Labaratuarımız kalıpta bulunan gümüşle kurbanda bulunan mermimin gümüşünün özdeş olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | معمل الأثر حلل الفضة في ذوبان الرصاصة تركيب مطابق للرصاصة في الضحية |
kurbanda aşırı miktarda yumuşak doku zedelenmesi... - ...ve dil kemiğinde çatlaklar vardı. | Open Subtitles | الضحية كانت لديها تلف كبير فى الأنسجة و كسور متعددة فى العظام اللامية. |
kurbanda pençe izi yok. | Open Subtitles | ولا يوجد علامة على جروح مخالب على الضحية |
3 kurbanda saldırıya uğramadan önce seni görmeye gelmiş. | Open Subtitles | جميع الضحايا الثلاثة كانوا في أن أراك قبل تعرضوا لهجوم. |
İlginç, giriş noktasına bakarsak her kurbanda 2 yara var. | Open Subtitles | ذلك مثير للاهتمام نظرا لنقطة الدخول ان لدى كل ضحية جرحان |
Köpeğin dişlerinde kurbanın derisini, kurbanda köpeğin tükürüğünü buldun. | Open Subtitles | وجدتِ لحم الضحية على أسنان الكلب، ولعاب الكلب على الضحيّة. |
Fotoğrafçımızın parmak izleri kurbanda bulduklarımıza uymadı. | Open Subtitles | بصمات المصور لم تطابق البصمات التي وجدناها على الضحية |
Patron, kurbanda bulunan saç katilin şarbon aşısı olduğunu gösteriyormuş. | Open Subtitles | إيها الرئيس تشير الشعرة على الضحية إلى أخذ القاتل لقاح الجمرة الخبيثة |
Yani, daha Marlon'un DNA'sını... kurbanda bulduğumuz meniyle karşılaştırmak için almış değiliz. | Open Subtitles | أعني أننا ليس لدينا الحمض النووي لمارلون لنقارنه بالمنيّ الذي كان في الضحية |
- kurbanda bulunan mantarla Dr. Lonsdale'in davalıda bulduğu tür tıpatıp uyuşuyor. | Open Subtitles | يتطابق تماما مع السلالة التي وجدها د.لونسدال على الضحية |
Abby'nin kurbanda bulduğu ipliklere uyuyor. | Open Subtitles | هذا يتوافق مع المادة التي تم العثور عليها بملابس الضحية |
10. kurbanda bulmamız gerekiyordu ama asla bulunmadı. | Open Subtitles | كان يجب ان نجدها على الضحية العاشرة و لكننا لم نفعل |
Diğer 5 kurbanda da yıldırım çarptığına dair yaralar bulmuş muydunuz? | Open Subtitles | وجدت جروح الإتصال على أيّ من الضحايا الآخرين الخمسة؟ |
Her iki kurbanda da olan 2 ayrı iz buldum. | Open Subtitles | وجدت إثنان من الخطى مشتركة على كل الضحايا |
Sadece o da değil. Üç kurbanda korkuyu bir silah olarak kullanıyordu. Şimdi hastalık bunu onlara karşı kullanıyor. | Open Subtitles | لقد استخدم الضحايا الثلاث الخوف كسلاح , و الآن يقوم هذا المرض بإعادة المعروف |
Adli tıp her bir kurbanda yaklaşık 50 yara izi saydı öIüm sebebiyse son öIümcüI vuruş ile olmuş. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي يقدر العدد بخمسين لكل ضحية و سبب الوفاة هو طعنة قاتلة اخيرة |
Son kurbanda ise, ilk kez arabada ve cesette kül kalıntısı bulduk. | Open Subtitles | في أحدث ضحية, ولأول مرة، وجدنا بقايا رماد بالجثة والسيارة. |
kurbanda bacağında kalan mermiden kurşun zehirlenmesi vardı. | Open Subtitles | الضحيّة كَانَ عِنْدَها مُزمنةُ التَسَمّم الرئيسي مِنْ a رصاصة الذي تُرِكَ في ساقِه. |
Nasıl arka arkaya iki kurbanda da kuduz bir köpeğin ısırığı olabilir. | Open Subtitles | كيف يمكن لكلب مسـعور أن يهاجم الضحيتان بالتسـلسـل |
Aynı zamanda, cesetlerin rast gele atılmayıp özenle yerleştirilmiş olmasının saldırganın özellikle ilk kurbanda suçluluk duygusu içinde olduğuna işaret ettiğini belirtmişsiniz. | Open Subtitles | بطريقة لطيفة على فراش, ولم ترمى فقط على الارض تدل على ان احدهم يأكله الذنب, خاصة للضحية الاولى كلماتك بالضبط كانت |
Başında orta dereceli yanık var ama suratında diğer kurbanda gördüğümüz yanıklar yok. | Open Subtitles | الحروق المعتدلة على التاجِ، لكن لا حروقَ عرضيةَ إلى الرئيس مثل الضحيّةِ الأخيرةِ. |
Ayrıca her iki kurbanda da kullanılan lake cilası, tamamen eşdeğer. | Open Subtitles | أيضاً، الطلاء الذي أستعمل على كلا الضحيّتين عام جداً. هو متوفر بكثرة |
İlk iki kurbanda aile içi şiddetle uyumlu yaralara yol açtı. | Open Subtitles | مع الضحيتين الأولتين، تَسبب بإصاباتٍ ذلك ينسجمُ معَ العُنفِ الَمنزليِ. |
Her dokuz yılda bir, şükranlarımızı sunmak için Uppsala'daki tapınağa gideriz ve bizim için yaptıkları şeyler adına Tanrılara kurbanda bulunuruz. | Open Subtitles | كل تسع سنوات، نسافر إلى (المعبد في (أوبسالا لكي نشكر الآلهة ولنقدم لهم التضحيات على كل ما يقومون بهِ من أجلنا |