| Onlar en iyi müşterilerimdir. Hepsini şarap mahzeninde saklıyorum. | Open Subtitles | انهم من افضل زبائنى , واحتفظ بهم باردين فى قبو النبيذ |
| Kilisenin mahzeninde yaralı birçok kasabalı var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الجرحى، من سكان القرية في قبو الكنيسة |
| Gündüz ve gece, şatonun mahzeninde toprak dolduruyorlar. | Open Subtitles | طيلة الليل والنهار يملئون الصناديق بالتراب من قبو القلعة |
| Sana, Bay Mooney`le bankanın mahzeninde kilitli kaldığımız zamanı anlatayım. | Open Subtitles | سأخبرك عن تلك المرة التي انحبست بها في قبو البنك مع الأموال |
| Grand Otelin mahzeninde silahlı misafirler varmış. | Open Subtitles | يوجد بقبو الفندق الكبير ضيوف مسلحين |
| Buna göre, mahzeninde bir kabir varmış. | Open Subtitles | وفقاً لهذا ثمة سرداب في القبو |
| Doğru,ama şarap mahzeninde tüfek ateşlendiğine dair bir iz yok. | Open Subtitles | حسناً لكن ليس هناك أثر لطلقة سلاح كروي في قبو النبيذ |
| Bütün ordaki antikalar bi şarap mahzeninde bile olsa duyulur. | Open Subtitles | سمعت أن هناك جميع أنواع التُحف حتى قبو للنبيذ |
| Kök mahzeninde olduklarını söyle, tamam mı? Anlayacaklardır. | Open Subtitles | أخبريهم بأنه قبو بداخله جذر شجرة، حسناً؟ |
| Delta Kappa Epsilon kardeşlerimle bir şarap mahzeninde çıplak ve bağlı bir halde tam bir gece geçirmiştiniz. | Open Subtitles | قضينا ليلة كاملة في قبو النبيذ مقيدين عراة |
| Kök mahzeninde olduklarını söyle, tamam mı? Anlayacaklardır. | Open Subtitles | أخبريهم بأنه قبو بداخله جذر شجرة، حسناً؟ |
| O istediğin katliam videosu CIA'nın mahzeninde kilitli durumda. | Open Subtitles | ذلك الفيديو الذي تريده إنه مخبأ في قبو مبنى الإستخبارات المركزية |
| Beyaz Saray'ın telefon hattını hacklemek bir başarıdır ama bu bahsettiğin katliam videosu CIA'nın mahzeninde kilitli durumda. | Open Subtitles | أتعلم، ربما نستطيع اختراق اتصالات البيت الأبيض لكن فيديو المذبحة الذي تريده إنه مخبأ في قبو مبنى الإستخبارات المركزية |
| O ve kiralık katilleri geceyi şarap mahzeninde geçirecek. | Open Subtitles | هي وقتلتها المستأجرون سيقضون الليلة في قبو النبيذ |
| Aşağıda şarap mahzeninde. Yardım et. | Open Subtitles | نحن في الأسفل في قبو النبيذ، ساعدينا |
| Şarap mahzeninde kilitli kalmak bahane mi? | Open Subtitles | احتجازكم في قبو الخمر شي مبتذل؟ |
| Evet, o zaman kimse şarap mahzeninde değildi. | Open Subtitles | الآن, لم يكن هناك أي أحد في قبو النبيذ |
| Hansel neden senin mahzeninde? | Open Subtitles | -لماذا هانزل في قبو منزلك ؟ -البسي القيود |
| "Eskiden geceleri şarap mahzeninde oturur... | Open Subtitles | "اعتدت تمضية ليالٍ ماكثًا في قبو النبيذ خاصّتي" |
| şarap mahzeninde kilitli kalmadığın zamanlarda. | Open Subtitles | عندما لم تكن سجيناً بقبو الخمر |
| Bu yeterli. Benimle eski Lockwood mahzeninde buluş. | Open Subtitles | هذا جيّدٌ بما فيه الكفاية قابلني عن سرداب (لاكوود) القديم |