Bil diye söylüyorum, Cary, müvekkilin olarak, ...bu işi çok ciddiye alıyorum. | Open Subtitles | ومعلوماتك يا كاري بصفتي موكلك أنا آخذ هذه الأمور على محمل الجد |
Bricker, müvekkilin 60.000 dolara razı olur mu, öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | على طريق بيت الجيران. وبريكر يريد أن يعرف إذا كان موكلك سيسوي الخلاف مقابل ستون ألف دولار. |
Dinle beni, müvekkilin bir pislik, sen de bir pisliksin ve pislikler dertlerini Pazartesi sabahı hakime anlatacak. | Open Subtitles | إسمع يا صاحبي موكلك حقير وأنت حقير والحقراء يرون القاضي في صباح يوم الإثنين |
Kadro tam olsaydı, bir müvekkilin telefonu cevaplanırdı. | Open Subtitles | لو كان عدد موظفيك مكتملاً لرددت على اتصال موكلتك |
müvekkilin 60 gün süresince resmi teklif yapamayacağı gibi şu andan itibaren daha fazla hisse senedi de satın alamayacak. | Open Subtitles | ليس فقط عميلك لا يمكنه طرح عرض شراء لـ60 يومـًا ولكن لا يمكنه أيضـَا شراء أي سهم حتى ذلك الحين |
Geri dönüp sattığın gazeteyi müvekkilin aldığı için mutlu musun? | Open Subtitles | هل أنتَ سعيد لأن عميلتك حصلت على الصحيفة أم أنكَ ذهبتَ و بعتها؟ |
Yani müvekkilin bölümü internet üzerinden yayınlamadı mı? | Open Subtitles | هل تقول ان موكّلك لم ينشر الحلقه؟ |
Bence kendini temsil etmeyi bırakıp müvekkilin adına hareket etmeye başlamalısın. | Open Subtitles | و أقترح أن تبدأ يتمثيل موكلك , وأن تتوقف عن تمثيلُ نفسك |
müvekkilin cinayetle suçlanacaktı. | Open Subtitles | مما يعني أن موكلك يواجه تهمة جريمة مزدوجة |
İkimiz de müvekkilin suçsuz olmadığını ve Birleşik Devletler nükleer savaş başlığını çalınması için plan yaptığın biliyoruz. | Open Subtitles | أنت وأنا نعرف أن موكلك ليس نظيفاً .وأنه تامر لسرقة صاروخ نووي أمريكي |
müvekkilin, soğuk kanlılıkla önemli birini öldürdüğünü itiraf etti. | Open Subtitles | لقد اعترف موكلك أنه قتل بدم بارد أحد الشخصيات البارزة في المجتمع |
müvekkilin olarak sana emrediyorum bu konuda tek kelime etmeyeceksin. | Open Subtitles | وبصفتي موكلك آمرك بألا تبوحِ بكلمة من هذا |
Bu arada, Son davadaki müvekkilin, Hapisten çıktı mı? | Open Subtitles | و بالمناسبه هل خرج موكلك في قضيتنا السابقه من السجن بعد ؟ |
müvekkilin bir gecede ölümcül aşı geliştirmedi. | Open Subtitles | لم يطوّر موكلك لقاحاً قاتلاً بين عشية وضحاها. |
Çünkü senin müvekkilin yıllar önce yan etkilerini bilmediğini inandırmaya çalışırsa buna inanmam. | Open Subtitles | بسبب ان لو موكلك يريد ان يبيع لي فكره ان لم يعلم عن عن كل هذه الاثار الجانبيه طول هذه السنين انا لا اشتريه |
Çünkü müvekkilin bu mülkün diğer hepsinin tamamından daha değerli olduğunu biliyor. | Open Subtitles | لأن موكلتك تعلم أن قيمة هذا العقار تفوق قيمة كل العقارات الأخرى مجتمعة. |
müvekkilin 16 yaşındaymış ve bunu değişmiş adam konuşmandan rahatlıkla çıkarıyorsun. | Open Subtitles | موكلتك كانت في الـ16 من عمرها وانت تركت هذا عن عمد من خطابك عن الرجل الذي تغير |
müvekkilin 60 gün süresince resmi teklif yapamayacağı gibi şu andan itibaren daha fazla hisse senedi de satın alamayacak. | Open Subtitles | ليس فقط عميلك لا يمكنه طرح عرض شراء لـ60 يومـًا ولكن لا يمكنه أيضـَا شراء أي سهم حتى ذلك الحين |
müvekkilin, hapse geri dönmediği için şanslı. | Open Subtitles | عميلك محظوظ بانه لن يرجع الى السجن مرةٌ أخرى |
Yeminli ifadeden sonra müvekkilin tırstı çünkü duruşmaya kadar başaramayacağını biliyordu. | Open Subtitles | عميلتك انهارت بعد هذاك الاجتماع لانها تعلم انها لن تستطيع النجاح في المحكمه |
Durun bakalım. Müvekkilim Dahl'i öldürdüğünü söylemedi. müvekkilin bariz şekilde itiraf etti. | Open Subtitles | موكّلي لم يعترف أبداً بقتل (هنري دول - إعترف موكّلك على محطّة تلفازيّة - |
Ernest Drago diye bir müvekkilin var mıydı? | Open Subtitles | عن ماذا تتحدث؟ هل لديك موكل يدعى إيرنست دريغو؟ |
Gerçek şu ki, müvekkilin suçsuz, ama jüri onu suçlu bulmak üzere. | Open Subtitles | لا بدّ أنكِ تمزحين. حقيقة الأمر هي ، أنّ موكلتكِ بريئة و هيئة المُحلّفين على وشك إدانتها. |
müvekkilin hiç sana Edward Lomax ya da Eddie Lomax diye birinden bahsetti mi? | Open Subtitles | أذكر موكلكِ قط شخصًا اسمه إدوارد لاموكس؟ أو إيدي لاموكس؟ |
İki cinayetle suçlanan ve özel durumu olan bir müvekkilin var. | Open Subtitles | لديك موكّل متهم بجريمتي قتل مزدوجه .بظروف خاصة |