Ve Maysoon'un Çocukları'nı kurdum, Filistinli göçmen çocuklara benim ailemin bana verdiği şansın birazcığını verebilmeyi amaçlayan bir hayır kurumu. | TED | أسست مؤسسة ميسون للأطفال، وهي مؤسسة خيرية تأمل أن تعطي الأطفال من اللاجئين الفلسطينيين شيئا بسيطا مما قدمه والديَّ لي. |
Çünkü evlilik kurumu tavsiye alınmadan oluşan bir müessese değildir.. | Open Subtitles | نظراً لأن مؤسسة الزواج ليس لإدخالها في أونادفيسيدلي أو طفيفة، |
Ortağım ve ben gizli bir devlet kurumu için çalışıyoruz. | Open Subtitles | أترى , شريكي و أنا نعمل لحساب وكالة حكومية سريّة |
İş Bulma kurumu daha ileri bir tarihte geleceğinizi söylemişti. | Open Subtitles | اخبرتني وكالة التوظيف أنك ستصل في وقت متأخر عن هذا |
Saygı duyuyorum tabii, iş adamısın sonuçta, hayır kurumu değil. | Open Subtitles | أنا أحترم ذلك أنت رجل أعمال و لست جمعية خيرية |
60 ülkedeki fakir çocukları doyuran bir hayır kurumu işletiyor. | Open Subtitles | تدير جمعية خيرية التي تغذي الأطفال الفقراء في 60 بلدا |
Fakat ilk başta onun zekasını boşa harcayan kurumu ortadan kaldırmalıydı! | Open Subtitles | لكن أولاً لابد أن تدمّر المؤسسة ذاتها التي تجرّئت لرفض عبقريّتها |
Mesleki Güvenlik ve Sağlık kurumu'nun raporunu okudun. | Open Subtitles | هل قرأت تقرير إدارة السلامة والصحة المهنية |
Fakat ABD, Carnegie Enstitüsü, Stanford, Amerikan Nöroloji kurumu bunu çok ileriye taşıdılar. | TED | ولكن الولايات المتحدة، معهد كارنيجي، جامعة ستانفورد، الجمعية العصبية الأمريكية ذهبوا بها إلى حد بعيد حقا. |
Diğer partnerimiz ise East Meets West (Doğuyla Batının Buluşması). Bu, teknolojiyi o çevredeki fakir hastanelere dağıtan bir Amerikan kurumu. | TED | شريكنا الآخر ايست ميتس ويست. هذه مؤسسة أمريكية توزع التقنية للمستشفيات الفقيرة حول تلك المنطقة. |
İşte bu yüzden Bertelsmann kurumu'nda sektöre bir alternatif düşünerek bir sürü vakit ve gayret sarfettik. | TED | و هذا هو السبب في أننا في مؤسسة برتلسمان قد استثمرنا الكثير من الوقت والجهد للتفكير في بديل لهذا القطاع. |
Genişletilmiş AMBE, uyumlu bir Afrika kurumu olacaktır, mezunları kıtada barış ve ilerleme için birlikte çalışan, güçlü bir yapı oluşturacaktır. | TED | آيمز الممتد سيكون مؤسسة تماسك لكل الإفريقيين و خريجوها سيشكلون شبكة قوية يعملون معا للسلام و التقدم لكل القاره |
Son olarak, Londra'ya, Londra Belediye Başkanlığı Londra Miras Geliştirme kurumu tarafından ısmarlanan bir projeye geliyoruz. | TED | أخيرًا، نصل إلى لندن، في مشروع أوصت به مؤسسة تنمية تراث لندن عن طريق عُمدتِها. |
Wayne Kazası'nın Çocuk Esirgeme kurumu araya girmiş. | TED | فقد رفضت وكالة حماية رعاية الطفولة بمقاطعة وين إطلاق صراح الطفل. |
