة و أستأجرتم قاتل مأجور |
Yüksek sosyetenin kurallarını bozamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا الاستهزاء بقوانين المجتمعات المحترمة |
Eğer oynadıysa, o zaman şirket kendi kurallarını çiğnemiştir. | Open Subtitles | حسناً , إذا كان كذلك إذاً الشركة تكسر قوانينها |
Size gelince Bay Mathieu, okul kurallarını çiğnediğiniz için kovuldunuz. | Open Subtitles | أما أنت، سيد ماتيو، فأنت مطرود وذلك لتجاوز قواعد المدرسة |
Görgü kurallarını yıkıp, büyük ve gürültülü ses çıkaracağından korkuyorlar. | Open Subtitles | فهم يخشون أن تتجاوز قواعد اللباقة عبر دخولك بشكل صاخب |
Tam da bu noktada ekonomik anlamda sağduyunuzu küresel politik ekonominin kurallarını kendi lehinize manipüle etmek çok cazip görünür. | TED | يصبح الأمر مغرياً في تلك المرحلة لاستخدام معرفتك الاقتصادية للتلاعب في قواعد الاقتصاد السياسي العالمي لمصلحتك. |
Bakterilerin, çok hücreli organizasyon yapısının kurallarını belirlediğini düşünüyoruz. | TED | ونعتقد ان البكتيريا وضعت القوانين عن كيفيه عمل الجماعات متعدده الخلية |
Kendi kurallarını koyabileceğini sanmış. | Open Subtitles | أترى, ما كان يعتقده بأنه يستطيع القدوم لهنا ووضع القوانين |
Kendi kurallarını koyabileceğini sanmış. | Open Subtitles | أترى, ما كان يعتقده بأنه يستطيع القدوم لهنا ووضع القوانين |
- Kendi kurallarını çiğneme. | Open Subtitles | أنت لا تتجاوز قواعدك اللعينة. أنا.. أضع.. |
Kendi kurallarını kırdığında ne beklersin. | Open Subtitles | ماذا تتوقع عندما تكسر قواعدك التي وضعتها |
Koca Mike'ın "Meme çekimi" konusundaki kurallarını unuttunuz mu yoksa? | Open Subtitles | هل نسيتم قوانين المدير مايك حول كاميرا الذكريات .. ؟ |
Yakında, yaptıklarını haklı göstermek için kendi kurallarını koyacaksın. | Open Subtitles | وقريباً جداً, ستقوم بوضع قوانينك الخاصة فقط لتجيز افعالك |
Evet, şartlı tahliye kurallarını çiğnedik ve tomarla karşılıksız çek yazdık. | Open Subtitles | لا أُنكِر أننا قد خرقنا شروط الافراج وتجاوزنا الحدود المسموحة بميلٍ ونِصف. |
Pardon. Metropolis Üniversitesi kurallarını değiştirmeye uğraşıyordum. | Open Subtitles | آسفة كنت أحاول إقناع المسؤولين بجامعة ميتروبوليس يتغيير سياسة القبول |
Kampanya finans kurallarını bir kez daha çiğnememin imkanı yok. | Open Subtitles | ليس هنالك مجال أن أتلاعب بقوانين تمويل الحملات. |
Bir kadın kendi kurallarını yaratması için hakkını kazanması gerekir. | Open Subtitles | أي إمرأة يجب أن تملك الحق لخلق قوانينها الخاصه |
Sadece, benim yaptığımı yerlerse, kurallarını değiştirebileceklerini düşünmüştüm. | Open Subtitles | فقد يغيّرون بعض من قواعدهم أتودان تناول شيء قبل العشاء؟ |
Buradaki bu beyler duellonun kurallarını açıklayacaklar ve adil bir dövüş olması için burada olacaklar. | Open Subtitles | هذا الرجل هنا ليشرح أصول المبارزة و يراقب اللعب النظيف |
ASPCA kurallarını uygulayıp sokak köpeğiyle mücadele edemezsin. | Open Subtitles | أنت لا تحارب كلب الشوارع بقواعد الازبيكا |
Nezaket kurallarını hiçe sayıp hastaya sürpriz bir ziyaretçi getiriyorum diye mi? | Open Subtitles | لإخلالي بالنظام المتعارف عليه؟ لأنني أحضرت زائرة مفاجئة لزيارة أحد المرضى |
Bu dava mükemmel bir örnek. Bu adam kendi kurallarını... Bu adam kendi kurallarını koyuyor. | Open Subtitles | في هذه القضية الدليل المثالي هذا الرجل ينفذ قوانينه الخاصة |
Bu da sanırım yangın kurallarını ihlal ediyor. | Open Subtitles | أظن بأن هذا إنتهاك لقواعد السلامة من الحرائق |