ABD Çevre Koruma kurumu EPA'nın tahminlerine göre 1970 ve 2017 arasında yiyecek israfı iki kattan fazla artmış ve şu an atık sahalarının %27'sini oluşturuyormuş. | TED | وتقدر وكالة حماية البيئة أن كمية الطعام المهدر قد تجاوز الضعف بين عامي 1970 و2017، ونسبتها تقدر ب27 بالمئة من كل شيء موجود في مكبات النفاية. |
Ve şu siyah noktalar toksit- zehir- bırakan EPA (ABD Çevere Koruma kurumu) tarafında izlenen yatırımlar. | TED | وكل هذه المربعات المنقطة هي كل الإنبعاثات السامة التي تراقبها وكالة حماية البيئة. |
Bunu neden yapsın? Evsahibi kurumu bahçendeki herşeyi onaylıyor mu? | Open Subtitles | هل وافقت جمعية أرباب البيوت على كلّ شئ في فنائك ؟ |
Ona Çocuk Esirgeme kurumu'ndan Bay Moss'un geldiğini söyler misin. | Open Subtitles | هل أخبرتيها بأن السيد "موس" من جمعية حماية الأطفال هنا؟ |
Misyoner Yardım kurumu Çocuk Bakım Evi. | Open Subtitles | مركز صحة الأطفال في جمعية ميرسيدارايس الخيرية |
Ulaşmamız gereken o noktaya bizim adımıza hareket eden bu kurumu düzeltmeden ulaşabileceğimize gerçekten inanıyor muyuz? | TED | هل نعتقد فعلا أننا سنصل حيث نريد بدون إصلاح المؤسسة الوحيد التي تعمل نيابة عنا؟ |
İlk incelemeyi bitirdik ve yeni bir devlet kurumu kuruluncaya kadar bütün görevleri durdurma kararı aldık. | Open Subtitles | لقد قمنا بالفعل بمراجعة أوّلية، وقررنا إيقاف العمليات الحالية، إلى حين تعيين إدارة حكومية جديدة |
Tarih kurumu bu hatıra plaketlerinin kaydını mı tutuyor? | Open Subtitles | الجمعية التاريخية تحتفظ بسجلات من هذه الدروع التذكارية. |
- Evet hanımefendi. Oğlunuzu Çocuk Esirgeme kurumu'na teslim etmek durumundayız. | Open Subtitles | نعم يا سيدتي ,علينا أن نسلم إبنك إلى قسم الخدمات الإجتماعية |
Evet, buluşabilmemiz için hayır kurumu mağazasının tuğlalarının arasındaki deliklere sıkıştırılmış notlar bırakırdı. | TED | وكان يترك لي بعض المذكرات محشورة داخل جحرفي الحائط الواقع آخر المتجر الخيري هكذا كنا نلتقي. |
- Dempsey'in Phoenix Vakfı adında bir kurumu varmış. | Open Subtitles | يمتلكُ (ديمسي) شركةً باسم مؤسّسة "فينكس" |
Bir hayır kurumu ve çocuklar için daha iyisini yapmakla ilgili biriyle tartışıyordu. | Open Subtitles | هو يتحدث مع شخص ما عن حدث خيري و كيف سيقوم به للأولاد |
Sosyal Hizmetler kurumu'nu arayıp evime zorla girdiğini ve beni tehdit ettiğini söyleyeyim mi? | Open Subtitles | أيجب أن أتصل بالخدمات الاجتماعية وأخبرهم... أنّكِ اقتحمتِ منزلي وأظهرتِ سلوكاً تهديداً؟ |
Taiyo Çocuk Esirgeme kurumu | Open Subtitles | أكاديمية الشمس منشأة معهد الرعاية الإجتماعية للأطفال |
Denetimli Serbestlik kurumu'ndan aradılar. | Open Subtitles | كان هذا اتصالًا من مديريّة الإصلاح |
Özel bir hayır kurumuymuş: Gününü Tekrar Yaşa kurumu. | Open Subtitles | وقال شيء حول صدقة خاصة من مؤسسة ( ريليف ) التي كنتِ تعملين بها |
Çocuklara yardım kurumu Başkan'ın önderliğinde başarıya ulaştı. | Open Subtitles | صندوق نقد الأطفال قد إزدهر تحت قيادة العمدة |